1 Aralık 2011 Perşembe

Asıl Kerbela Olayı

Asıl Kerbela Olayı

Peygamber Efendimizin Kızı, Hz.Fatıma Hicretin 4.Yılında Şaban ayının 5.Gününün akşamında Hz.Hüseyini Medine de dünya’ya getirdi. İmam Hüseyin dünya’ya geldiğinde Cebrail(a.s) 1000(Bin) Melek ile Peygamber Efendimizin Huzuruna gelip tebrik etti. Peygamber Efendimiz torununa Hüseyn adını verdi. Cebrail tekrar söze girdi torunun hüseyn Kerbela Çölünde susuz şehit edilecektir dedi.Ve Peygamberimiz göz yaşlarına boğuldu.

Hicretin 60.yılının Recep ayında Muaviye öldü.Ve oğlu Yezidi yerine bırakmak istemişti.Yezid Medine Valisi olan Velid Bin Utbe bir mektup yazarak bütün Medine halkından ve özelliklede Hüseyn’den kendisi için biat almasını, biat etmediği taktirde başını bedeninden ayırıp kendisine göndermesini emretti.

Velid, Mervan’ı yanına çağırdı ve ona bu durumu anlattı. Mervan Hüseyn’nin bunu kabul etmeyeceğini ve onun öldürülmesi gerektiğini söyledi. Velid ise asla bu yükü omuzlarıma almam dedi. Ve Velid elçi göndererek Hüseyn eve davet etti. Hüseyn Ehlibeytinden 30 kişi ile oraya gitti ve asla biat etmeyeceğini dile getirdi.

Hüseyn Hicri 60.yılının Şaban ayının 3.günü Mekke’den Medine’ye hareket etti. Iraklı olan Kufe Halkı Hz.Hüseynin Mekke’ye geldiğini ve yezide biat etmediğini duyunca, Süleyman Bin Surad-i Hüzari’nin evinde toplandılar .Süleyman Hüseyn taraftarı konuşmalar yaptı ve onun Irak’a davet etmelerini Hüseyn geldiğinde Yezid’i Kufe’den çıkarıp Şam’a göndereceğini söyledi.Hz.Hüseyn toplam 12000(12 Bin) mektup aldı. Hz.Hüseyn hiç cevap yazmıyordu. Nihayetinde Hz.Hüseyn; Amcası Oğlu olan ,Müslüm Bin Akil’i Irakın Kufe şehrine orada neler olup bittiğini öğrenmek üzere gönderdi.Müslüm Kufe şehrine ulaştı ve orda Muhtarın evinde kaldı.Müslümün gelmesine sevinen Hz.Ali taraftarları ziyarete geliyorlardı.
18 Bin kişi Hüseyn’e biat etti.Müslümün geldiğini öğrenen Yezid Kufe Valisini görevden aldı ve kendi adamı olan İbni Zİyad-ı Kufe şehrinin valisi olarak atadı.Yezid Valiye kesin emir vererek Müslümü öldürmesini emretti.Müslüm Muhtarın evinde birkaç gün kaldıktan sonra Hz.Aliyi seven Hani’nin yanına sığındı.Yezid’in adamı olan Vali durumu biliyordu ve Hani’yi huzuruna çağırarak ona Müslüm’ü teslim etmesini istedi Hani de bunun asla olmayacağını gerekirse  ölebileceğini söyledi.Vali emir vererek orada Hani’yi şehit etti.Ve Valinin adamları Hani’nin evine giderek Müslüm’ü oradan aldılar ve Zalim Valinin önüne getirdiler.
Vali, yezide biat etmesini aksi taktirde onu öldüreceğini söyledi.Müslüm bunun asla olmayacağını bu uğurda can vereceğini söyledi.Vali Müslüm’e  o kadar vurdu ki burnunu kırdı ve sakalı kanlar içinde kaldı.Müslümü Sarayın en üstüne çıkarıp aşağı attırdı ve onuda orada şehit etti.Hz.Hüseyn bu durumdan habersiz akrabaları ile Mekkeden Irak’a doğru yol çıktı.Hicret ayının 3.günü Melekler Hz.Hüseynin yanına geldi ve yardıma geldik Ya Hüseyn dedi.Allahu Teala bizi sana yardım etmemiz için görevlendirdi.Hz.Hüseyn Kerbela Çölünde yanıma gelin diye buyurdu.Hz.Hüseyn daha Irak yolundayken Irak’ın Kufe şehrinde ki büyük, Hz.Ali dostlarına mektup yazdı.Kays Bin Musahhar ile bu mektubu yolladı.
Kufe şehrine girişte arama yapmak istediler ve Kays mektubu yırtmak zorunda kaldı.Ve görevliler onu Valinin karşıısına getirdi.Vali o mektubu kimlere götürüyordun dedi.Kays Valinin tehdit ve ısrarlarına rağmen mektunu kimlere teslim etmesi gerektiğini söylemedi.Vali ;Kasya 2 şey karşılığı hayatını bağışlayacağını söyledi ya mektubu kime getirdiğini söyleyecek yada Minbere çıkıp Hz.Aliye ve Hz.Hüseyne küfür edecekti.Kays Minbere çıkmayı tercih etti.Minbere çıkıp öleceğini bilmesine rağmen Hz.Ali ve Hz.Hüseyn taraftarı konuşmalar yaptı ve Vali’nin emriyle orada şehit edildi.

Bu arada Hz.Hüseyn Kufe yolundayken karşısına Hürr komutasında Bin atlı asker çıkıp yolunu kesti fakat savaşmadı Kerbela’ya kadar hep rahatsız etti.

Hz.Hüseyn Muharrem ayının 2.günü kerbela’ya geldi. Hz.Hüseyn bir ara uyuklama esnasında  Dedesi Hz.Muhammed’i gördü. Ve Peygamber Efendimiz; Yanıma geleceksin hüseyn dedi. Hz.Hüseyn gece olunca yandaşlarına kadınları ve çocukları gizlice götürmesini söyledi. Fakat onlar Hz.Hüseyni yalnız bırakmayacağını bir kez daha dile getirdi. O gece düşman ordusundan olan Ömer Bin Sad ordusundan 32 kişi Hz.Hüseynin tarafına geçti.Aşura sabahı Hz.Hüseyn orduyu ikna etmek için konuşma yaptı fakat Hürr den başkası biat etmedi ve kimse dinlemedi.Geri döndü ve namaza durdu bu esnada Ömer Sad ileri çıktı ve il oku fırlattı.Ve Hz.Hüseyn tarafına ok yağmuru başladı.

Vahap Hz.Hüseyn tarafına geçti ve savaşmaya başladı, 2 elide kesildi ve şehit oldu.
Müslüm Bin Avsece orduya karşı savaşmaya çıktı ve o da şehit oldu.
Amr Bin Kırta-i Ensari Hz.Hüseyn den savaşma izni istedi. Ve izin aldıktan sonra savaş meydanına çıktı biraz savaştıktan sonra geri geldi ve Hz.Hüseyn’e gelen okların karşısına geçerek orada şehit oldu.
Sonra Amr Bin Kırta-i Ensarinin kölesi Cevn öne çıktı. Oda izin istedi ,Hz.Hüseyn git kurtuluşa git dedi ve savaş esnasında şehit oldu.
Hanzelet İbni Sad-i Şami orduyu uyardı ama dinlemedi Hz.Hüseynin yanına geld,i zaman gelmedi mi Ya Hüsen dedi ve savaşa katıldı, kahramanca savaştıktan sonra şehit oldu.

Savaşa biraz ara vermişlerdi. Hz.Hüseyn öle namazını korkarak kıldı. Ordudan bir ok fırlatıldı tam o esnada Said Abdullah kendini siper etti ve şehit oldu.

Ehlibeyt’ten birkaç kişi kalmıştı  Hz.Hüseynin oğlu Ali Ekber meydana çıktı. Savaştı ve yorulunca geri geldi babasından su istedi Babası Hz.Hüseyn git savaş,  az kaldı Cennetin ırmaklarından oluk oluk su içmene dedi ve savaş meydanına gözü dolmuş bir şekilde yolladı. Ve Biraz savaştıktan sonra şehit oldu.
Yüzü ayparçası gibi olan bir geç çıktı meydana Hz.Hasan’ın oğlu Kasım Bin Hasan dı savaşırken İbn-i Fuzeyl-i Azdi bir kılıç darbesiyle başını yardı. Yere düştü Amca dedi. Hz.Hüseyn Adeta bir Arslan gibi meydana atıldı ve düşmana saldırmaya başladı. Hz.Hüseyn İbn-i Fuzeyl-in karşısına çıktı ve dirsekten kolunu kopardı. İbn-i Fuzeyl öyle bir bağırdı ki  ordu bu sesi duydu.

Hz.Hüseyn beşikteki  ki oğlu olan Aliasger’in susuz olduğunu gördü ve onu göysüne alarak Yazık değil mi bu bebeğe bu ırmaktan hristiyanlar su içiyor siz Peygamber torununa su vermiyorsunuz  dedi. Ordu buna bebeğin boğazına ok fırlatarak cevap verdi. Küçücük daha bebek olan Hz.Hüseynin oğlu Aliasger orada şehit oldu.

Hz.Hüseyn ve Kardeşi olan Ebul Fazl çok susamıştı. Ebul Fazl su getirmek için Fırat Nehrine ilerledi.(Bir Rivayete Göre
)Bu arada ordu komutanları arasında şu konuşma geçmekteydi. Eğer Abbas ordan su getirirse bu savaşı kaybederiz diyen askere Komutan şöle cevap verdi; Merak etme, Fırat Nehrinin yanında 4 Bin zırhlı asker var ordan çıkmasının imkanı yok dedi.Abbas suyun yanına geldi,su içebilirdi fakat aklına kardeşi Hüseyn geldiği için su içmedi  ordan su aldı geri dönmesine izin vermediler ordu 4 koldan cepe çevre sardı cesur ve yiğitçe savaştı fakat 2 kolunu da kaybetti ve orada şehit düştü.
Bu olaydan sonra Hz.Hüseyn savaşmak için gelen bütün düşmanlarla mücadele ediyor  güçlü bir şekilde savaşıyordu.
30 Bin kişi Hz.Hüseynin heybetinden korktuğu ve onunla savaşmak istemediği için sağa sola kaçışıyorlardı.
Bir ara Hz.Hüseyn yoruldu geri çekildi ve dinlenmek için bir yere oturdu çok yarası vardı ve otururken yarası bir taşa çarptı ve kanamaya başladı kan durmuyordu Hz.Hüseyn yüzünü silerken  Ordudan yükselen bir ok sırtına isabet etti. Hz.Hüseyn  oku çıkardı ve oluk oluk kan akmaya başladı.Ve ordudan bir asker Hz.Hüseynin yanına geldi ,Hz.Hüseyn ayağı kalkıp savaşmak istiyordu fakat derin yaraları vardı, savaşacak gücü kalmamıştı artık.Asker Hz.Hüseyne küfür etmeye başladı ve arkadan boynuna vurdu orada Hz.Hüseyni şehit etti..
Bu durumu gören ve henüz ergenlik çağına girmeyen Abdullah İbn-i Hasan amcasının ardından meydana çıktı ve çıkar çıkmaz da şehit oldu.(Ehlibeyt  dostu olan Muhtar Hz.Hüseynin başını koparan askeri yakalayıp parmaklarını , el ve ayaklarını kestirdi.)
Ömer Bin Sad ordusu Çadırlara saldırdılar, yağmaladılar ve 10 atlı asker Hüseynin bedenin üzerinde at koşturuyordu.(Muhtar bu 10 kişiyi yakalattı, ellerini yere çiviletti ve üzerlerinde ölene kadar at koşturdu)
Ömer Bin Sad ordusu Ehlibeytten kalanları kufeye götürdü. Kadının biri, başları açık ayakları yalın ehlibeytten olan kadınlara giysi verdi. Kufe halkı pişmandı ağlıyordu.Sırasıyla Hz.Alinin  kızı Zeynep hutbe okudu, Hz.Hüseynin kızı Fatıma hutbe okudu, Hz.Alinin kızı Ümmü Gülsüm ve Hz.Hüseynin oğlu Zeynel Abidininin hitabesinden sonra halk dövündü ve ağladı.

Hüseynin başı Yezidin adamı olan vali İbni Ziyad’ın önüne getirtildi.4.İmam Zeynel Abidin ve halası Zeynep valinin sözlerine karşılık veriyor ve ona yaptıklarının ne kadar zalimce olduğunu anlatıyordu. Vali onları öldürmek istedi fakat yardımcılarından biri,bir kadının sözünden ötürü onu öldürmek size yakışmaz efendim dedi ve Vali affetim öldürtmeyeceğim dedi.Onları kufe’nin büyük cami yanında bir eve yerleştirdi.Vali tekrar emir vererek Hüseyn’nin başını şehir şehir dolaştırdı.
Vali minbere çıktı ve Allah’ın kendisine yardım ettiğini ve iyi ki Hüseyni öldürttüğe şükrediyordu. Cemaatten birisi, 2 gözüde kör olan Abdullah yüksek sesle konuşmaya başladı.
Sen kendini Müslüman mı sanıyorsun birde utanmadan minbere çıkıp böbürleniyorsun dedi. Vali adamlarına işaret ederek onu yakalamasını emretti. Adamlar Abdullah’ın etrafını sardı. Fakat ansızın Abdullah’ın Amcaoğulları ayağı kalktı ve çevresini saran görevlileri yarıp geçerek Abdullahı çekip çıkardılar. Vali bu duruma sinirlendi ve arkalarından adam yolladı. Bu arada Abdullah’ın taraftarları çoğalmıştı.Küçük çaplı savaş başladı.Ve Abdullah savaştıktan sonra yakalandı ve Valinin önüne getirildi.Abdullah küfürler etmeye başladı ve orada canın alarak şehit ettiler.
Vali ;emrin den çıkmadığı Yezid’e mektup yazdı ve Hüseyni öldürdük, ailesi de esirimizdir dedi.Hüseynin başı ve Ehlibeyti Şam’a götürüldü.Merkez caminin yanın da yaşlı bir adam yanlarına yaklaştı ve tövbe ederek Hüseyne biat etti.Bu durumu duyan Zalim Yezid yaşlı adamı öldürttü.
Yezidin önüne Hüseynin başı ve  ehlibeyti getirildi.Yezid Hz.Hüseynin dişlerine ve kafasına çubukla vuruyordu.Şamlı bir adam Hüseyn’nin kızı Fatımayı göstererek Cariye olarak istedi.Fakat onları Rum esirlerden zannetmişti, çok zaman geçmeden anladı ve çok pişman oldu hemen isteğinden vaz geçti ve yezid’e küfürler etmeye başladı ve öldürtüldü.
Sonra Yezid Ehlibeyti tavanı olmayan bir eve yerleştirdi. Rum padişahının elçisi  Yezid’in yanına geldi. Yezid, Hz.Hüseynin ölümünden sonra her gün içki ve eğlence geceleri düzenlemekteydi. Rum Padişahının elçisi  O mübarek başı gördü ve bu kimindir dedi, yezid gülerek Muhammedin torunu Hüseyn dir dedi.Elçi söze şöyle başlardı; ben Davun(a.s)’ın soyundan geliyorum arada nice babalar,dedeler var fakat bana hala saygı duyuluyorsa sen nasıl Peygamber torununu arada bir ana soyu varken onu katilce öldürtebiliryorsun yazıklar olsun dedi ve Hz.Hüseynin başına sarılıdı, ağlamaya başladı.Bu duruma çok sinirlenen Yezid onu da orada öldürttü.
Yezid Ehlibeytten kalan 2 erkeği yanına çağırdı. Alibin Hüseyn ve Zeynel Abidin.4.İmam Zeynel Abidin Allahın Taktiri İlahisi olsa gerek Soyun yürümesi için onu savaş esnasında hastalandırmıştı.Ve bu yüzden savaşa katılamamıştı. Yezid Alibin Hüseyn benden 3 şey iste yapayım dedi. Alibin Hüseyn hemen sıraladı;
1=Babam Hüseynin mübarek başını 1 kez daha göreyim,
2=Bizden gasp edilmiş mallarımızı geri verin,
3=Eğer beni öldürme niyetin varsa bu ehlibeytten kalanları medine’ye yanlarında bir asker ile gönder. Yezid söze karışdı;
1.isteğin asla gerçekleşmeyecektir. Fakat sana istediğinin 2 katı para verebilirim dedi. Ve son olarak istediğin şeyde odur ki Ehlibeyti Medine’ye götürecek bir tek kişi vardır ki oda sensin ve seni bağışladım dedi.200 dinar verdi, Zeynel Abidin bu parayı kabul etmedi ve fakir olan halka dağıttı.
Ve Ehlibeytten kalanlar geldikleri yer olan Medine’ye geri gönderildi kendi topraklarına geldiler. Ve 12 İmamdan olan Zeynel Abidin den sonraki imamlar sırasıyla burada dünyaya geldi.Hz.Hüseyin'in kanıyla hayat tazeleyen İslam Sancağı
yezitlerin düşmanlık ve zulümüne rağmen hep En
Doruktalarda Dalgalanacaktır...
‘’Allahu Teala bizi ehlibeyt yolundan ayrımasın’’(Amin)

toklucaktan haberler

dernek nedir.amaçları

TOKLUCAK DER .in ARIK DER ile ZARA DER. yanyana olan arsa ile ilğili bilgiler.. 1- konu hakkında gelişmeler.. 2- varılan durum 3- dernek üyelerinin konu hakkında bilgileri GEREKLİ BİLGİLER TOPARLANIP ..GELİŞMELER..SİZLERE DUYURULACAKTIR. MAİL. ADRESİM ..haloyildiz@gmail.com ..SİZLERİN ULAŞABİLDİĞİ BİLGİLERİ PAYLAŞIRSANIZ ..YAYINLARIZ. ERGÜN YILDIZ..

DERNEK NEDİR? NASIL KURULUR?

Derneğin tanımı

23.11.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5253 sayılı Dernekler Kanununun 2. maddesinde derneğin tanımı; " Dernek: Kazanç paylaşma dışında, kanunlarla yasaklanmamış belirli ve ortak bir amacı gerçekleştirmek üzere, en az yedi gerçek veya tüzel kişinin, bilgi ve çalışmalarını sürekli olarak birleştirmek suretiyle oluşturdukları tüzel kişiliğe sahip kişi topluluklarını” olarak yapılmıştır.

Kimler dernek kurabilir

Fiil ehliyetine sahip gerçek veya tüzel kişiler, önceden izin almaksızın dernek kurma hakkına sahiptir.

Dernek kurucusu olabilmeleri ile ilgili olarak, Türk Silâhlı Kuvvetleri ve kolluk kuvvetleri mensupları ile kamu kurum ve kuruluşlarının memur statüsündeki görevlileri hakkında özel kanunlarında getirilen kısıtlamalar saklıdır.

Ayrıca, onbeş yaşını bitiren ayırt etme gücüne sahip küçükler; toplumsal, ruhsal, ahlakî, bedensel ve zihinsel yetenekleri ile spor, eğitim ve öğretim haklarını, sosyal ve kültürel varlıklarını, aile yapısını ve özel yaşantılarını korumak ve geliştirmek amacıyla yasal temsilcilerinin yazılı izni ile çocuk dernekleri kurabilir veya kurulmuş çocuk derneklerine üye olabilirler.

Oniki yaşını bitiren küçükler yasal temsilcilerinin izni ile çocuk derneklerine üye olabilirler ancak yönetim ve denetim kurullarında görev alamazlar.

Çocuk derneklerine onsekiz yaşından büyükler kurucu veya üye olamazlar.

Dernek kurucusu olacak kişilerde aranan fiil ehliyetine ne şekilde sahip olunur.

4721 sayılı Türk Medeni Kanununda belirtildiği üzere; ayırt etme gücüne sahip ve kısıtlı olmayan her ergin kişinin fiil ehliyeti vardır.

Ayırt etme gücüne sahip ve kısıtlı olmamak: Yaşının küçüklüğü yüzünden veya akıl hastalığı, akıl zayıflığı, sarhoşluk ve bunlara benzer sebeplerden biriyle akla uygun biçimde davranma yeteneğinden yoksun olmamak yada bir yıl veya daha uzun süreli özgürlüğü bağlayıcı bir cezaya mahkûm bulunmamaktır.

Ergin olmak: Onsekiz yaşını doldurmuş olmak veya onsekiz yaşın doldurmamış olduğu halde evlenmiş olmak yada onbeş yaşını doldurmuş küçüklerin kendi isteği ve velisinin rızasıyla mahkemece ergin kılınmış olmaktır.

Tüzel kişiler, kanuna ve kuruluş belgelerine göre gerekli organlara sahip olmakla, fiil ehliyetini kazanırlar. Tüzel kişinin iradesi, organları aracılığıyla açıklanır.

Dernekler özel hukuk tüzelkişisi olup, Türk Medeni Kanununun 48. maddesinde belirtilen tüm hak ve yetkilere sahiptir.

Hangi amaçla dernek kurulamaz

Anayasa ve kanunlarla açıkça yasaklanan amaçları veya konusu suç teşkil eden fiilleri gerçekleştirmek amacıyla dernek kurulamaz.

Derneğin amacı; kazanç paylaşma dışında, kanunlarla yasaklanmamış belirli ve ortak bir gayeyi gerçekleştirmeye yönelik, anlaşılabilir ve süreklilik arz etmelidir. Hukuka veya ahlâka aykırı olmamalıdır.

Derneğin kuruluş şekli

Dernekler, kuruluş bildirimini, dernek tüzüğünü ve gerekli belgeleri yerleşim yerinin bulunduğu yerin en büyük mülki amirine verdikleri anda tüzel kişilik kazanırlar.

Dernek tüzüğünün içeriği

Dernekler Mevzuatı gereğince derneğin tüzüğünde aşağıda gösterilen hususların belirtilmesi zorunludur:

a-Derneğin adı ve merkezi. (Derneğinizin adı, daha önce kurulmuş olan bir derneğin adından farklı olmak zorundadır. Dernek adını kontrol etmek için tıklayınız)

b-Derneğin amacı ve bu amacı gerçekleştirmek için dernekçe sürdürülecek çalışma konuları ve çalışma biçimleri ile faaliyet alanı.

c-Derneğe üye olma ve üyelikten çıkmanın şart ve şekilleri.

d-Genel kurulun toplanma şekli ve zamanı.

e-Genel kurulun görevleri, yetkileri, oy kullanma ve karar alma usul ve şekilleri.

f-Yönetim ve denetim kurullarının görev ve yetkileri, ne suretle seçileceği, asıl ve yedek üye sayısı.

g-Derneğin şubesinin bulunup bulunmayacağı, bulunacak ise şubelerin nasıl kurulacağı, görev ve yetkileri ile dernek genel kurulunda nasıl temsil edileceği.

h-Üyelerin ödeyecekleri giriş ve yıllık aidat miktarının belirlenme şekli.

ı-Derneğin gelir kaynakları.

i- Derneğin borçlanma usulleri.

j- Derneğin iç denetim şekilleri

k-Tüzüğün ne şekilde değiştirileceği.

l-Derneğin feshi halinde mal varlığının tasfiye şekli.

m-Dernek geçici yönetim kurulu üyelerinin adı, soyadı, görev ünvanı.

Dernek tüzüğünde kanunen belirtilmesi zorunlu hususlar dışında, Kanuna aykırı olmamak kaydıyla tüzükte yer alması istenilen diğer hükümler eklenebilir.

Örnek Dernek Tüzüğü İçin Tıklayınız.

Dernek kuruluşu için gerekli belgeler

Dernek kurucuları (en az yedi gerçek veya tüzel kişi) tarafından imzalanmış olan (Dernekler Yönetmeliği Ek-2’de bulunan) iki adet kuruluş bildirimi ve aşağıda belirtilen ekleri, derneğin kurulacağı yerin mülki idare amirliğine verilir.

a) Kurucular tarafından her sayfası imzalanmış üç adet dernek tüzüğü,

b) Kurucuların nüfus cüzdan fotokopisi,

c) Dernek kurucuları arasında tüzel kişiliklerin bulunması halinde; bu tüzel kişilerin unvanı, yerleşim yeri ve kuruluş belgesi ile tüzel kişiliklerin organları tarafından yetkilendirilen gerçek kişi de belirtilmek kaydıyla bu konuda alınmış kararın fotokopisi,

d) Kurucular arasında yabancı dernek veya dernek ve vakıf dışında kar amacı gütmeyen kuruluşlar bulunması halinde, bu tüzel kişilerin dernek kurucusu olabileceğini gösteren İçişleri Bakanlığınca verilmiş izin belgesi,

e) Kurucular arasında yabancı uyruklular varsa, bunların Türkiye'de yerleşme hakkına sahip olduklarını gösterir belgelerin fotokopileri,

f) Yazışma ve tebligatı almaya yetkili kişi veya kişilerin adı, soyadı, yerleşim yerlerini ve imzalarını belirten liste.

Büyükşehir belediyesi sınırları içinde kalan ilçeler hariç diğer ilçelerdeki dernek kuruluş işlemlerinde istenen belgeler birer arttırılarak verilir.

Dernekler, kuruluş bildirimi ve eklerini mülki idare amirliğine vermek suretiyle tüzel kişilik kazanırlar.

Çocuk derneklerine tüzel kişiler kurucu veya üye olamazlar, ayrıca çocuk derneklerinde kuruluş bildirimine, kurucu çocukların yasal temsilcilerinin izni eklenir.

Dernek kuruluş bildiriminin incelenmesi

Dernek kuruluş bildirimi ve belgelerin doğruluğu ile dernek tüzüğü, en büyük mülki amir tarafından altmış gün içinde dosya üzerinden incelenir.

Kuruluş bildiriminde, tüzükte ve kurucuların hukuki durumlarında kanuna aykırılık veya noksanlık tespit edildiği takdirde bunların giderilmesi veya tamamlanması derhal kuruculardan istenir. Bu istemin tebliğinden başlayarak otuz gün içinde belirtilen noksanlık tamamlanmaz ve kanuna aykırılık giderilmezse; en büyük mülki amir, yetkili asliye hukuk mahkemesinde derneğin feshi konusunda dava açması içir durumu Cumhuriyet savcılığına bildirir. Cumhuriyet savcısı mahkemeden derneğin faaliyetinin durdurulmasına karar verilmesini de isteyebilir.

Kuruluş bildiriminde, tüzükte ve belgelerde kanuna aykırılık veya noksanlık bulunmaz ya da bu aykırılık veya noksanlık belirli sürede giderilmiş bulunursa; keyfiyet derhal derneğe yazıyla bildirilir ve dernek, dernekler kütüğüne kaydedilir.

Derneğin zorunlu Organları hangileridir

Derneğin zorunlu organları, genel kurul, yönetim kurulu ve denetim kuruludur.

Dernekler zorunlu organları dışında başka organlar da oluşturabilirler. Ancak, bu organlara zorunlu organların görev, yetki ve sorumlulukları devredilemez.

Genel kurul, derneğin en yetkili karar organı olup; derneğe kayıtlı üyelerden oluşur. Genel kurul, dernek organlarını seçer ve derneğin diğer bir organına verilmemiş olan işleri görür.

Genel kurul, üyeliğe kabul ve üyelikten çıkarma hakkında son kararı verir, derneğin diğer organlarını denetler ve onları haklı sebeplerle her zaman görevden alabilir.

Yönetim kurulu, beş asıl ve beş yedek üyeden az olmamak üzere dernek tüzüğünde belirtilen sayıda üyeden oluşur.

Yönetim kurulu, derneğin yürütme ve temsil organıdır; bu görevini kanuna ve dernek tüzüğüne uygun olarak yerine getirir.

Temsil görevi, yönetim kurulunca, üyelerden birine veya bir üçüncü kişiye verilebilir.

Denetim kurulu, üç asıl ve üç yedek üyeden az olmamak üzere dernek tüzüğünde belirtilen sayıda üyeden oluşur.

Denetim kurulu, denetleme görevini, dernek tüzüğünde belirtilen esas ve usullere göre yapar; denetleme sonuçlarını bir raporla yönetim kuruluna ve genel kurula sunar.

Derneğin kuruluşundan sonra yapılması gereken işlemler

A- Defter tutulması

Dernekler tarafından tutulması zorunlu olan defterler temin edilerek kullanmaya başlanılmadan önce dernekler biriminden veya noterden onaylattırılmalıdır.

Dernekler aşağıda yazılı defterleri tutarlar.

a) İşletme hesabı esasında tutulacak defterler ve uyulacak esaslar aşağıdaki gibidir:

1) Karar Defteri: Yönetim kurulu kararları tarih ve numara sırasıyla bu deftere yazılır ve kararların altı toplantıya katılan üyelerce imzalanır.

2) Üye Kayıt Defteri: Derneğe üye olarak girenlerin kimlik bilgileri, derneğe giriş ve çıkış tarihleri bu deftere işlenir. Üyelerin ödedikleri giriş ve yıllık aidat miktarları bu deftere işlenebilir.

3) Evrak Kayıt Defteri: Gelen ve giden evraklar, tarih ve sıra numarası ile bu deftere kaydedilir. Gelen evrakın asılları ve giden evrakın kopyaları dosyalanır. Elektronik posta yoluyla gelen veya giden evraklar çıktısı alınmak suretiyle saklanır.

4) Demirbaş Defteri: Derneğe ait demirbaşların edinme tarihi ve şekli ile kullanıldıkları veya verildikleri yerler ve kullanım sürelerini dolduranların kayıttan düşürülmesi bu deftere işlenir.

5) İşletme Hesabı Defteri: Dernek adına alınan gelirler ve yapılan giderler açık ve düzenli olarak bu deftere işlenir.

6) Alındı Belgesi Kayıt Defteri : Alındı belgelerinin seri ve sıra numaraları, bu belgeleri alan ve iade edelerin adı, soyadı ve imzaları ile aldıkları ve iade ettikleri tarihler bu deftere işlenir.

b) Bilanço esasında tutulacak defterler ve uyulacak esaslar aşağıdaki gibidir:

1) (a) bendinin 1, 2, 3 ve 6 ncı alt bentlerinde kayıtlı defterleri bilanço esasında defter tutan dernekler de tutarlar.

2) Yevmiye Defteri, Büyük Defter ve Envanter Defteri: Bu defterlerin tutulma usulü ile kayıt şekli Vergi Usul Kanunu ile bu Kanununun Maliye Bakanlığına verdiği yetkiye istinaden yayımlanan Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğleri esaslarına göre yapılır.

Tutulacak defter ve kayıtların Türkçe olması zorunludur. Defterler mürekkepli kalemle yazılır.

Defterler bilgisayar ortamında da tutulabilir. Ancak form veya sürekli form şeklinde tutulacak defterler, kullanılmaya başlanmadan önce her bir sayfasına numara verilerek ve onaylatılarak kullanılabilir. Onaylı sayfalar kullanıldıktan sonra defter haline getirilerek muhafaza edilir.

Yevmiye defteri maddelerinde yapılan yanlışlar ancak muhasebe kurallarına göre düzeltilebilir. Diğer defter ve kayıtlara rakam ve yazılar yanlış yazıldığı takdirde düzeltmeler ancak yanlış rakam ve yazı okunacak şekilde çizilmek, üst veya yan tarafına veya ilgili bulunduğu hesaba doğrusu yazılmak suretiyle yapılabilir. Yanlış rakam ve yazının çizilmesi halinde, bu rakam ve yazıyı çizen tarafından paraflanır.

Defterlere geçirilen bir kayıt; kazımak, çizmek veya silmek suretiyle okunamaz hale getirilemez.

Karar defterinin sayfa sonunda imza için bırakılan bölümü hariç defterlerin satırları, çizilmeksizin boş bırakılamaz ve atlanamaz. Ciltli defterlerde, defter sayfaları ciltten koparılamaz. Tasdikli form veya sürekli form yapraklarının sırası bozulamaz ve bunlar yırtılamaz.

Derneklere ait belgeler, kaydedildikleri defterdeki kayıt sırasına uygun olarak numaralandırılır ve dosyalanarak saklanır.

Kayıt zamanı;

İşlemler, defterlere günlük olarak kaydedilir. Ancak, gelir ve gider kayıtları;

a) İşlemlerin, işin hacmine ve gereklerine uygun olarak muhasebe düzeni ve güvenliğini bozmayacak bir süre içinde kaydedilmesi şarttır. Bu gibi kayıtlar on günden fazla geciktirilmez.

b) Kayıtlarını devamlı olarak muhasebe fişleri ve bordro gibi yetkili amirlerin imza ve parafını taşıyan belgelere dayanarak tutan derneklerde, işlemlerin bunlara kaydedilmesi, deftere işlenmesi hükmündedir. Ancak bu kayıtlar, işlemlerin esas defterlere kırkbeş günden daha geç intikal ettirilmesine imkan vermez. Dernek defterlerinin denetim amacıyla istenmesi halinde, kırkbeş günlük sürenin dolması beklenmeden kayıtların işlenmesi zorunludur.

Hesap dönemi;

Derneklerde hesap dönemi bir takvim yılıdır. Hesap dönemi 1 Ocak’ta başlar ve 31 Aralık’ta sona erer. Yeni kurulan derneklerde hesap dönemi kuruluş tarihinde başlar ve 31 Aralık’ta sona erer.

Defterlerin ara tasdiki;

Bu defterlerin kullanılmasına sayfaları bitene kadar devam edilir ve defterlerin ara tasdiki yapılmaz. Ancak, bilanço esasına göre tutulan defterler ile form veya sürekli form yapraklı defterlerin, kullanılacağı yıldan önce gelen son ayda, her yıl yeniden tasdik ettirilmesi zorunludur.

B-Dernek gelirlerinin tahsilinde kullanılacak Alındı Belgelerinin bastırılması

Alındı belgelerinin biçimi;

Dernek gelirlerinin tahsilinde kullanılacak Alındı Belgeleri Dernekler Yönetmeliği 42. maddesinde belirtilen biçim ve ebatta yönetim kurulu kararıyla matbaaya bastırılır.

Alındı belgelerinin kontrolü;

Bastırılan alındı belgelerinin seri ve sıra numaraları ile diğer baskı işlerinde kusur bulunup bulunmadığı, sayman üyece kontrol edilir. Kontrolde hatalı olduğu ortaya çıkan cilt veya formlar geri verilerek aynı miktarda yenisi bastırılır. Alındı belgeleri, matbaadan sayman üye tarafından bir tutanak ile teslim alınır.

Alındı belgelerinin deftere kaydı;

Dernek saymanınca teslim alınan alındı belgelerinin tamamı, numarası en küçük olan alındı belgesi cildinden başlamak üzere defterin yalnızca başlangıç, bitiş ve serisi sütunları doldurularak, her bir satırda bir alındı belgesi cildi gösterilecek şekilde alt alta yazılmak suretiyle kaydedilir. Defterin diğer sütunları, alındı belgesi ciltlerinin gelir tahsil edecek kişilere teslim edilmesi veya teslim edilen alındı belgesi cildinin iade edilmesi sırasında doldurulur.

Alındı belgelerinin kullanımı;

Alındı belgeleri, gelir tahsil etme görev ve yetkisine sahip bulunanlara, sayman üyelerce imza karşılığı verilir ve kullanıldıktan sonra imza karşılığı geri alınır. Bu işlemler Alındı Belgesi Kayıt Defterinde gösterilir.

Alındı belgeleri, sabit boyalı sert veya sivri uçlu tükenmez kalemle okunaklı bir biçimde silintisiz ve kazıntısız olarak doldurulur. Ödemede bulunana asıl yaprak koparılarak verilir, koçan kısmı ciltte bırakılır. Düzenleme sırasında hata yapılırsa, hatalı belge yaprağı ödemede bulunana verilmez. Asıl ve koçan yaprakların üzerine “İPTAL” ibaresi yazılıp her ikisi koparılmadan ciltte bırakılır.

Form şeklinde bastırılan alındı belgeleri, elektronik sistemler aracılığıyla doldurulduktan sonra aslı ödemede bulunana verilir; sureti dosyasında muhafaza edilir.

C- Yetki belgesi düzenlenmesi

Dernek adına gelir tahsil edecek kişi veya kişiler, yetki süresi de belirtilmek suretiyle, yönetim kurulu kararı ile tespit edilir. Gelir tahsil edecek kişilerin açık kimliği, imzası ve fotoğraflarını ihtiva eden (Dernekler Yönetmeliği EK-19’da bulunan) “Yetki Belgesi” dernek tarafından üç nüsha olarak düzenlenerek, dernek yönetim kurulu başkanınca onaylanır. Yetki belgelerinin birer sureti dernekler birimlerine verilir.

Dernek adına gelir tahsil edecek kişiler, ancak adlarına düzenlenen yetki belgelerinin bir suretinin dernekler birimine verilmesinden itibaren gelir tahsil etmeye başlayabilirler

Yetki belgelerinin süresi, yönetim kurullarının görev süresi ile sınırlıdır. Yeni seçilen yönetim kurullarının, yetki belgelerini birinci fıkra esaslarına göre yenilemesi zorunludur. Yetki belgesinin süresinin bitmesi veya adına yetki belgesi düzenlenen kişinin görevinden ayrılması, ölümü, işine veya görevine son verilmesi, derneğin kendiliğinden dağıldığının tespit edilmesi veya fesih edilmesi gibi hallerde, verilmiş olan yetki belgelerinin dernek yönetim kuruluna bir hafta içinde teslimi zorunludur. Ayrıca, gelir toplama yetkisi yönetim kurulu kararı ile her zaman iptal edilebilir. Yetki belgesi ile ilgili değişiklikler yönetim kurulu başkanınca, onbeş gün içerisinde dernekler birimine bildirilir.

D -Gelir–Gider İşlemleri

Dernek gelirleri alındı belgesi ile tahsil edilir. Dernek gelirlerinin bankalar aracılığı ile tahsili halinde banka tarafından düzenlenen dekont veya hesap özeti gibi belgeler alındı belgesi yerine geçer.

Dernek adına gelir tahsil etmekle yetkili olan kişiler, tahsil ettikleri paraları otuz gün içerisinde dernek saymanına teslim ederler veya derneğin banka hesabına yatırırlar. Ancak, tahsilatı 2005 yılı için 1000.- YTL’yi (yeniden değerleme oranında artırılır) geçenler, 30 otuz günlük süreyi beklemeksizin tahsil ettikleri parayı en geç iki iş günü içinde dernek saymanına teslim ederler veya derneğin banka hesabına yatırırlar.

Dernek kasasında bulundurulabilecek para miktarı, ihtiyaçlar dikkate alınarak yönetim kurulunca belirlenir.

Dernek giderleri ise fatura, perakende satış fişi, serbest meslek makbuzu gibi harcama belgeleri ile yapılır. Ancak dernekler, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesi kapsamında bulunan ödemeleri için Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre gider pusulası, bu kapsamda da bulunmayan ödemeleri için Gider Makbuzu düzenlerler.

Dernekler tarafından kişi, kurum veya kuruluşlara yapılacak bedelsiz mal ve hizmet teslimleri (Dernekler Yönetmeliği EK-15’te bulunan) Ayni Yardım Teslim Belgesi ile yapılır. Kişi, kurum veya kuruluşlar tarafından derneklere yapılacak bedelsiz mal ve hizmet teslimleri ise Ayni Bağış Alındı Belgesi ile kabul edilir.

Bu belgeler; Dernekler Yönetmeliğinde ((EK-13) (EK- 14) ve (EK- 15)’de) gösterilen biçim ve ebatta, müteselsil seri ve sıra numarası taşıyan, kendinden karbonlu elli asıl ve elli koçan yaprağından meydana gelen ciltler veya elektronik sistemler ve yazı makineleri aracılığıyla yazdırılacak form veya sürekli form şeklinde, dernekler tarafından bastırılır. Form veya sürekli form şeklinde bastırılacak belgelerin, belirtilen nitelikte olması zorunludur.

Saklama süresi;

Defterler hariç olmak üzere, dernekler tarafından kullanılan alındı belgeleri, harcama belgeleri ve diğer belgeler özel kanunlarda belirtilen süreler saklı kalmak üzere, kaydedildikleri defterlerdeki sayı ve tarih düzenine uygun olarak 5 yıl süreyle saklanır.

İşletme hesabı tablosu;

İşletme hesabı esasına göre kayıt tutan dernekler yıl sonlarında (31 Aralık) (Dernekler Yönetmeliği EK-16’da gösterilen biçimde) “İşletme Hesabı Tablosu” düzenlerler.

Bilanço esasına göre raporlama;

Bilanço esasına göre defter tutan derneklerin yıl sonlarında (31 Aralık), Maliye Bakanlığınca yayımlanan Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğlerini esas alarak bilanço ve gelir tablosunu düzenlemeleri yeterlidir.

E-Üye kayıt işlemleri

Derneğe üye olmaları Kanunla yasaklanmamış olan ve dernek tüzüğüne göre üye olma şartlarını taşıyan kişilerin derneğin yönetim kuruluna yapacakları yazılı üyelik başvuruları yönetim kurulunca görüşülerek en çok otuz gün içinde üyeliğe kabul veya isteğin reddi şeklinde karara bağlanıp, sonucu müracaat sahibine yazı ile duyurulması zorunludur. Derneğin, ilk genel kurul toplantısının yapılacağı tarihe kadar, dernek tüzüğünde sayıları belirtilen yönetim ve denetleme kuruları üye tam sayısının asıl ve yedeklerini oluşturabilecek sayıdan az olmamak üzere üye kayıt edilmesine ihtiyaç bulunmaktadır.

Yönetim kurulunca, karar defterinde alınan karar ile üyeliğe kabul edilmiş bulunanlar dernek üyesi olurlar. Üyeliğe kabul kararının tarih ve sayısı ile üyenin kimlik bilgileri ve aidat ödentileri üye kayıt defterine kayıt edilir.

Yazılı olarak yapılacak üyelik başvurusu, dernek yönetim kurulunca en çok otuz gün içinde karara bağlanır ve sonuç yazıyla başvuru sahibine bildirilir. Başvurusu kabul edilen üye, bu amaçla tutulacak deftere kaydedilir.

Üyelik için kanunda veya tüzükte aranılan nitelikleri sonradan kaybedenlerin dernek üyeliği kendiliğinden sona erer.

Hiç kimse, dernekte üye kalmaya zorlanamaz. Her üye yazılı olarak bildirmek kaydıyla, dernekten çıkma hakkına sahiptir.

Tüzükte üyelerin çıkarılma sebepleri gösterilebilir.

Tüzükte çıkarma düzenlenmemişse üye, ancak haklı sebeple çıkarılabilir. Bu çıkarma kararına, haklı sebep bulunmadığı ileri sürülerek itiraz edilebilir.

F- Genel kurul toplantısı

Derneğin, kuruluş işlemlerinde eksiklik ve kanuna aykırılık bulunmadığına ilişkin olarak mahallin mülki amirliğince yapılan yazılı bildirimi izleyen altı ay içinde dernekler ilk genel kurul toplantısını yapmak ve organlarını oluşturmakla yükümlüdürler.

Genel kurul;

a) Dernek tüzüğünde belli edilen zamanlarda olağan,

b) Yönetim veya denetim kurulunun gerekli gördüğü hallerde veya dernek üyelerinden beşte birinin yazılı isteği üzerine otuz gün içinde olağanüstü toplanır.

Genel kurul toplantıya yönetim kurulunca çağrılır.

Çağrı usulü;

Yönetim kurulu, dernek tüzüğüne göre genel kurula katılma hakkı bulunan üyelerin listesini düzenler. Genel kurula katılma hakkı bulunan üyeler, en az onbeş gün önceden, günü, saati, yeri ve gündemi bir gazetede ilan edilmek veya yazılı ya da elektronik posta ile bildirilmek suretiyle toplantıya çağrılır. Bu çağrıda, çoğunluk sağlanamaması sebebiyle toplantı yapılamazsa, ikinci toplantının hangi gün, saat ve yerde yapılacağı da belirtilir. İlk toplantı ile ikinci toplantı arasındaki süre yedi günden az, altmış günden fazla olamaz.

Toplantı, çoğunluk sağlanamaması sebebinin dışında başka bir nedenle geri bırakılırsa, bu durum geri bırakma sebepleri de belirtilmek suretiyle, ilk toplantı için yapılan çağrı usulüne uygun olarak üyelere duyurulur. İkinci toplantının geri bırakma tarihinden itibaren en geç altı ay içinde yapılması zorunludur. Üyeler ikinci toplantıya, birinci fıkrada belirtilen esaslara göre yeniden çağrılır.

Genel kurul toplantısı bir defadan fazla geri bırakılamaz.

Toplantı usulü;

Genel kurula katılma hakkı bulunan üyelerin listesi toplantı yerinde hazır bulundurulur. Toplantı yerine girecek üyelerin resmi makamlarca verilmiş kimlik belgeleri, yönetim kurulu üyeleri veya yönetim kurulunca görevlendirilecek görevliler tarafından kontrol edilir. Üyeler, yönetim kurulunca düzenlenen listedeki adları karşısına imza koyarak toplantı yerine girerler. Kimlik belgesini göstermeyenler, belirtilen listeyi imzalamayanlar ile genel kurula katılma hakkı bulunmayan üyeler toplantı yerine alınmaz. Bu kişiler ve dernek üyesi olmayanlar, ayrı bir bölümde genel kurul toplantısını izleyebilirler.

Toplantı yeter sayısı sağlanmışsa durum bir tutanakla tespit edilir ve toplantı yönetim kurulu başkanı veya görevlendireceği yönetim kurulu üyelerinden biri tarafından açılır. Toplantı yeter sayısı sağlanamaması halinde de yönetim kurulunca bir tutanak düzenlenir.

Açılıştan sonra, toplantıyı yönetmek üzere bir başkan ve yeteri kadar başkan vekili ile yazman seçilerek divan heyeti oluşturulur.

Dernek organlarının seçimi için yapılacak oylamalarda, oy kullanan üyelerin divan heyetine kimliklerini göstermeleri ve hazırun listesindeki isimlerinin karşılarını imzalamaları zorunludur.

Toplantının yönetimi ve güvenliğinin sağlanması divan başkanına aittir. Genel kurul, gündemdeki konuların görüşülerek karara bağlanmasıyla sonuçlandırılır. Genel kurulda her üyenin bir oy hakkı vardır; üye oyunu şahsen kullanmak zorundadır.

Toplantıda görüşülen konular ve alınan kararlar bir tutanağa yazılır ve divan başkanı ile yazmanlar tarafından birlikte imzalanır. Toplantı sonunda, tutanak ve diğer belgeler yönetim kurulu başkanına teslim edilir. Yönetim kurulu başkanı bu belgelerin korunmasından ve yeni seçilen yönetim kuruluna yedi gün içinde teslim etmekten sorumludur.

Mahkemece kayyım atanması veya Medeni Kanunun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasına göre görevlendirilme yapılması halinde, bu maddede yönetim kurulana verilen görevler bu kişiler tarafından yerine getirilir.

G-Genel kurul sonuç bildirimi;

Olağan veya olağanüstü genel kurul toplantılarını izleyen otuz gün içinde, yönetim ve denetim kurulları ile diğer organlara seçilen asıl ve yedek üyeleri içeren (Dernekler Yönetmeliği EK-3’te belirtilen) “Genel Kurul Sonuç Bildirimi “ ve ekleri yönetim kurulu başkanı tarafından mülki idare amirliğine bildirilir:

Bu bildirime;

a) Divan başkanı, başkan yardımcıları ve yazman tarafından imzalanmış genel kurul toplantı tutanağı örneği,

b) Tüzük değişikliği yapılmışsa, tüzüğün değişen maddelerinin yeni ve eski şekli ile dernek tüzüğünün son şeklinin her sayfası yönetim kurulunca imzalanmış örneği.

Eklenir.

Genel kurul sonuç bildirimi ve ekleri, büyükşehir belediyesi sınırları içinde kalan ilçeler hariç diğer ilçelerde bulunan dernekler tarafından iki suret olarak verilir.

Genel kurul sonuç bildirimleri, dernek yönetim kurulu tarafından yetki verilen bir yönetim kurulu üyesi tarafından da yapılabilir. Bildirimin yapılmamasından yönetim kurulu başkanı sorumludur.

Sandığı bulunan dernekler, sandıklarına ait genel kurul sonuç bildirimi ve eklerini bu maddede belirtilen usulde mülki idare amirliğine bildirirler.

H-Beyanname verilmesi

Beyanname verme yükümlülüğü

Dernek yönetim kurulu başkanları, her takvim yılının ilk dört ayı içinde bir önceki yıla ait Dernek Beyannamelerini (Dernekler Yönetmeliği EK-21’de bulunan) doldurarak mülki idare amirliğine vermekle yükümlüdürler. İl merkezlerinde ve büyükşehir belediyesi sınırları içinde kalan ilçelerde bulunan dernekler beyannamelerini bir adet, diğer ilçe merkezinde bulunanlar ise iki adet olarak verirler.

Şubeler, mülki idare amirliğine verecekleri beyannamelerin birer örneğini bağlı bulundukları derneğe de vermekle yükümlüdürler.

I-Değişikliklerin bildirilmesi

Dernekler, yerleşim yerlerinde (İkametgahlarında) meydana gelen değişiklikleri (Dernekler Yönetmeliği EK- 24’te bulunan)“Yerleşim Yeri Değişiklik Bildirimini”;

Genel kurul toplantıları dışında dernek organlarında meydana gelen değişiklikleri (Dernekler Yönetmeliği EK- 25’te bulunan) “Dernek Organlarındaki Değişiklik Bildirimini”

Doldurmak suretiyle, değişikliği izleyen otuz gün içinde mülki idare amirliğine bildirmekle yükümlüdürler. Bu belgeler, büyükşehir belediyesi sınırları içinde kalan ilçeler hariç diğer ilçelerde bulunan dernekler tarafından iki suret olarak verilir.

Dernek tüzüklerinde yapılan değişiklikler de tüzük değişikliğinin yapıldığı genel kurul toplantısını izleyen otuz gün içinde, (Dernekler Yönetmeliği EK-3’te bulunan) “Genel Kurul Sonuç Bildirimi “ ekinde mülki idare amirliğine bildirilir.

J-Taşınmazların bildirilmesi

Dernekler edindikleri taşınmazları tapuya tescilinden itibaren otuzgün içinde (Dernekler Yönetmeliği EK- 26’da bulunan)“Taşınmaz Mal Bildirimini Formu” nu doldurmak suretiyle mülki idare amirliğine bildirmekle yükümlüdürler.

Bu form, büyükşehir belediyesi sınırları içinde kalan ilçeler hariç diğer ilçelerde bulunan dernekler tarafından iki suret olarak verilir.

K-Mal bildirimi

04.5.1990 gün, 20508 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 3628 sayılı “Mal Bildiriminde bulunulması Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu”na ve bu Kanuna atfen çıkartılmış olan “Mal Bildiriminde bulunulması Hakkında Yönetmelik” gereğince, Türk Hava Kurumunun Genel Yönetim ve Merkez Denetleme Kurulu Üyeleri ile Genel Merkez Teşkilatında ve Türk Kuşu Genel Müdürlüğünde, Türkiye Kızılay Derneğinin Merkez Kurullarında ve Genel Müdürlük teşkilatında görev alanlar ve bunların Şube Başkanları ve Kamuya Yararlı Derneklerin Yönetim ve Denetim Kurulu Üyeleri (Mal Bildiriminde bulunulması Hakkında Yönetmelik ekinde bulunan) “Mal Bildirim Formu”nu tek nüsha olarak doldurmak ve tarih belirterek imzalamak suretiyle mal bildiriminde bulunmak zorundadırlar.

Türk Hava Kurumunun, Türkiye Kızılay Derneğinin ve Kamuya Yararlı Derneklerin Yönetim ve Denetim Kurulu Üyeleri için İçişleri Bakanlığına, bunların Şube Başkanları için bulundukları İl Valiliklerine, Türk Hava Kurumu ile Türkiye Kızılay Derneğinde görev alanlar için Kurum ve Dernek Genel Başkanlığına,

Bu göreve başlama tarihini izleyen bir ay içinde mal bildiriminde bulunmak zorundadırlar.

Mal bildiriminde bulunacak olanların kendilerine, eşlerine ve velayetleri altındaki çocuklarına ait bulunan taşınmaz malları ile 1 inci derece Devlet Memurlarına yapılan aylık net ödemenin beş katından fazla tutarındaki her biri için ayrı olmak üzere, para, hisse senetleri ve tahviller ile altın, mücevher ve diğer taşınır malları, hakları, alacakları ve gelirleriyle bunların kaynakları, borçları ve sebepleri bu mal bildiriminin konusunu teşkil eder.

Mal varlığında önemli bir değişiklik olduğunda bir ay içinde,

Görevin sona ermesi halinde, ayrılma tarihini izleyen bir ay içinde,

Görevlere devam edenler, sonu (0) ve (5) ile biten yılların en geç Şubat ayı sonuna kadar,

Mal bildirimlerini yenilerler.

L-Derneğin İç Denetimi

Dernekte genel kurul, yönetim kurulu veya denetim kurulu tarafından iç denetim yapılabileceği gibi, bağımsız denetim kuruluşlarına da denetim yaptırılabilir.

Genel kurul veya yönetim kurulu, gerek görülen hallerde denetim yapabilir veya bağımsız denetim kuruluşlarına denetim yaptırabilir.

Genel kurul, yönetim kurulu veya bağımsız denetim kuruluşlarınca denetim yapılmış olması, denetim kurulunun yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz.

Derneğin denetleme kurulu; derneğin tüzüğünde gösterilen amaç ve amacın gerçekleştirilmesi için sürdürüleceği belirtilen çalışma konuları doğrultusunda faaliyet gösterip göstermediğini, defter, hesap ve kayıtların mevzuata ve dernek tüzüğüne uygun olarak tutulup tutulmadığını, dernek tüzüğünde tespit edilen esas ve usullere göre ve bir yılı geçmeyen aralıklarla denetler ve denetim sonuçlarını bir rapor halinde yönetim kuruluna ve toplandığında genel kurula sunar.”

İktibas: Dernekler Dairesi Başkanlığı