16 Kasım 2011 Çarşamba

İRANDAN DERSİME KELHUR AŞİRETİ

İRANDAN DERSİME KELHUR AŞİRETİ


Ana coğrafya içinde göçebe aşiret özelliğinden dolayı sürekli bir göç yaşayan aşiret Kürt aşiretleri içinde çok önemli bir konumdadır.Özellikle İran Kürt yaşam coğrafyasında dört büyük aşiret arasında sayılmaktadır.

Ezım Kurmanc u Kelhor,Lor u Gor

Ezım,ez Kurdım lı jer u jor
……………………………………………………
İro jı Lor u Kelhor u Kurmanç
Jı dest xwe berdan ew text u ew tac,
Bune olperest
Bı tızbi u xışt.
Ta dıjmın şkand
Lı me ser u pışt
……………….CİGERXWIN
                                                                                                                   Kendal DOĞAN
İRANDAN DERSİME   KELHUR AŞİRETİ
Kürtlerin   en eski dini Zerdüştlüğün son versiyonu konumunda olan Yezidilik/ Alevi /Ehlihak/Aliallah/Aliilahi ayrımları felsefe olarak birbirlerine çok yakın olması nedeni ile,farklı coğrafyanın getirdiği zorluklarla birlikte birbirinin yerinde olabilmişlerdir.Bu özellikleri nedeniyle yaşanılan ruhi şekillenme süreçleri aynıdır denebilir.
Buna bir örnek olarak şu anda Sivas/Divriği bölgesinde yaşayan kelhur(kelhor)aşireti gösterilebilir.Ana coğrafya içinde göçebe aşiret özelliğinden dolayı sürekli bir göç yaşayan aşiret Kürt aşiretleri içinde çok önemli bir konumdadır.Özellikle İran Kürt yaşam coğrafyasında dört büyük aşiret arasında sayılmaktadır.
Doğu dil bilimcileri Kürt dilleri arasındaki lehçe ayrımı yaparken Kelhur ayrımından yararlanırlar.
Güney lehçeleri kapsamında yer alan “Kelhori”Kürtçenin en eski lehçeleri arasında sayılmaktadır.
Kürtçenin lehçeleri konusunda en eski kaynak Şeref Han´in serefnamesi´dir. Şeref Han bu eserinde söyle der:
"Kürt topluluk ve asiretleri, dil, gelenek ve sosyal durumlar yönünden dört büyük kisma ayrilirlar:
Birinci kısım, Kurmanç
ikinci kısım, Lor;
üçüncü kısım, Kelhur;
Dördüncü kısım, Goran
."(1)
Fuad Heme Xursîd, Zimanî Kurdî, Dabesbûnî Cografyayîy Dîyalêkte-kanîy(Kürt Dili ve Lehçelerinin Cografi Dagilimi) adli çalismasinda Kürtçe lahçelerini sınıflandırırken ;Kelhur ları güney gurmançesi kapsamında değerlendirmektedir.
Dilbilimcisi Malmîsanij, Kürtçeyi beş ana lehçeye ayırarak Kelhurların kullandığı şiveyi ,Güney Kürdistan´da konusulan diğer Kürt lehçeleri grubunda ele alarak”mansahî, Lekkî, Lurrî, Sencabî ve Kelhurî gibi degisik adlarla anilan kollari vardir ki bunlar iran ve Irak sinirlari içinde bulunan Kürtlerin bir bölümünce konuşulur”demektedir.
Türk sosyologu Diyarbakır´lı  Kürt Ziya Gökalp, aşiretleri iskan etme projesinde yararlanmak üzere Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin istemi üzerine 1922´de hazırladığı, 1975´te Komal Yayinevi, 1992´de de Sosyal Yayınlari tarafindan Türkiye´de yayınlanan Kürt Aşiretleri Hakkinda Sosyolojik Tetkikler adlı eserinde, Kürtleri Kurmanç, Zaza, Soran, Gûran(Goran) ve Lur olmak üzere beş kavme ayırmakta, henüz tahkik etmedigini söylemekle beraber, Gûran ve Zaza lisanlarinin birbirlerine yakın olduğunu yazmaktadır. Aynı raporunun ilk değerlendirmesinde, Bahtiyari lisaninin Sorancaya, Kalhur(Kelhur)ûrancaya ilhakını mümkün gören Ziya Gökalp sonradan bunu tashih ederek "Bahtiyari lisaninin Lurcaya, Kalhur lisaninin Sorancaya mensup oldugu serefname´nin şahadetiyle anlasiliyor" diye yazmaktadir.ilk çalismasinda"Gûran, Bahtiyari, Kalhur lisanlarini ayırırsak elimizde istiklalleri malûm olmak üzere dört lisan kalir: Kurmanc, Zaza, Soran, Lur" diyen Ziya Gökalp sonraki tashih yazisinda "Gûranca, Zazaca, Dünbüli lisanlari ayni lisanin isimleri oldugu gibi, Kalhur, Baban, Soran isimleri de ayni lisanın muhtelif adlarından ibarettir. Bahtiyarî ve Lûr isimleri de yine aynı lisanı gösterir. isimlerdeki bu taadüdün sebebi Kürt kavimlerinin muayyen isimlerinin olmamasıindandır... O halde Kürtlerin bir kavim olmayıp dört kavim olduklari ve binaenaleyh Kürtçenin de birbirlerinin mensupları tarafindan katiyen anlasıilmayan dört muhtelif lisana alem olduğu anlasılıyor. Bu dört lisan şunlardir: Kurmanc lisani, Zaza lisani(Gûranca, Dünbüli), Soran lisani(Baban, Kalhur), Lûr lisani(Bahtiyarî, Fîlî[Fêlî], Lek)" sonucuna varmaktadir.
Kelhur aşireti konusunda en eski tarihsel bilgi klasik Kürt tarihi olarak bilinen ve Şeref Han tarafından kaleme alınan Şerafnamede rastlanmaktadır.
Aşiretin 1581 li yıllarda kendi kendini yöneten konumda olduğunu “….Kelhur Vilayeti’ni yağma etmekten….”aşiretin ticari yolları elinde tuttuğu ve diğer toplulukları vergilendirdiğini yazmaktadır.
“Ayrıca bir kazanç yollarıda,Bağdat’tan Kermanşah’a kadar topraklarından geçen kervanlardır.Kelhurlar bunun için 21 karakol kurmuşlardır.(2)”
Yine Şerafnamede Aşiret ile ilgili olarak bilgi verilirken içinde Süleymani,Barki,Kelhur ve Remziyar aşiretlerinin bir arada Gelbaği adı ile adlandırıldıklarını yazar(a.g.e)
Bu bir araya geliş için aynı eserde;”Sözün özü,durumları sağlamlaştı ve nüfuzları güçlendi;…
Şair demiştiki :
Dünya bir kasedir,felek saki ecelse mey
Mahluklar içiyorlar hep o meclisten
Hiç kimsenin yoktur asla kurtuluşu
Bu kaseden,bu sakiden ve bu meyden”
Dörtlükle de Aşiretin yaşamına ilişkin bilgiler verilirken aşiretin gücü ve sosyal yaşamı hakkında bilgiler verilmiştir.
 Bazil Nikitin Kürtler hakkındaki Sosyolojik ve tarihi incelemesinde aşiret hakkında  ;
Yüzyıllardan beri Kelhurlar,İran Kürdistanı’nın sınıra doğru  ve Kermanşah yönündeki en güney ucunda oturmaktadırlar.Yerleşik ve göçebe olan Kelhurların 25 kolu vardır.Bu kollardan bazılarıkış yaz sürekli yerleşme merkezlerindeoturmakta ,bazılarıda yoksullaştıklarından,hayvanlarınıda ,topraklarınıda kaybetmiş bulunmakta ve çobanlık,uşaklık(nowker),ortakçılık gibi işler görmektedirler.”(2)
“Kelhurlardaki kolların çoğunluğu göçebe bir hayat sürer ve hayvancılıkla uğraşırlar.”(a.g.e)tespitlerde bulunmuştur.
Kelhurlar aşiretinin kolları arasında sayılan”Tarikata bağlı Kürt aşiretleri Kelhorların Menişi klanı;Sencabiler ve Guranların çekirdeği olmalıdır.”(2) sencabiler için “Bu milletin ancak adı Müslümandır,çünkü bunlar ne namaz kılarlar,ne abdest alırlar,ne oruç tutarlar;mollalara aşar falan vermezler.Benim inancıma göre,bunların topunu kesmek Allah ve Peygamber nezdinde büyük sevap olur.”(a.g.e)
Ondokuzuncu yüzyıl aralığında sömürgeci feodal Osmanlı imparatorluğunun egemenliğindeki  Kürtlerin yaşamına ilişkin incelemesinde Dr.Celile Celil Kelhor(Kelhur) aşiretinin” 200 aileden “oluştuğunu yazar.
İlk Çağlarda Türkler,Kürtler ,İranlılar adlı eserindeProf.Egon Von Eıckstedt ;
“Kelhur Kürtleri doğu aşiretlerinin en büyüklerindendir.1596 yılında yazılan Şerafname’de bu duruma işaret edilmektedir.Ayrıca Şerafname’de Kalhorların Kürtlerin önemli bir bölümünü oluşturduğu yazılmaktadır.Daha o zaman Kalhorların önemli bir bölümü vadilere inerek köylü yaşamına geçmişlerdi.Oysa kalhorların dağlık bölgelerde yaşayanları daha hala göçebedirler.”(3)der.
İran Horasanı ile Kirmanşah’da yaşayan ve göç etmek zorunda olan Kelhur Aşireti Dersime göç etmeden önceki konumu itibariyle farklı özellikler arz etmektedir.
Bu aşiretin çoğu ehlihak inancında olup yezidi olan ailelerde mevcuttur.
 “Caflar konfedarasyonu”kapsamında   da değerlendirilen bu aşiretin sürekli göçü nedeni ile ruhi şekillenmesinde farklılıklar oluşmuştur.
”Kelhur kürtleri kendileriniYahudi Ruham veya Nebukednesr soyundan sayar.Bunlarda çok sayıda ibrani isme rastlanmakta ve fizyotip olarak Yahudilere benzedikleri söylenmektedir.”
“Kelhor ve sencabilerin hepsi şiidir.”…“Sencabilerdenbir kaç boyunun veya çoğunun,Haledilerden Kelhor aşiretine bağlı Meneşi boyunun…Ehlihak,Aliallah olduğu…..”(İran Halkları el kitabı-Rafael Blaga)
Ünlü Kürt tarihçisi ve beyi Şeref Han, Fars edebiyatının kahramanlarından Ferhat’ın Kelhur Kürtlerinden olduğunu yazmaktadır.
“Zamanın ilginç,dönemlerin ve günlerin nadir insanlarından biri olan ,sevdadan aklını oynatan aşıkların başı ve ıstırap,acı çeken vefakarların reisi;yani ,aynı zamanda iran hükümdarlarından, Hüsrev Perviz’in de sevdiği Şirin’eolan aşkı,delilik derecesine varan sevdası ve sevgisi uğrunda büyük zahmetelere ve dehşet verici sıkıntılara katlanan Ferhat ise, Kelhur Kürtleri’ndendi.(Şerafname)
İran Kürt yaşam coğrafyasından ayrılan Aşiretin Yezidi kolu ile Ehli-Hak kolu,Dersime geldiklerinde Alevi(sersor) yaşam biçimini yaşamlarında esas alan insanlarla karşılaştılar.Ovacık bölgesinde şeyh Hasanlılarla uzun bir zaman birlikte yaşadılar.Kelhur aşiretinin yezidi kolundan olan aileler ile birlikte Ehlihak olan aileler Dersim bölgesinde yaşam tarzları kültürleri bakımından çok farklılık olmasada göçebe yapıları onları yeniden göç etmeye itmiştir.
Bu nedenlede yezidi Kelhur aşireti bin sekiz yüzlülerin başında ,Divriği bölgesinde  once Hinora’ya (Divriği)yerleştiler.Bu bölgede de yine Alevi yaşamını kendilerine esas alan insanlar yaşamaktaydı.Dersimde geçen uzun yıllar ve tecrübe aşiretin yezidi kolunun alevileşmesinin koşullarını yaratmıştır.(Bu aşiretin bazı üyeleri kendilerinin Şeyh Hasanlı olduklarını söylerler.Ancak söz konusu aşiret sadece zazaca konuşmaktadır.Kaldıki Kelhur aşiretinin göç ettiği bölgede(Divriği) Türkmen Alevilerinin  yoğunluğu söz konusudur.Bu yüzden Kelhur aşiretinin Gurmançe lehçesini kullanmaları tesadüf olamaz.)
Söz konusu aşiret dersimde uzun bir süre kalmasına rağmen ,geldikleri yeni coğrafya ya kısa bir sürede uyum sağlamıştır.Ancak onların yaşam tarzları,farklılıkları bölgede yaşayan Türkmen Alevileri tarafından hoşgörü ile karşılanmıştır.
Kendi yerleşim bölgelerinde(Aşağı ve yukarı Karakuzu)Kelhur aşireti özgün adı ile Male Kelhuran Yezidi aile gurubu ise Male Şeytanon(Şeytanlar)olarak anılmaktadırlar.
Aşağı ve yukarı Karakuzuda yaşayan aşiretin üyelerinin yaşamlarında Yezidiliğe ve Ehli Hak inancının büyük izleri hala mevcuttur.
”meleke ser sıbe aziz”yakarışlarında yezidi oldukların a ilişkin ip uçlarını hala taşımaktadır.
Yaşlı kadınlar hala Güneş doğmadan kalkarak güneşe secde ederek “Meleg-e ser sıbe aziz, du mezin-i ,du aziz-i……..dua ederek günü karşılarlar.
Aşiretin üyelerinin öldüğü ilk gece mezarın başına ağaçlar yığılarak büyük bir ateşin yanması sağlanır.Bu durum çoğu zaman kırk gün sürer.
Aşirette köylerde kullanılan ocaklar(yemek pişirmek ve günlük işler için kullanılan)mümkün mertebe söndürülmez,Özellikle ateşe su kesinlikle dökülmez.Her eve ateş verilmek istenmez.ateş verilirken agire agiş ile ateş istenmesi bir gelenek halini almıştır.
Horoza önem verilmesi,her evde yalnız bir horozun bulundurulması…
Aşiretin kadınlarının balife ser(baş yastıkları)lerde tavus kuşu motiflerinin yoğun olarak kanefçe ile işledikleri görülmektedir.
Dersimde Kaldıkları zaman aralığında ;Uyumları konusunda önemli süreçleri yaşayan Kelhur aşireti,Ortak çok şeyleri farklılıkları az olan iki anlayış yezidi ve Ehlihak ailelerin rahat olmalarını engellemiş,Aşiretin yaşam tarzı nedeniyle bölgede çıkan bir olay neticesinde işlenen cinayetler nedeniyle Aşiretin  Ehlihak ailelerinden once Ape sefer göç eder.Kardeşi Ape Hesan’a dayanamayan Ape Sefer Dersime dönerek tüm ailenin Hinoroya göçü konusunda etkili olur.Aşiret Önce Divriğinin Kuzeyinde yer alan Hinora köyüne konaklar daha sonra derin bir vadi içerisinde ulaşılamıyacak topoğrafyası ile Çatlı çayının kuzeyine Bizevi denen yerde aşiret kalıcı olmakta karar kılar.
Aşiretin Yezidi aileleri de Bizevi’ye yerleşir aşiretin tek geçim kaynağı hayvancılık ve kilim/halı yapımı olduğundan şimdiki Avşarcık olan köye goman(ağıllar)yapılır.Aşiret yayla olarak bu bölgeyi kullanır.Ancak Aşağı Karakuzu(Bizevi) ileYukarı karakuzu(Avşarcık)arası topoğrafik olarak çok bozuk olması sebebiyle yürüme yolu olarak 4 saat gibi uzak bir mesafede olduğu için aşiretin yezidi kolu yukarı Karakuzuda kalır.
Aşiretin ikiye ayrılması,Aşiret arasında uzunca sürecek ilişkilerin devamında bir engel olmamış aşiret dışarıdan evlilikleri uzun zaman uygun bulmamıştır.
Kelhur aşiretinin kadına bakışı da oldukça önemlidir.Aşiret içerisinde kadının çok belirleyici bir rolü vardır.
Kış aylarında Kürt kadınları kilim dokurlar.Bunlar ev ihtiyaçları için yapılır.Satılmaları için değildir.Bir Kürt birini konuk etmiş ise,onun rahat etmesinden de o sorumludur.Kalhorlu kadınlardan birinin aşiret reisliği yaptığı bilinmektedir.Oldukça sert tipli kadınlara rastlanmaktadır.Kadınların saçları siyah olduğu halde,sarışın çocukları görmek olanak dahilindedir.”(3)
Şerafname’de bu konuda da aşirete ilişkin  “…Ne varki ,Hüseyin Bey,Kelhurlu Ayal Bey’in Begüm adındaki kızıyla evlendi.Bu hanım Kelhurlar’ın ünlü gelenek  ve adetleri gereğince  Hükümdarlık işlerini kendi üzerine alıyor,kocası Hüseyin Bey değil,kendisi tek başına hüküm sürüyordu…”(1)tarihi olayı anlatmaktadır.
Kelhur aşiretinin Karakuzundaki reisi konumunda olan İsko  nun eşi yine aşiretin yukarı karakuzuda kalan kolunu oluşturan male şeytanonlardan Paşa ağanın kızı mete çicçe Aşireti yönetmiş, bu yüzden etraftaki Türkmen Alevi köylerinde önemli bir saygı görmüştür.
Aşiretin siyah saçlı yeşil gözlü kız çoçukları çevre Türkmen Alevi insanların büyük ilgisini çekmiş bu özellikleri herzaman konuşulur olmuştur.
Kelhur aşiretinin erkekleri kış aylarında sırayla iki köy arasında uzun misafirliklere gidip gelirken kadınları ise kilim ve halı yaparak aile ekonomisine önemli katkıda bulunmaktadırlar.Aşiretin yapmış olduğu halı ve kilimler aşiret içinde saygınlık ta ifadesini bulan bir ölçü olarak Kabul görmüştür.(Bu halı ve kilimlerin çoğu ticari zihniyetli insanlar vasıtasıyla Almanyaya satılmıştır.)
Kelhur aşiretinin sürekli göçü,konusunda Şu anda yaşamda olmayan MehmedAli Hafıs olarak bilinen Aşağı karakuzulu köylüsü;”aşiret gittiği her yerde hor görülmüş,hatta Dersime gelindiğinde artık burada kalabiliriz derken,inançlarımızla alay edilmesi sonucu,insanlar ölmüş ve önce Hinora ya daha sonrada köyümüze gelmişiz.”demişti.
Bu konuya ilişkin olarak 1976 yılında Aşiretin yapısı ve köyün kuruluşuna ilişkin yapılan söyleyişi önemli olduğu için aynen şöyledir:(Bant kaydının çözümü)
-MD:Mehmed Ali amca köyde kaç farklı aşiret var?
-Mali Zivo:Bu soruları en iyi hafısın oğlu Dıngıl(Male Hafısın Oğlu M.Aliyi kastediyor)bilir bende onlardan dinledim.Köyde Male Kelhuran(Male Aloş,Male Reşo,Male sultık)Musso gil ile biz zivo gil ve male Havıs’on Dersimden,Gulolar(male isse,male xallo,male cumo,male belce)Malatya civarından,male mamme,male uco(Bunlar Tokattan gelmişler Yezid diyorlar ama Allah bilir duymasınlar ayıp olur…… )
-M.D:Male şeytanon ile Kelhurlar arasındaki ilişki nedir?
-Mali Zivo:Bunlar birbirleri ile akraba aşiret.Dersimde birlikte gelmişler.Kelhurlar için onlar bir yerde durmaz,Dersimden öncede Acemistan(İran kastediliyor)diye bir yerde yaşıyorlarmış.Male Şeytanon ile Male Aloşlar birbirleri ile akrabadırlar.İlk Dersimden geldiklerinde Bizim Köye(Karakuzulu/Bizevi)yerleşmişler.Sonra şimdiki Gomana(Y.Karakuzu/Avşarcık)yerleşmişler.
-M.D:Peki Kelhurlara niye şeytanon denmiyorda Gomanlılara Şaytanon deniyor.
-Mali Zivo:Bu hususta senin deden İsko bu soruyu soranlara cevap vermeyin biz bu yüzden Dersim’den gelmişiz….(bantın bozuk kısmı)Gomanda yalnızca Şeytanonlu yok.Direjanlı(Male Nermikan,Mamolar,Male ibişan…)var.Baytar Nuri bizim köye gelmiş çok yaman bir Kürtmüş,ozaman senin Amcan Çabo(Çok bilgili her şeyi bilirdi)ile Şafi Kürtler için konuşmuşlar.Kurban birde sana bir şey daha söylim,Baytar Çamşıha çok gelirmiş,Hacı Ağa gilin bir kızı ile nişanlanmış…
Sonra Hükümet amcanı askere almak istemişler,karşı koyunca öldürmüşlerdi.(Çabo dönemin önemli eğitim görmüş hükümete karşı gelişi ile ünlenmiş dönemin aydını K-D)
Hıdırlıkta dedeler Bunlarda Elazığın Devdırejden gelmişler.Bu dedeler Avuçanlıdır.Baytar Nuri Çamşıhta kaldığında Golo dede Bazı önemli hususlar için aracı gönderirmiş.”
Dersim’den Karakuzulu köyüne göç Mehmet Ali Zivo’nun anlatımıyla göç 19,Yüzyılın başlarında gerçekleşmiştir.Bu süreçte Male musso/Male zivo(Şirinon)köye gelen diğer Kelhur Aşiretine bağlı Aile gruplarıdır.Bu aşiretin bir kolu Bugün Kuluncak Köyünde yine Şirinon olarak yaşamlarını sürdürmektedir.Bugün Türkleşmiş Kürtler olarak yaşamlarını sürdürmektedirler..
Aşağı Karakuzulu/Bizevi(Gund’e BerxeReş)Kelhur aşireti,Male Aloş(Lawke Ape Ali),Male Reşo ile MaleSultık(Zarukan Ape Sefer)
Olarak üç ana aile olarak Karakuzulu(Bizevi) Köyünde yaşamlarını sürdürmektedirler.
 Aşiret Koçgiri Alevi Kürt ‘lerin ve Dersim Kürtlerinin isyanlarında önemli roller üstlenmiştir.Aşiretin en kültürlü insanı olarak Kabul edilen ve dönemin önemli akademik çalışmaları olan  Ape çabo Koçgiri isyanındaki etkisi nedeniyle zorla askere alınmış ve öldürülmüştür.
Dersim Tarihini yazan Baytar Nuri bu durumu bildiğinden bölgede Kürt olan bu iki köyden hiç bahsetmeyerek koruyucu davranmıştır.Karakuzulu köyünün mezrası olan ve Elazığ Devdırej bölgesinde yaşarken göç eden Avuçanlılar Kürt olarak göstermiştir.(Hıdırlık Köyü)
Sonuç olarak önemli bir tarihi süreçten  geçen Kelhur aşireti ,göçebe yaşam tarzları nedeniyle farklı yaşam alanlarında geçerken  ruhi şekillenmesinde farklılıklar yaratmış bir aşiret olarak hala ulusal ve İnançsal özelliğini ana coğrafyadaki gibi diri olarak korumaktadır.Bunun nedeni Anadolu coğrafyasındaki kazanımlarına bağlamak doğru olacaktır.
Yararlanılan Kaynaklar:
            1-Şerafname(Kürt Tarihi),Şerefhan,Hasat yayınevi,1990,İstanbul
2-Kürtler,Bazil Nikitin Cilt 1-2,Deng Yayınları,2002 İstanbul
3-Türkler,Kürtler,İranlılar,Prof.Egon Von Eıckstedt,Fırat Yayınlarıİstanbul,1993
4-Osmanlı İmparatorluğunda Kürtler,Dr Celile Celil,Özge Yayınları1992,Ankara
5-Kürdistan Tarihinde Dersim,Dr. Vet.Nuri Dersimli,Dilan Yayınları,1992,Dyarbakır
6-Kürtlük Türklük Alevilik Martin Van Bruinessen,İletişim Yayınları,2000,İstanbul
7-İslam İnançları Ansiklöpedisi,Orhan Hançerlioğlu,Remzi Kitabevi,1984,İstanbul
8-İran Halklarının El Kitabı,Rafael Blaga

toklucaktan haberler

dernek nedir.amaçları

TOKLUCAK DER .in ARIK DER ile ZARA DER. yanyana olan arsa ile ilğili bilgiler.. 1- konu hakkında gelişmeler.. 2- varılan durum 3- dernek üyelerinin konu hakkında bilgileri GEREKLİ BİLGİLER TOPARLANIP ..GELİŞMELER..SİZLERE DUYURULACAKTIR. MAİL. ADRESİM ..haloyildiz@gmail.com ..SİZLERİN ULAŞABİLDİĞİ BİLGİLERİ PAYLAŞIRSANIZ ..YAYINLARIZ. ERGÜN YILDIZ..

DERNEK NEDİR? NASIL KURULUR?

Derneğin tanımı

23.11.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5253 sayılı Dernekler Kanununun 2. maddesinde derneğin tanımı; " Dernek: Kazanç paylaşma dışında, kanunlarla yasaklanmamış belirli ve ortak bir amacı gerçekleştirmek üzere, en az yedi gerçek veya tüzel kişinin, bilgi ve çalışmalarını sürekli olarak birleştirmek suretiyle oluşturdukları tüzel kişiliğe sahip kişi topluluklarını” olarak yapılmıştır.

Kimler dernek kurabilir

Fiil ehliyetine sahip gerçek veya tüzel kişiler, önceden izin almaksızın dernek kurma hakkına sahiptir.

Dernek kurucusu olabilmeleri ile ilgili olarak, Türk Silâhlı Kuvvetleri ve kolluk kuvvetleri mensupları ile kamu kurum ve kuruluşlarının memur statüsündeki görevlileri hakkında özel kanunlarında getirilen kısıtlamalar saklıdır.

Ayrıca, onbeş yaşını bitiren ayırt etme gücüne sahip küçükler; toplumsal, ruhsal, ahlakî, bedensel ve zihinsel yetenekleri ile spor, eğitim ve öğretim haklarını, sosyal ve kültürel varlıklarını, aile yapısını ve özel yaşantılarını korumak ve geliştirmek amacıyla yasal temsilcilerinin yazılı izni ile çocuk dernekleri kurabilir veya kurulmuş çocuk derneklerine üye olabilirler.

Oniki yaşını bitiren küçükler yasal temsilcilerinin izni ile çocuk derneklerine üye olabilirler ancak yönetim ve denetim kurullarında görev alamazlar.

Çocuk derneklerine onsekiz yaşından büyükler kurucu veya üye olamazlar.

Dernek kurucusu olacak kişilerde aranan fiil ehliyetine ne şekilde sahip olunur.

4721 sayılı Türk Medeni Kanununda belirtildiği üzere; ayırt etme gücüne sahip ve kısıtlı olmayan her ergin kişinin fiil ehliyeti vardır.

Ayırt etme gücüne sahip ve kısıtlı olmamak: Yaşının küçüklüğü yüzünden veya akıl hastalığı, akıl zayıflığı, sarhoşluk ve bunlara benzer sebeplerden biriyle akla uygun biçimde davranma yeteneğinden yoksun olmamak yada bir yıl veya daha uzun süreli özgürlüğü bağlayıcı bir cezaya mahkûm bulunmamaktır.

Ergin olmak: Onsekiz yaşını doldurmuş olmak veya onsekiz yaşın doldurmamış olduğu halde evlenmiş olmak yada onbeş yaşını doldurmuş küçüklerin kendi isteği ve velisinin rızasıyla mahkemece ergin kılınmış olmaktır.

Tüzel kişiler, kanuna ve kuruluş belgelerine göre gerekli organlara sahip olmakla, fiil ehliyetini kazanırlar. Tüzel kişinin iradesi, organları aracılığıyla açıklanır.

Dernekler özel hukuk tüzelkişisi olup, Türk Medeni Kanununun 48. maddesinde belirtilen tüm hak ve yetkilere sahiptir.

Hangi amaçla dernek kurulamaz

Anayasa ve kanunlarla açıkça yasaklanan amaçları veya konusu suç teşkil eden fiilleri gerçekleştirmek amacıyla dernek kurulamaz.

Derneğin amacı; kazanç paylaşma dışında, kanunlarla yasaklanmamış belirli ve ortak bir gayeyi gerçekleştirmeye yönelik, anlaşılabilir ve süreklilik arz etmelidir. Hukuka veya ahlâka aykırı olmamalıdır.

Derneğin kuruluş şekli

Dernekler, kuruluş bildirimini, dernek tüzüğünü ve gerekli belgeleri yerleşim yerinin bulunduğu yerin en büyük mülki amirine verdikleri anda tüzel kişilik kazanırlar.

Dernek tüzüğünün içeriği

Dernekler Mevzuatı gereğince derneğin tüzüğünde aşağıda gösterilen hususların belirtilmesi zorunludur:

a-Derneğin adı ve merkezi. (Derneğinizin adı, daha önce kurulmuş olan bir derneğin adından farklı olmak zorundadır. Dernek adını kontrol etmek için tıklayınız)

b-Derneğin amacı ve bu amacı gerçekleştirmek için dernekçe sürdürülecek çalışma konuları ve çalışma biçimleri ile faaliyet alanı.

c-Derneğe üye olma ve üyelikten çıkmanın şart ve şekilleri.

d-Genel kurulun toplanma şekli ve zamanı.

e-Genel kurulun görevleri, yetkileri, oy kullanma ve karar alma usul ve şekilleri.

f-Yönetim ve denetim kurullarının görev ve yetkileri, ne suretle seçileceği, asıl ve yedek üye sayısı.

g-Derneğin şubesinin bulunup bulunmayacağı, bulunacak ise şubelerin nasıl kurulacağı, görev ve yetkileri ile dernek genel kurulunda nasıl temsil edileceği.

h-Üyelerin ödeyecekleri giriş ve yıllık aidat miktarının belirlenme şekli.

ı-Derneğin gelir kaynakları.

i- Derneğin borçlanma usulleri.

j- Derneğin iç denetim şekilleri

k-Tüzüğün ne şekilde değiştirileceği.

l-Derneğin feshi halinde mal varlığının tasfiye şekli.

m-Dernek geçici yönetim kurulu üyelerinin adı, soyadı, görev ünvanı.

Dernek tüzüğünde kanunen belirtilmesi zorunlu hususlar dışında, Kanuna aykırı olmamak kaydıyla tüzükte yer alması istenilen diğer hükümler eklenebilir.

Örnek Dernek Tüzüğü İçin Tıklayınız.

Dernek kuruluşu için gerekli belgeler

Dernek kurucuları (en az yedi gerçek veya tüzel kişi) tarafından imzalanmış olan (Dernekler Yönetmeliği Ek-2’de bulunan) iki adet kuruluş bildirimi ve aşağıda belirtilen ekleri, derneğin kurulacağı yerin mülki idare amirliğine verilir.

a) Kurucular tarafından her sayfası imzalanmış üç adet dernek tüzüğü,

b) Kurucuların nüfus cüzdan fotokopisi,

c) Dernek kurucuları arasında tüzel kişiliklerin bulunması halinde; bu tüzel kişilerin unvanı, yerleşim yeri ve kuruluş belgesi ile tüzel kişiliklerin organları tarafından yetkilendirilen gerçek kişi de belirtilmek kaydıyla bu konuda alınmış kararın fotokopisi,

d) Kurucular arasında yabancı dernek veya dernek ve vakıf dışında kar amacı gütmeyen kuruluşlar bulunması halinde, bu tüzel kişilerin dernek kurucusu olabileceğini gösteren İçişleri Bakanlığınca verilmiş izin belgesi,

e) Kurucular arasında yabancı uyruklular varsa, bunların Türkiye'de yerleşme hakkına sahip olduklarını gösterir belgelerin fotokopileri,

f) Yazışma ve tebligatı almaya yetkili kişi veya kişilerin adı, soyadı, yerleşim yerlerini ve imzalarını belirten liste.

Büyükşehir belediyesi sınırları içinde kalan ilçeler hariç diğer ilçelerdeki dernek kuruluş işlemlerinde istenen belgeler birer arttırılarak verilir.

Dernekler, kuruluş bildirimi ve eklerini mülki idare amirliğine vermek suretiyle tüzel kişilik kazanırlar.

Çocuk derneklerine tüzel kişiler kurucu veya üye olamazlar, ayrıca çocuk derneklerinde kuruluş bildirimine, kurucu çocukların yasal temsilcilerinin izni eklenir.

Dernek kuruluş bildiriminin incelenmesi

Dernek kuruluş bildirimi ve belgelerin doğruluğu ile dernek tüzüğü, en büyük mülki amir tarafından altmış gün içinde dosya üzerinden incelenir.

Kuruluş bildiriminde, tüzükte ve kurucuların hukuki durumlarında kanuna aykırılık veya noksanlık tespit edildiği takdirde bunların giderilmesi veya tamamlanması derhal kuruculardan istenir. Bu istemin tebliğinden başlayarak otuz gün içinde belirtilen noksanlık tamamlanmaz ve kanuna aykırılık giderilmezse; en büyük mülki amir, yetkili asliye hukuk mahkemesinde derneğin feshi konusunda dava açması içir durumu Cumhuriyet savcılığına bildirir. Cumhuriyet savcısı mahkemeden derneğin faaliyetinin durdurulmasına karar verilmesini de isteyebilir.

Kuruluş bildiriminde, tüzükte ve belgelerde kanuna aykırılık veya noksanlık bulunmaz ya da bu aykırılık veya noksanlık belirli sürede giderilmiş bulunursa; keyfiyet derhal derneğe yazıyla bildirilir ve dernek, dernekler kütüğüne kaydedilir.

Derneğin zorunlu Organları hangileridir

Derneğin zorunlu organları, genel kurul, yönetim kurulu ve denetim kuruludur.

Dernekler zorunlu organları dışında başka organlar da oluşturabilirler. Ancak, bu organlara zorunlu organların görev, yetki ve sorumlulukları devredilemez.

Genel kurul, derneğin en yetkili karar organı olup; derneğe kayıtlı üyelerden oluşur. Genel kurul, dernek organlarını seçer ve derneğin diğer bir organına verilmemiş olan işleri görür.

Genel kurul, üyeliğe kabul ve üyelikten çıkarma hakkında son kararı verir, derneğin diğer organlarını denetler ve onları haklı sebeplerle her zaman görevden alabilir.

Yönetim kurulu, beş asıl ve beş yedek üyeden az olmamak üzere dernek tüzüğünde belirtilen sayıda üyeden oluşur.

Yönetim kurulu, derneğin yürütme ve temsil organıdır; bu görevini kanuna ve dernek tüzüğüne uygun olarak yerine getirir.

Temsil görevi, yönetim kurulunca, üyelerden birine veya bir üçüncü kişiye verilebilir.

Denetim kurulu, üç asıl ve üç yedek üyeden az olmamak üzere dernek tüzüğünde belirtilen sayıda üyeden oluşur.

Denetim kurulu, denetleme görevini, dernek tüzüğünde belirtilen esas ve usullere göre yapar; denetleme sonuçlarını bir raporla yönetim kuruluna ve genel kurula sunar.

Derneğin kuruluşundan sonra yapılması gereken işlemler

A- Defter tutulması

Dernekler tarafından tutulması zorunlu olan defterler temin edilerek kullanmaya başlanılmadan önce dernekler biriminden veya noterden onaylattırılmalıdır.

Dernekler aşağıda yazılı defterleri tutarlar.

a) İşletme hesabı esasında tutulacak defterler ve uyulacak esaslar aşağıdaki gibidir:

1) Karar Defteri: Yönetim kurulu kararları tarih ve numara sırasıyla bu deftere yazılır ve kararların altı toplantıya katılan üyelerce imzalanır.

2) Üye Kayıt Defteri: Derneğe üye olarak girenlerin kimlik bilgileri, derneğe giriş ve çıkış tarihleri bu deftere işlenir. Üyelerin ödedikleri giriş ve yıllık aidat miktarları bu deftere işlenebilir.

3) Evrak Kayıt Defteri: Gelen ve giden evraklar, tarih ve sıra numarası ile bu deftere kaydedilir. Gelen evrakın asılları ve giden evrakın kopyaları dosyalanır. Elektronik posta yoluyla gelen veya giden evraklar çıktısı alınmak suretiyle saklanır.

4) Demirbaş Defteri: Derneğe ait demirbaşların edinme tarihi ve şekli ile kullanıldıkları veya verildikleri yerler ve kullanım sürelerini dolduranların kayıttan düşürülmesi bu deftere işlenir.

5) İşletme Hesabı Defteri: Dernek adına alınan gelirler ve yapılan giderler açık ve düzenli olarak bu deftere işlenir.

6) Alındı Belgesi Kayıt Defteri : Alındı belgelerinin seri ve sıra numaraları, bu belgeleri alan ve iade edelerin adı, soyadı ve imzaları ile aldıkları ve iade ettikleri tarihler bu deftere işlenir.

b) Bilanço esasında tutulacak defterler ve uyulacak esaslar aşağıdaki gibidir:

1) (a) bendinin 1, 2, 3 ve 6 ncı alt bentlerinde kayıtlı defterleri bilanço esasında defter tutan dernekler de tutarlar.

2) Yevmiye Defteri, Büyük Defter ve Envanter Defteri: Bu defterlerin tutulma usulü ile kayıt şekli Vergi Usul Kanunu ile bu Kanununun Maliye Bakanlığına verdiği yetkiye istinaden yayımlanan Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğleri esaslarına göre yapılır.

Tutulacak defter ve kayıtların Türkçe olması zorunludur. Defterler mürekkepli kalemle yazılır.

Defterler bilgisayar ortamında da tutulabilir. Ancak form veya sürekli form şeklinde tutulacak defterler, kullanılmaya başlanmadan önce her bir sayfasına numara verilerek ve onaylatılarak kullanılabilir. Onaylı sayfalar kullanıldıktan sonra defter haline getirilerek muhafaza edilir.

Yevmiye defteri maddelerinde yapılan yanlışlar ancak muhasebe kurallarına göre düzeltilebilir. Diğer defter ve kayıtlara rakam ve yazılar yanlış yazıldığı takdirde düzeltmeler ancak yanlış rakam ve yazı okunacak şekilde çizilmek, üst veya yan tarafına veya ilgili bulunduğu hesaba doğrusu yazılmak suretiyle yapılabilir. Yanlış rakam ve yazının çizilmesi halinde, bu rakam ve yazıyı çizen tarafından paraflanır.

Defterlere geçirilen bir kayıt; kazımak, çizmek veya silmek suretiyle okunamaz hale getirilemez.

Karar defterinin sayfa sonunda imza için bırakılan bölümü hariç defterlerin satırları, çizilmeksizin boş bırakılamaz ve atlanamaz. Ciltli defterlerde, defter sayfaları ciltten koparılamaz. Tasdikli form veya sürekli form yapraklarının sırası bozulamaz ve bunlar yırtılamaz.

Derneklere ait belgeler, kaydedildikleri defterdeki kayıt sırasına uygun olarak numaralandırılır ve dosyalanarak saklanır.

Kayıt zamanı;

İşlemler, defterlere günlük olarak kaydedilir. Ancak, gelir ve gider kayıtları;

a) İşlemlerin, işin hacmine ve gereklerine uygun olarak muhasebe düzeni ve güvenliğini bozmayacak bir süre içinde kaydedilmesi şarttır. Bu gibi kayıtlar on günden fazla geciktirilmez.

b) Kayıtlarını devamlı olarak muhasebe fişleri ve bordro gibi yetkili amirlerin imza ve parafını taşıyan belgelere dayanarak tutan derneklerde, işlemlerin bunlara kaydedilmesi, deftere işlenmesi hükmündedir. Ancak bu kayıtlar, işlemlerin esas defterlere kırkbeş günden daha geç intikal ettirilmesine imkan vermez. Dernek defterlerinin denetim amacıyla istenmesi halinde, kırkbeş günlük sürenin dolması beklenmeden kayıtların işlenmesi zorunludur.

Hesap dönemi;

Derneklerde hesap dönemi bir takvim yılıdır. Hesap dönemi 1 Ocak’ta başlar ve 31 Aralık’ta sona erer. Yeni kurulan derneklerde hesap dönemi kuruluş tarihinde başlar ve 31 Aralık’ta sona erer.

Defterlerin ara tasdiki;

Bu defterlerin kullanılmasına sayfaları bitene kadar devam edilir ve defterlerin ara tasdiki yapılmaz. Ancak, bilanço esasına göre tutulan defterler ile form veya sürekli form yapraklı defterlerin, kullanılacağı yıldan önce gelen son ayda, her yıl yeniden tasdik ettirilmesi zorunludur.

B-Dernek gelirlerinin tahsilinde kullanılacak Alındı Belgelerinin bastırılması

Alındı belgelerinin biçimi;

Dernek gelirlerinin tahsilinde kullanılacak Alındı Belgeleri Dernekler Yönetmeliği 42. maddesinde belirtilen biçim ve ebatta yönetim kurulu kararıyla matbaaya bastırılır.

Alındı belgelerinin kontrolü;

Bastırılan alındı belgelerinin seri ve sıra numaraları ile diğer baskı işlerinde kusur bulunup bulunmadığı, sayman üyece kontrol edilir. Kontrolde hatalı olduğu ortaya çıkan cilt veya formlar geri verilerek aynı miktarda yenisi bastırılır. Alındı belgeleri, matbaadan sayman üye tarafından bir tutanak ile teslim alınır.

Alındı belgelerinin deftere kaydı;

Dernek saymanınca teslim alınan alındı belgelerinin tamamı, numarası en küçük olan alındı belgesi cildinden başlamak üzere defterin yalnızca başlangıç, bitiş ve serisi sütunları doldurularak, her bir satırda bir alındı belgesi cildi gösterilecek şekilde alt alta yazılmak suretiyle kaydedilir. Defterin diğer sütunları, alındı belgesi ciltlerinin gelir tahsil edecek kişilere teslim edilmesi veya teslim edilen alındı belgesi cildinin iade edilmesi sırasında doldurulur.

Alındı belgelerinin kullanımı;

Alındı belgeleri, gelir tahsil etme görev ve yetkisine sahip bulunanlara, sayman üyelerce imza karşılığı verilir ve kullanıldıktan sonra imza karşılığı geri alınır. Bu işlemler Alındı Belgesi Kayıt Defterinde gösterilir.

Alındı belgeleri, sabit boyalı sert veya sivri uçlu tükenmez kalemle okunaklı bir biçimde silintisiz ve kazıntısız olarak doldurulur. Ödemede bulunana asıl yaprak koparılarak verilir, koçan kısmı ciltte bırakılır. Düzenleme sırasında hata yapılırsa, hatalı belge yaprağı ödemede bulunana verilmez. Asıl ve koçan yaprakların üzerine “İPTAL” ibaresi yazılıp her ikisi koparılmadan ciltte bırakılır.

Form şeklinde bastırılan alındı belgeleri, elektronik sistemler aracılığıyla doldurulduktan sonra aslı ödemede bulunana verilir; sureti dosyasında muhafaza edilir.

C- Yetki belgesi düzenlenmesi

Dernek adına gelir tahsil edecek kişi veya kişiler, yetki süresi de belirtilmek suretiyle, yönetim kurulu kararı ile tespit edilir. Gelir tahsil edecek kişilerin açık kimliği, imzası ve fotoğraflarını ihtiva eden (Dernekler Yönetmeliği EK-19’da bulunan) “Yetki Belgesi” dernek tarafından üç nüsha olarak düzenlenerek, dernek yönetim kurulu başkanınca onaylanır. Yetki belgelerinin birer sureti dernekler birimlerine verilir.

Dernek adına gelir tahsil edecek kişiler, ancak adlarına düzenlenen yetki belgelerinin bir suretinin dernekler birimine verilmesinden itibaren gelir tahsil etmeye başlayabilirler

Yetki belgelerinin süresi, yönetim kurullarının görev süresi ile sınırlıdır. Yeni seçilen yönetim kurullarının, yetki belgelerini birinci fıkra esaslarına göre yenilemesi zorunludur. Yetki belgesinin süresinin bitmesi veya adına yetki belgesi düzenlenen kişinin görevinden ayrılması, ölümü, işine veya görevine son verilmesi, derneğin kendiliğinden dağıldığının tespit edilmesi veya fesih edilmesi gibi hallerde, verilmiş olan yetki belgelerinin dernek yönetim kuruluna bir hafta içinde teslimi zorunludur. Ayrıca, gelir toplama yetkisi yönetim kurulu kararı ile her zaman iptal edilebilir. Yetki belgesi ile ilgili değişiklikler yönetim kurulu başkanınca, onbeş gün içerisinde dernekler birimine bildirilir.

D -Gelir–Gider İşlemleri

Dernek gelirleri alındı belgesi ile tahsil edilir. Dernek gelirlerinin bankalar aracılığı ile tahsili halinde banka tarafından düzenlenen dekont veya hesap özeti gibi belgeler alındı belgesi yerine geçer.

Dernek adına gelir tahsil etmekle yetkili olan kişiler, tahsil ettikleri paraları otuz gün içerisinde dernek saymanına teslim ederler veya derneğin banka hesabına yatırırlar. Ancak, tahsilatı 2005 yılı için 1000.- YTL’yi (yeniden değerleme oranında artırılır) geçenler, 30 otuz günlük süreyi beklemeksizin tahsil ettikleri parayı en geç iki iş günü içinde dernek saymanına teslim ederler veya derneğin banka hesabına yatırırlar.

Dernek kasasında bulundurulabilecek para miktarı, ihtiyaçlar dikkate alınarak yönetim kurulunca belirlenir.

Dernek giderleri ise fatura, perakende satış fişi, serbest meslek makbuzu gibi harcama belgeleri ile yapılır. Ancak dernekler, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesi kapsamında bulunan ödemeleri için Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre gider pusulası, bu kapsamda da bulunmayan ödemeleri için Gider Makbuzu düzenlerler.

Dernekler tarafından kişi, kurum veya kuruluşlara yapılacak bedelsiz mal ve hizmet teslimleri (Dernekler Yönetmeliği EK-15’te bulunan) Ayni Yardım Teslim Belgesi ile yapılır. Kişi, kurum veya kuruluşlar tarafından derneklere yapılacak bedelsiz mal ve hizmet teslimleri ise Ayni Bağış Alındı Belgesi ile kabul edilir.

Bu belgeler; Dernekler Yönetmeliğinde ((EK-13) (EK- 14) ve (EK- 15)’de) gösterilen biçim ve ebatta, müteselsil seri ve sıra numarası taşıyan, kendinden karbonlu elli asıl ve elli koçan yaprağından meydana gelen ciltler veya elektronik sistemler ve yazı makineleri aracılığıyla yazdırılacak form veya sürekli form şeklinde, dernekler tarafından bastırılır. Form veya sürekli form şeklinde bastırılacak belgelerin, belirtilen nitelikte olması zorunludur.

Saklama süresi;

Defterler hariç olmak üzere, dernekler tarafından kullanılan alındı belgeleri, harcama belgeleri ve diğer belgeler özel kanunlarda belirtilen süreler saklı kalmak üzere, kaydedildikleri defterlerdeki sayı ve tarih düzenine uygun olarak 5 yıl süreyle saklanır.

İşletme hesabı tablosu;

İşletme hesabı esasına göre kayıt tutan dernekler yıl sonlarında (31 Aralık) (Dernekler Yönetmeliği EK-16’da gösterilen biçimde) “İşletme Hesabı Tablosu” düzenlerler.

Bilanço esasına göre raporlama;

Bilanço esasına göre defter tutan derneklerin yıl sonlarında (31 Aralık), Maliye Bakanlığınca yayımlanan Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğlerini esas alarak bilanço ve gelir tablosunu düzenlemeleri yeterlidir.

E-Üye kayıt işlemleri

Derneğe üye olmaları Kanunla yasaklanmamış olan ve dernek tüzüğüne göre üye olma şartlarını taşıyan kişilerin derneğin yönetim kuruluna yapacakları yazılı üyelik başvuruları yönetim kurulunca görüşülerek en çok otuz gün içinde üyeliğe kabul veya isteğin reddi şeklinde karara bağlanıp, sonucu müracaat sahibine yazı ile duyurulması zorunludur. Derneğin, ilk genel kurul toplantısının yapılacağı tarihe kadar, dernek tüzüğünde sayıları belirtilen yönetim ve denetleme kuruları üye tam sayısının asıl ve yedeklerini oluşturabilecek sayıdan az olmamak üzere üye kayıt edilmesine ihtiyaç bulunmaktadır.

Yönetim kurulunca, karar defterinde alınan karar ile üyeliğe kabul edilmiş bulunanlar dernek üyesi olurlar. Üyeliğe kabul kararının tarih ve sayısı ile üyenin kimlik bilgileri ve aidat ödentileri üye kayıt defterine kayıt edilir.

Yazılı olarak yapılacak üyelik başvurusu, dernek yönetim kurulunca en çok otuz gün içinde karara bağlanır ve sonuç yazıyla başvuru sahibine bildirilir. Başvurusu kabul edilen üye, bu amaçla tutulacak deftere kaydedilir.

Üyelik için kanunda veya tüzükte aranılan nitelikleri sonradan kaybedenlerin dernek üyeliği kendiliğinden sona erer.

Hiç kimse, dernekte üye kalmaya zorlanamaz. Her üye yazılı olarak bildirmek kaydıyla, dernekten çıkma hakkına sahiptir.

Tüzükte üyelerin çıkarılma sebepleri gösterilebilir.

Tüzükte çıkarma düzenlenmemişse üye, ancak haklı sebeple çıkarılabilir. Bu çıkarma kararına, haklı sebep bulunmadığı ileri sürülerek itiraz edilebilir.

F- Genel kurul toplantısı

Derneğin, kuruluş işlemlerinde eksiklik ve kanuna aykırılık bulunmadığına ilişkin olarak mahallin mülki amirliğince yapılan yazılı bildirimi izleyen altı ay içinde dernekler ilk genel kurul toplantısını yapmak ve organlarını oluşturmakla yükümlüdürler.

Genel kurul;

a) Dernek tüzüğünde belli edilen zamanlarda olağan,

b) Yönetim veya denetim kurulunun gerekli gördüğü hallerde veya dernek üyelerinden beşte birinin yazılı isteği üzerine otuz gün içinde olağanüstü toplanır.

Genel kurul toplantıya yönetim kurulunca çağrılır.

Çağrı usulü;

Yönetim kurulu, dernek tüzüğüne göre genel kurula katılma hakkı bulunan üyelerin listesini düzenler. Genel kurula katılma hakkı bulunan üyeler, en az onbeş gün önceden, günü, saati, yeri ve gündemi bir gazetede ilan edilmek veya yazılı ya da elektronik posta ile bildirilmek suretiyle toplantıya çağrılır. Bu çağrıda, çoğunluk sağlanamaması sebebiyle toplantı yapılamazsa, ikinci toplantının hangi gün, saat ve yerde yapılacağı da belirtilir. İlk toplantı ile ikinci toplantı arasındaki süre yedi günden az, altmış günden fazla olamaz.

Toplantı, çoğunluk sağlanamaması sebebinin dışında başka bir nedenle geri bırakılırsa, bu durum geri bırakma sebepleri de belirtilmek suretiyle, ilk toplantı için yapılan çağrı usulüne uygun olarak üyelere duyurulur. İkinci toplantının geri bırakma tarihinden itibaren en geç altı ay içinde yapılması zorunludur. Üyeler ikinci toplantıya, birinci fıkrada belirtilen esaslara göre yeniden çağrılır.

Genel kurul toplantısı bir defadan fazla geri bırakılamaz.

Toplantı usulü;

Genel kurula katılma hakkı bulunan üyelerin listesi toplantı yerinde hazır bulundurulur. Toplantı yerine girecek üyelerin resmi makamlarca verilmiş kimlik belgeleri, yönetim kurulu üyeleri veya yönetim kurulunca görevlendirilecek görevliler tarafından kontrol edilir. Üyeler, yönetim kurulunca düzenlenen listedeki adları karşısına imza koyarak toplantı yerine girerler. Kimlik belgesini göstermeyenler, belirtilen listeyi imzalamayanlar ile genel kurula katılma hakkı bulunmayan üyeler toplantı yerine alınmaz. Bu kişiler ve dernek üyesi olmayanlar, ayrı bir bölümde genel kurul toplantısını izleyebilirler.

Toplantı yeter sayısı sağlanmışsa durum bir tutanakla tespit edilir ve toplantı yönetim kurulu başkanı veya görevlendireceği yönetim kurulu üyelerinden biri tarafından açılır. Toplantı yeter sayısı sağlanamaması halinde de yönetim kurulunca bir tutanak düzenlenir.

Açılıştan sonra, toplantıyı yönetmek üzere bir başkan ve yeteri kadar başkan vekili ile yazman seçilerek divan heyeti oluşturulur.

Dernek organlarının seçimi için yapılacak oylamalarda, oy kullanan üyelerin divan heyetine kimliklerini göstermeleri ve hazırun listesindeki isimlerinin karşılarını imzalamaları zorunludur.

Toplantının yönetimi ve güvenliğinin sağlanması divan başkanına aittir. Genel kurul, gündemdeki konuların görüşülerek karara bağlanmasıyla sonuçlandırılır. Genel kurulda her üyenin bir oy hakkı vardır; üye oyunu şahsen kullanmak zorundadır.

Toplantıda görüşülen konular ve alınan kararlar bir tutanağa yazılır ve divan başkanı ile yazmanlar tarafından birlikte imzalanır. Toplantı sonunda, tutanak ve diğer belgeler yönetim kurulu başkanına teslim edilir. Yönetim kurulu başkanı bu belgelerin korunmasından ve yeni seçilen yönetim kuruluna yedi gün içinde teslim etmekten sorumludur.

Mahkemece kayyım atanması veya Medeni Kanunun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasına göre görevlendirilme yapılması halinde, bu maddede yönetim kurulana verilen görevler bu kişiler tarafından yerine getirilir.

G-Genel kurul sonuç bildirimi;

Olağan veya olağanüstü genel kurul toplantılarını izleyen otuz gün içinde, yönetim ve denetim kurulları ile diğer organlara seçilen asıl ve yedek üyeleri içeren (Dernekler Yönetmeliği EK-3’te belirtilen) “Genel Kurul Sonuç Bildirimi “ ve ekleri yönetim kurulu başkanı tarafından mülki idare amirliğine bildirilir:

Bu bildirime;

a) Divan başkanı, başkan yardımcıları ve yazman tarafından imzalanmış genel kurul toplantı tutanağı örneği,

b) Tüzük değişikliği yapılmışsa, tüzüğün değişen maddelerinin yeni ve eski şekli ile dernek tüzüğünün son şeklinin her sayfası yönetim kurulunca imzalanmış örneği.

Eklenir.

Genel kurul sonuç bildirimi ve ekleri, büyükşehir belediyesi sınırları içinde kalan ilçeler hariç diğer ilçelerde bulunan dernekler tarafından iki suret olarak verilir.

Genel kurul sonuç bildirimleri, dernek yönetim kurulu tarafından yetki verilen bir yönetim kurulu üyesi tarafından da yapılabilir. Bildirimin yapılmamasından yönetim kurulu başkanı sorumludur.

Sandığı bulunan dernekler, sandıklarına ait genel kurul sonuç bildirimi ve eklerini bu maddede belirtilen usulde mülki idare amirliğine bildirirler.

H-Beyanname verilmesi

Beyanname verme yükümlülüğü

Dernek yönetim kurulu başkanları, her takvim yılının ilk dört ayı içinde bir önceki yıla ait Dernek Beyannamelerini (Dernekler Yönetmeliği EK-21’de bulunan) doldurarak mülki idare amirliğine vermekle yükümlüdürler. İl merkezlerinde ve büyükşehir belediyesi sınırları içinde kalan ilçelerde bulunan dernekler beyannamelerini bir adet, diğer ilçe merkezinde bulunanlar ise iki adet olarak verirler.

Şubeler, mülki idare amirliğine verecekleri beyannamelerin birer örneğini bağlı bulundukları derneğe de vermekle yükümlüdürler.

I-Değişikliklerin bildirilmesi

Dernekler, yerleşim yerlerinde (İkametgahlarında) meydana gelen değişiklikleri (Dernekler Yönetmeliği EK- 24’te bulunan)“Yerleşim Yeri Değişiklik Bildirimini”;

Genel kurul toplantıları dışında dernek organlarında meydana gelen değişiklikleri (Dernekler Yönetmeliği EK- 25’te bulunan) “Dernek Organlarındaki Değişiklik Bildirimini”

Doldurmak suretiyle, değişikliği izleyen otuz gün içinde mülki idare amirliğine bildirmekle yükümlüdürler. Bu belgeler, büyükşehir belediyesi sınırları içinde kalan ilçeler hariç diğer ilçelerde bulunan dernekler tarafından iki suret olarak verilir.

Dernek tüzüklerinde yapılan değişiklikler de tüzük değişikliğinin yapıldığı genel kurul toplantısını izleyen otuz gün içinde, (Dernekler Yönetmeliği EK-3’te bulunan) “Genel Kurul Sonuç Bildirimi “ ekinde mülki idare amirliğine bildirilir.

J-Taşınmazların bildirilmesi

Dernekler edindikleri taşınmazları tapuya tescilinden itibaren otuzgün içinde (Dernekler Yönetmeliği EK- 26’da bulunan)“Taşınmaz Mal Bildirimini Formu” nu doldurmak suretiyle mülki idare amirliğine bildirmekle yükümlüdürler.

Bu form, büyükşehir belediyesi sınırları içinde kalan ilçeler hariç diğer ilçelerde bulunan dernekler tarafından iki suret olarak verilir.

K-Mal bildirimi

04.5.1990 gün, 20508 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 3628 sayılı “Mal Bildiriminde bulunulması Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu”na ve bu Kanuna atfen çıkartılmış olan “Mal Bildiriminde bulunulması Hakkında Yönetmelik” gereğince, Türk Hava Kurumunun Genel Yönetim ve Merkez Denetleme Kurulu Üyeleri ile Genel Merkez Teşkilatında ve Türk Kuşu Genel Müdürlüğünde, Türkiye Kızılay Derneğinin Merkez Kurullarında ve Genel Müdürlük teşkilatında görev alanlar ve bunların Şube Başkanları ve Kamuya Yararlı Derneklerin Yönetim ve Denetim Kurulu Üyeleri (Mal Bildiriminde bulunulması Hakkında Yönetmelik ekinde bulunan) “Mal Bildirim Formu”nu tek nüsha olarak doldurmak ve tarih belirterek imzalamak suretiyle mal bildiriminde bulunmak zorundadırlar.

Türk Hava Kurumunun, Türkiye Kızılay Derneğinin ve Kamuya Yararlı Derneklerin Yönetim ve Denetim Kurulu Üyeleri için İçişleri Bakanlığına, bunların Şube Başkanları için bulundukları İl Valiliklerine, Türk Hava Kurumu ile Türkiye Kızılay Derneğinde görev alanlar için Kurum ve Dernek Genel Başkanlığına,

Bu göreve başlama tarihini izleyen bir ay içinde mal bildiriminde bulunmak zorundadırlar.

Mal bildiriminde bulunacak olanların kendilerine, eşlerine ve velayetleri altındaki çocuklarına ait bulunan taşınmaz malları ile 1 inci derece Devlet Memurlarına yapılan aylık net ödemenin beş katından fazla tutarındaki her biri için ayrı olmak üzere, para, hisse senetleri ve tahviller ile altın, mücevher ve diğer taşınır malları, hakları, alacakları ve gelirleriyle bunların kaynakları, borçları ve sebepleri bu mal bildiriminin konusunu teşkil eder.

Mal varlığında önemli bir değişiklik olduğunda bir ay içinde,

Görevin sona ermesi halinde, ayrılma tarihini izleyen bir ay içinde,

Görevlere devam edenler, sonu (0) ve (5) ile biten yılların en geç Şubat ayı sonuna kadar,

Mal bildirimlerini yenilerler.

L-Derneğin İç Denetimi

Dernekte genel kurul, yönetim kurulu veya denetim kurulu tarafından iç denetim yapılabileceği gibi, bağımsız denetim kuruluşlarına da denetim yaptırılabilir.

Genel kurul veya yönetim kurulu, gerek görülen hallerde denetim yapabilir veya bağımsız denetim kuruluşlarına denetim yaptırabilir.

Genel kurul, yönetim kurulu veya bağımsız denetim kuruluşlarınca denetim yapılmış olması, denetim kurulunun yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz.

Derneğin denetleme kurulu; derneğin tüzüğünde gösterilen amaç ve amacın gerçekleştirilmesi için sürdürüleceği belirtilen çalışma konuları doğrultusunda faaliyet gösterip göstermediğini, defter, hesap ve kayıtların mevzuata ve dernek tüzüğüne uygun olarak tutulup tutulmadığını, dernek tüzüğünde tespit edilen esas ve usullere göre ve bir yılı geçmeyen aralıklarla denetler ve denetim sonuçlarını bir rapor halinde yönetim kuruluna ve toplandığında genel kurula sunar.”

İktibas: Dernekler Dairesi Başkanlığı