Bizans ve Ortodoks kilisesi arşiv kayıtlarında altısı Anadolu'da bir tanesi de Balkanlarda olmak üzere yedi Alevi ocağı.
PİR OCAĞI :
YEDİ ULU OCAK :
Bizans ve Ortodoks kilisesi arşiv kayıtlarında altısı Anadolu’da bir tanesi de Balkanlarda olmak üzere yedi Alevi ocağından bahsolunmaktadır.Bizans belgelerinde ve Ortodoks kayıtlarında sapkın Hıristiyan cemaatleri olarak sayılan bu ocaklar hakkında verilen bilgilerin yetersiz ve sağlıksız oldukları kolayca tahmin edilebilir.Aşağıda dökümünü yapacağımız Alevi ocakların dışında Hıristiyanlar tarafından hiç tespit edilememiş ocaklar olabileceği gibi,anılan Alevi ocakları hakkında onlara karşı amansız düşmanlık beslemiş kaynaklardan derlenmiş bu bilgilerin bazılarının gerçek olmayıp,sürekli gizlenen bu ocakların dışarıya karşı yaptıkları takkiyeler olması ihtimali de vardır.
Tahtacı Sergius’un Hakk’a yürümesinden sonra ,sekiz yüz kırklı yıllarda Anadolu ‘da altı büyük Alevi ocağının varlığını tespit edebiliyoruz.Ortodoks Kilisesi tarafından her fırsatta lanetlenen bu ocakların bulunduğu topraklar bin yıllar boyunca Anadolu’nun en çileli yerleri oldular.Katliamlar,acılar,sürgünler,saklanmalar,ka çmalar-ğöçmeler bu coğrafyaların ayrılmaz bir parçası oldu.Bizanslılar zamanında başlayan, Selçuklular ve Osmanlılar zamanında da devam eden büyük halk ayaklanmaları direnme ğüçlerini bu sancılı ocak merkezlerinden aldılar.
1 :MANANAKİAN OCAĞI :
Gangra (Çankırı) Konsilinde Sivas ve çevresinde Hıristiyanlığa karşı ilk karşı çıkışın başladığı yer olarak tanımlanan Sivas ve çevresinde varlığı dördüncü yüzyıldan beri bilinen bir dergah vardı.Ortodoks kayıtlarında Eustathias adlı bir bilge ocağın ruhani lideri olarak gösterilmiş ve lanetlenmişti.Eustathias önderliğinde Hıristiyanlık karşıtı ilk direnişini gerçekleştiren bu topluluğa ne olduğu bilinmiyor.Yedinci yüzyılda Sivas’a giderek ,Banaz’a yerleşen Pir Silvanus Bedohtun ovasının ucunda ,Yıldız dağında bu dergahın bulunduğu coğrafyada yeni bir ocak açtı.Onun ölümünden sonra ani bir çöküntü yaşayan ocak.Kısa süre sonra Titus eli ile yeniden canlandırıldı.Titus’un ölümünden sonra yer altına çekildi.Mananakian Ocağı günümüzde Pir Sultan Abdal Ocağı olarak bilinmektedir. Biri Yıldız Dağı yakınında Banaz köyünde diğeri Pir Silvanus’un doğduğu bölgede Mananalis’te,Pülümür’e bağlı Haculiye köyünde olmak üzere iki merkezi vardır. Mananakian ocağı adından da kolayca anlaşılacağı üzere ‘Ma/Kadın Ana’ya atfedilmişti.
2 :ACHEAN OCAĞI :
Achean Ocağı bilinen ilk merkezi Palu (Şimşatkale) yakınında bir köydeydi.Ortodoks kaynaklarında bu Alevi ocağının Timothy tarafından Mananalis’te Samosata’nın (Şimşatkale – Palu) bir köyünde kurulduğu ifade edilmiştir.Achean Ocağı , Ağuçen Ocağı olarak günümüze kadar varlığını sürdürmüştür. Ağuçen Ocağının dedeleri ocağın merkezin olarak Elazığ – Palu arasında ki Sün köyü olduğunu söylemektedirler ki verdikleri bu coğrafi aidiyet bilgisi geçmişteki Achean Ocağının merkezi ile bire bir örtüşmektedir.Acean Ocağının bugüne ulaşabilen bir başka kolu da Kurachean (Kureyşan ) ocağıdır.Palu’nun Seydilli köyünde ki Seyit Sabu Ocağı Acean Ocağının bu güne ulaşmış bir başka koludur.Aynı şekilde Acheanlar’dan koparak zaman içinde ayrı ocaklar halinde örgütlenen Derviş Cemal, Baba Mansur,Şah İbrahimli ve Şah Ahmetli Alevi ocakları da bu ocağın ardıllarıdırlar.Achean – Ağuçen Ocağı ve bu ocaktan kopan ocak mensupları mensupları Palu ,Elazığ Tunceli ve Mazgirt köylerinde ,kendi ana yurtlarında, halen yaşamaya devam ediyorlar.
3 : EPAPHRODİTUS OCAĞI :
Ortodoks kilisesi tarafından lanetlenen bir başka ocak da Epaphroditus Ocağıdır.Bu ocağın yeri Ortodoks kilisesi ve Bizans askerleri tarafından hiçbir zaman tespit edilemedi.Epaphroditus ocağının merkezini uzun yıllar boyunca Bizans’ın egemenlik sınırları dışında tuttu .Pek çok defa güvenlik nedeni ile yer değiştiren Epaphroditius’un son durağı Orta Toros’larda’da bügünkü Abdal Musa Ocağının yakınlarında ,.Antalya’nın Kuzeyinde Burdur’un Bucak ilçesi Ürkütlü beldesindeki Komama antik şehri oldu. Bu ocak günümüzde Abdal Musa Ocağı olarak biliniyor.Abdal Musa Ocağı Alevi erkanının yeniden dizayn edildiği son büyük Alevi Ocağıdır.
4 : LAODİKİAN / LADİK OCAĞI :
Bazı kaynaklarda bu ocağın merkezinin Likya’da Laodicia yakınında Argais adlı bölge olduğu ifade edilmiştir.Amasya’nın kuzeyinde de aynı adı taşıyan büyük bir yerleşim vardır (Ladik).Ancak bu ocak Sergius’un taliplerini Arguvan’a davet etmesi ile Arguvan’da vucut bulmuştur.Sergius’un davetine ilk uyanlar Laodikian’lar oldular.Bu nedenle bu ocak Laodician ocağı olarak ünlendi.Bu ocağın merkezi Malatya-Arguvan olup talipleri ağırlıklı olarak Laodikian’lar ve Achean’lardır.Achean ocağından Sergius’un daveti üzerine yurtlarını terk ederek Arguvan’ yerleşen Achean’lıların merkezi Arguvan’ın Mezirme köyüdür.Achean’ların bu kolu günümüzde Şah İbrahimli’ler olarak bilinmektdirler.
Arguvan Bizans döneminde ortaya çıkan Hıristiyanlık karşıtı ilk silahlı hareketin merkezi oldu
5 : EFES OCAĞI :
Efes Ocağı’nın talipleri Bizans-Ortodoks kaynaklarında Mopsuestia halkı olarak tanımlanırlar.Ortodoks vaazlarında ocağın kurucusu olarak Sergius’un adı geçer.Bu Alevi Ocağının asıl merkezi bugün halen aynı yerde Efes’in yanı başında İzmir-Narlıdere’dedir Yanyatır Ocağı olarak bilinir.Yanyatır Ocağının talipleriBalıkesir,Çanakkale,Manisa,İzmir,Aydın,An talya,Burdur,Antalya ve Adana’da dağınık halde yaşayan Tahtacı Alevileridir.Tahtacı Alevilerinin küçük bir bölümü de yine Efes yakınında Aydın Reşadiye’de bulunan Emirbeyli Alevi Ocağına bağlıdırlar.Emirbeyli Ocağıda Efes Ocağının bir uzantısıdır.
1419 yılında Şeyh Bedrettin müritleri Börklüce Mustafa ve Torlak Kemal tarafından başlatılan Alevi İsyanına katılanlar Efes Ocağı talipleriydiler.Büyuk savaşın olduğu ve ağır bir katliamın yaşandığı Ortaklar Efes’e kuş uçuşu yirmi km mesafededir.
6 : NİKSAR OCAĞI :
Ortodoks kilisesi Tokat Niksar Amasya civarında yaşayan ve Ortodokslar tarafından Kolossianlar olarak adlandırılan halkın bağlı bulunduğu ocağın merkezi Niksar’daydı (Neoceesarea ) Bu ocak Strabon’un birinci yüzyılda bahsettiği .Kadın Ana’ya adanmış ‘’dergah-devlet’’ in toprakları üzerinde Sergius tarafından kuruldu.Komana ‘’dergah-devlet’’inin yayıldığı coğrafyada etkili oldu.
Niksar Ocağı soyluları on birinci yüzyılda eski ‘dergah-devlet’in toprakları ve manevi temelleri üzeride kendi devletini yeniden kurdu ve Anadolu’nun büyük bölümünde yüzyılı aşkın bir süre hüküm sürdü.Niksar merkezli bu devlet tarihe Danişmentliler Devleti olarak geçti.
Danişmentli Devletinin Anadolu’da ki egemenliği 1178 yılında sona erdi.1240 yılında Selçuklu Devletine ve ‘Arap dini’ne karşı girişilen Büyük Babai başkaldırısının merkezi de eski Niksar Ocağıydı.Büyük Babai Başkaldırısının önderi Baba İlyas Niksar Alevi ocağı Mürşidi idi.
7 :DİMETOKA OCAĞI :
Dimetoka ocağı zorunlu göçlerle Anadolu’nun çeşitli yerlerinden Balkanlara taşınan Alevi topluluklarının mürşit ocağı olarak on birinci yüzyılda ortaya çıktı.Ocağın merkezi Edirne yakınlarında-Türkiye sınırına 12 km mesafede Batı Trakya’da- Dimetoka şehrindeydi. Bu ocak Balkanlar’da, Bosna’da, Mora’da,Romanya’da, ve Sırbistan’da Bizans Devleti tarafından mecburi iskana tabii tutulmuş Aleviler arasında büyük etkinliğe sahip oldu.
Dimetoka’nın 1363 yılında Osmanlılar tarafından ele ğeçirilmesinden sonra Osmanlı Sultanı I. Murat karargahını ve Osmanlı Devletinin başkentini Dimetoka’ya taşıdı.Osmanlı orduları Dimetoka Alevi ocağının büyük desteği ve rehberliği ile kısa zamanda Balkanlara yayıldılar.Dimetoka Ocağı Osmanlı Devletine beş yıl başkentlik etti.
YEDİ ULU OCAK :
Bizans ve Ortodoks kilisesi arşiv kayıtlarında altısı Anadolu’da bir tanesi de Balkanlarda olmak üzere yedi Alevi ocağından bahsolunmaktadır.Bizans belgelerinde ve Ortodoks kayıtlarında sapkın Hıristiyan cemaatleri olarak sayılan bu ocaklar hakkında verilen bilgilerin yetersiz ve sağlıksız oldukları kolayca tahmin edilebilir.Aşağıda dökümünü yapacağımız Alevi ocakların dışında Hıristiyanlar tarafından hiç tespit edilememiş ocaklar olabileceği gibi,anılan Alevi ocakları hakkında onlara karşı amansız düşmanlık beslemiş kaynaklardan derlenmiş bu bilgilerin bazılarının gerçek olmayıp,sürekli gizlenen bu ocakların dışarıya karşı yaptıkları takkiyeler olması ihtimali de vardır.
Tahtacı Sergius’un Hakk’a yürümesinden sonra ,sekiz yüz kırklı yıllarda Anadolu ‘da altı büyük Alevi ocağının varlığını tespit edebiliyoruz.Ortodoks Kilisesi tarafından her fırsatta lanetlenen bu ocakların bulunduğu topraklar bin yıllar boyunca Anadolu’nun en çileli yerleri oldular.Katliamlar,acılar,sürgünler,saklanmalar,ka çmalar-ğöçmeler bu coğrafyaların ayrılmaz bir parçası oldu.Bizanslılar zamanında başlayan, Selçuklular ve Osmanlılar zamanında da devam eden büyük halk ayaklanmaları direnme ğüçlerini bu sancılı ocak merkezlerinden aldılar.
1 :MANANAKİAN OCAĞI :
Gangra (Çankırı) Konsilinde Sivas ve çevresinde Hıristiyanlığa karşı ilk karşı çıkışın başladığı yer olarak tanımlanan Sivas ve çevresinde varlığı dördüncü yüzyıldan beri bilinen bir dergah vardı.Ortodoks kayıtlarında Eustathias adlı bir bilge ocağın ruhani lideri olarak gösterilmiş ve lanetlenmişti.Eustathias önderliğinde Hıristiyanlık karşıtı ilk direnişini gerçekleştiren bu topluluğa ne olduğu bilinmiyor.Yedinci yüzyılda Sivas’a giderek ,Banaz’a yerleşen Pir Silvanus Bedohtun ovasının ucunda ,Yıldız dağında bu dergahın bulunduğu coğrafyada yeni bir ocak açtı.Onun ölümünden sonra ani bir çöküntü yaşayan ocak.Kısa süre sonra Titus eli ile yeniden canlandırıldı.Titus’un ölümünden sonra yer altına çekildi.Mananakian Ocağı günümüzde Pir Sultan Abdal Ocağı olarak bilinmektedir. Biri Yıldız Dağı yakınında Banaz köyünde diğeri Pir Silvanus’un doğduğu bölgede Mananalis’te,Pülümür’e bağlı Haculiye köyünde olmak üzere iki merkezi vardır. Mananakian ocağı adından da kolayca anlaşılacağı üzere ‘Ma/Kadın Ana’ya atfedilmişti.
2 :ACHEAN OCAĞI :
Achean Ocağı bilinen ilk merkezi Palu (Şimşatkale) yakınında bir köydeydi.Ortodoks kaynaklarında bu Alevi ocağının Timothy tarafından Mananalis’te Samosata’nın (Şimşatkale – Palu) bir köyünde kurulduğu ifade edilmiştir.Achean Ocağı , Ağuçen Ocağı olarak günümüze kadar varlığını sürdürmüştür. Ağuçen Ocağının dedeleri ocağın merkezin olarak Elazığ – Palu arasında ki Sün köyü olduğunu söylemektedirler ki verdikleri bu coğrafi aidiyet bilgisi geçmişteki Achean Ocağının merkezi ile bire bir örtüşmektedir.Acean Ocağının bugüne ulaşabilen bir başka kolu da Kurachean (Kureyşan ) ocağıdır.Palu’nun Seydilli köyünde ki Seyit Sabu Ocağı Acean Ocağının bu güne ulaşmış bir başka koludur.Aynı şekilde Acheanlar’dan koparak zaman içinde ayrı ocaklar halinde örgütlenen Derviş Cemal, Baba Mansur,Şah İbrahimli ve Şah Ahmetli Alevi ocakları da bu ocağın ardıllarıdırlar.Achean – Ağuçen Ocağı ve bu ocaktan kopan ocak mensupları mensupları Palu ,Elazığ Tunceli ve Mazgirt köylerinde ,kendi ana yurtlarında, halen yaşamaya devam ediyorlar.
3 : EPAPHRODİTUS OCAĞI :
Ortodoks kilisesi tarafından lanetlenen bir başka ocak da Epaphroditus Ocağıdır.Bu ocağın yeri Ortodoks kilisesi ve Bizans askerleri tarafından hiçbir zaman tespit edilemedi.Epaphroditus ocağının merkezini uzun yıllar boyunca Bizans’ın egemenlik sınırları dışında tuttu .Pek çok defa güvenlik nedeni ile yer değiştiren Epaphroditius’un son durağı Orta Toros’larda’da bügünkü Abdal Musa Ocağının yakınlarında ,.Antalya’nın Kuzeyinde Burdur’un Bucak ilçesi Ürkütlü beldesindeki Komama antik şehri oldu. Bu ocak günümüzde Abdal Musa Ocağı olarak biliniyor.Abdal Musa Ocağı Alevi erkanının yeniden dizayn edildiği son büyük Alevi Ocağıdır.
4 : LAODİKİAN / LADİK OCAĞI :
Bazı kaynaklarda bu ocağın merkezinin Likya’da Laodicia yakınında Argais adlı bölge olduğu ifade edilmiştir.Amasya’nın kuzeyinde de aynı adı taşıyan büyük bir yerleşim vardır (Ladik).Ancak bu ocak Sergius’un taliplerini Arguvan’a davet etmesi ile Arguvan’da vucut bulmuştur.Sergius’un davetine ilk uyanlar Laodikian’lar oldular.Bu nedenle bu ocak Laodician ocağı olarak ünlendi.Bu ocağın merkezi Malatya-Arguvan olup talipleri ağırlıklı olarak Laodikian’lar ve Achean’lardır.Achean ocağından Sergius’un daveti üzerine yurtlarını terk ederek Arguvan’ yerleşen Achean’lıların merkezi Arguvan’ın Mezirme köyüdür.Achean’ların bu kolu günümüzde Şah İbrahimli’ler olarak bilinmektdirler.
Arguvan Bizans döneminde ortaya çıkan Hıristiyanlık karşıtı ilk silahlı hareketin merkezi oldu
5 : EFES OCAĞI :
Efes Ocağı’nın talipleri Bizans-Ortodoks kaynaklarında Mopsuestia halkı olarak tanımlanırlar.Ortodoks vaazlarında ocağın kurucusu olarak Sergius’un adı geçer.Bu Alevi Ocağının asıl merkezi bugün halen aynı yerde Efes’in yanı başında İzmir-Narlıdere’dedir Yanyatır Ocağı olarak bilinir.Yanyatır Ocağının talipleriBalıkesir,Çanakkale,Manisa,İzmir,Aydın,An talya,Burdur,Antalya ve Adana’da dağınık halde yaşayan Tahtacı Alevileridir.Tahtacı Alevilerinin küçük bir bölümü de yine Efes yakınında Aydın Reşadiye’de bulunan Emirbeyli Alevi Ocağına bağlıdırlar.Emirbeyli Ocağıda Efes Ocağının bir uzantısıdır.
1419 yılında Şeyh Bedrettin müritleri Börklüce Mustafa ve Torlak Kemal tarafından başlatılan Alevi İsyanına katılanlar Efes Ocağı talipleriydiler.Büyuk savaşın olduğu ve ağır bir katliamın yaşandığı Ortaklar Efes’e kuş uçuşu yirmi km mesafededir.
6 : NİKSAR OCAĞI :
Ortodoks kilisesi Tokat Niksar Amasya civarında yaşayan ve Ortodokslar tarafından Kolossianlar olarak adlandırılan halkın bağlı bulunduğu ocağın merkezi Niksar’daydı (Neoceesarea ) Bu ocak Strabon’un birinci yüzyılda bahsettiği .Kadın Ana’ya adanmış ‘’dergah-devlet’’ in toprakları üzerinde Sergius tarafından kuruldu.Komana ‘’dergah-devlet’’inin yayıldığı coğrafyada etkili oldu.
Niksar Ocağı soyluları on birinci yüzyılda eski ‘dergah-devlet’in toprakları ve manevi temelleri üzeride kendi devletini yeniden kurdu ve Anadolu’nun büyük bölümünde yüzyılı aşkın bir süre hüküm sürdü.Niksar merkezli bu devlet tarihe Danişmentliler Devleti olarak geçti.
Danişmentli Devletinin Anadolu’da ki egemenliği 1178 yılında sona erdi.1240 yılında Selçuklu Devletine ve ‘Arap dini’ne karşı girişilen Büyük Babai başkaldırısının merkezi de eski Niksar Ocağıydı.Büyük Babai Başkaldırısının önderi Baba İlyas Niksar Alevi ocağı Mürşidi idi.
7 :DİMETOKA OCAĞI :
Dimetoka ocağı zorunlu göçlerle Anadolu’nun çeşitli yerlerinden Balkanlara taşınan Alevi topluluklarının mürşit ocağı olarak on birinci yüzyılda ortaya çıktı.Ocağın merkezi Edirne yakınlarında-Türkiye sınırına 12 km mesafede Batı Trakya’da- Dimetoka şehrindeydi. Bu ocak Balkanlar’da, Bosna’da, Mora’da,Romanya’da, ve Sırbistan’da Bizans Devleti tarafından mecburi iskana tabii tutulmuş Aleviler arasında büyük etkinliğe sahip oldu.
Dimetoka’nın 1363 yılında Osmanlılar tarafından ele ğeçirilmesinden sonra Osmanlı Sultanı I. Murat karargahını ve Osmanlı Devletinin başkentini Dimetoka’ya taşıdı.Osmanlı orduları Dimetoka Alevi ocağının büyük desteği ve rehberliği ile kısa zamanda Balkanlara yayıldılar.Dimetoka Ocağı Osmanlı Devletine beş yıl başkentlik etti.