13 Kasım 2009 Cuma

Eski Yazı, Türkçe, Osmanlıca Belge Bilgi Merkezi

ERASLAN OCAĞI’NA AİT İCAZETNAMELER



Değerli dostlar Dedelik Kurumu ve Ocaklara yönelik araştırmalarımız çerçevesinde topladığımız ve bu konuda çalışan araştırmacılarla da paylaştığımız belgeleri sitemizde sizlere de sunmayı sürdürüyoruz. Bu kez Eraslan Ocağı'ndan Bektaş Aslan Dede'nin bana ulaştırdığı dört belgeden ikisini yayınlıyoruz. Eraslan Ocağı'nın merkezi olan Tokat, Almus ilçesine bağlı Cehet kasabasını geçtiğimiz aylarda gerçekleştirdiğim alana araştırmaları sırasında ziyaret etmiştim. Kendisine teşekkür ediyor, bu tür belgeleri olanların bizlere ulaştırmalarını diliyoruz. Dr. Ali Yaman

İCAZETNAME 1 (Eski Yazı)

Ali Dede oğlu merhum Bektaş Efendi’nin yerine mahdumu bulunan Ali Ağa’yı tarikat hizmeti bi’l-ibka vazifeye tayin edilmiştir. Muhibbanımız bulunan Cehed Köylüleri ve muhibbanlar itaatte bulunmaları içün bizzat bu emrimiz yerine getirilsin. Cümleye selamlar olunur.

4 Kânun-i Sanî Sene: 1340

Merhum Hüseyin Efendi-zâde

Mühür: İbrahim

İCAZETNAME 2 (Yeni Yazı)

Reşadiye’nin Ceğet köyünden Eraslan evlatlarından Ali oğlu Hüseyin Aslan müteaddit defa buraya gelip Dergah-ı Hazret-i Pir’i ziyaret etmiş olmakla Eraslan ocağına bağlı talibanın kendisine lazım gelen hürmet, itaat ve inkiyatta bulunmaları iş’ar bilvesile cümleye mahsus selam ve beyan-ı muhabbet olunur.

7 Aralık 1962

(mühür)

28 ARALIK 1919 TARİHLİ ŞİFRE TELGRAFIN SURETİDİR

( Not: Tarihsel olayları ve kişiliklerin belki de en fazla ideolojik gözlüklerle görüldüğü bir ortamda yaşıyoruz. Halbuki ideolojik yönelimlerimizi ve duygularımızı bilgi ve belgelerin çarpıtılması için kullanacağımız yerde, onları anlamaya çalışmamız Türkiye için çok daha yararlı olurdu. Bizim Alevilik Bektaşilik Araştırmaları Sitesi Editörleri olarak burada yayınlanan bilgi, belge ve yazılara bakışımız ideolojik ve duygusal olmaktan uzak, olguları sağlıklı olarak anlamaya yönelik bir çabadır. Bu kez Atatürk’ün Hacıbektaş ziyaretine ilişkin veriler içeren bir telgraf suretini araştırmacılar için alıntı yapıyoruz. Belgenin kaynağı aşağıdadır. Umarız yararlı olur. Ediörler adına Dr. Ali Yaman )

Kaynak: Atatürk ile İlgili Arşiv Belgeleri (1911-1921 Tarihleri Arasına Ait 106 Belge), T.C. Başbakanlık Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı, Yayın No: 1, Gn. No: 060, Ankara 1982, sayfa 77.

BELGE - 78/a

B.E.O.

Siyasî Kısım

Karton No: 34

Dosya No: 60

Belge No: 343585



BAB-I ALİ DAHİLİYE NEZARETİ

Kalem-i Mahsus

ANKARA VİLAYETİNDEN GELEN

28 ARALIK 1919 TARİHLİ ŞİFRE TELGRAFIN SURETİDİR

Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşları, dün akşam saat üç sıralarında Ankara’ya giderek doğruca Hacı Bayram-ı Veli Hazretlerinin mübarek türbelerini ziyaret ettikten sonra hükümet önünde toplanan binlerce halk tarafından sevinç içinde, alkışlarla ortaya alınıp kurbanlar kesilmiş, halifelik ve Padişah efendimiz hazretleriyle devlet ve milletimizin mutluluğu için dualar edildikten sonra, Mustafa Kemal Paşa tarafından da aynı anlamda bir konuşma yapılmış, vilayet makamında ve Kolordu Kumandanlığı dairesinde kendilerine çay ve kahve ikram edilmiştir. Daha sonra iki seneden beri boş olan ve ikametlerine ayrılan Ziraat Okulu’na gitmişlerdir. Karşılamaya, şehre üç saatlik mesafeden bütün Ankara halkı ile çevre ilçelerin ileri gelenleri, yönetici durumunda bulunan şahıslar ve Müdafaa-i Hukuk-ı Milliye idare heyetleriyle, yine çevre ilçelerden gelen binlerce Kuva-yi Milliye atlılarının katıldıkları, yüzbinlerce halk-kadın ve çocuklar da olduğu halde bir saatlik mesafeden başlayarak, hükümete kadar iki yakalı olarak karşılamaya koştukları, heyetin pek sıcak ve samimi alkışlar arasında geçtiği, Ankara zeybekleri tarafından kılıç ve kalkan oyunları oynandığı, karşılayıcıların mühim bir kısmının silahlı olduğu halde en ufak bir uygunsuzluk bile kesinlikle meydana gelmediği, Heyetin Hacı Bektaş köyünde Çelebi Cemalettin Efendi tarafından misafir edildiği, dergahın dedeleri tarafından kendilerine ziyafet verildiği, Bektaşi tarikatı ileri gelenleriyle Alevilerin Kuva-yi Milliye’ye girdikleri ve yine Kırşehir’de şiddetli yağmur yağmasına rağmen, pek büyük bir merasim yapıldığı, mutasarrıflık vekaletinden alınan telgraftan açıkça anlaşılmakla ilave olarak arz olunur.



Çepni Aşiretleri Dede Ocağı Olan Köse Süleyman Ocağı'na Ait İcazetnameler - 2








Ağlarca İbrahim Ocağı'na Ait İcazetnameler:



(Okunamayan yerler (...) ile gösterilmiştir.)

Belge 1 üstte yeralan bölüm (Bu yazının sağ yanında Yasîn Suresi âyet 38: “...Bu, güçlü ve herşeyi bilen Allah’ın takdiridir.” yazılmış.):

Ağlarca İbrahim evladlarından Sadık Baba oğlu Bektaş Baba, bu defa Hz. Pir efendimiz hazretlerinin merkad-i mutahharalarını tavaf ve ziyaret edüb, muma-ileyhin ocağına müteallik olan ve müntesib bulunan tâliban ve muhibban bil-cümleniz Bektaş Baba’ya inkıyad ve itaat edesiz, icâzetname gereğince âmil olasız.

1 Receb 1301 15 Nisan 1300

Hâdim-ül-fukara Es-seyyid Ahmed Cemaleddin

Hacı Bektaş Veli Evlatlarından

Belge 1 altta yer alan bölüm: (İcazetnamenin başlığı silindiğinden okunamadı.)

İnsanı yaratan, ona beyanı öğreten, âriflerin kalblerini Tevhid nurları ile ve irfan sırlarıyla nurlandıran, yola salik olanların kalblerini hikmet, marifet ve ihsanla arındırıp bezeyen Allah’a hamdolsun. Bizlere ermişlik yolunu gösteren Efendimiz Muhammed’e, Ehl-i Beyt’ine ve ashabına sonsuz salât ve selam olsun. (Burada da bir satır silindiği için okunamadı.)... kilk-i tahkîk ve İCAZET-NÂME-İ esrâr-ı tedkik (?), matla-ı envâr-ı Tarikat-ı Muhammediyye ve muhit-i esrar-ı hakikat-i Ahmediyye ve (...) talibîn Kuldanlı-oğullarından Köse Ali Dede oğlu Satılmış Dede’nin oğlu Seyyid Hasan Dede etvak-ı tarikatte ve evtan-ı hakikatte mâlen, bedenen ve hâlen (...) bezl-i makdûr eyleyüb terbiye-i talibîn ve sâlikîne istidad-ı külli tahsil eylediğinden erenler rızasiyle bu icâzet-nâme îta olundu. Gerektir ki sırren ve alâniyyen, zâhiren ve bâtınen, leylen ve nehâren âdâb-ı ehlullâhı ve erkân-ı evliyâullâhı icrâda asla ihmal ve noksan etmeyüb (...) ictinab, ta’na sebk-i âdâdan tarikatimizi izhar etmeyüb (....) muhafaza eyleye. (.....) “İnsan için çalıştığından başka elde edeceği bir şey yoktur.” (Necm Suresi âyet: 39) emriyle çalışa, gönül gözünü pir irâdetinden (?) ayırmaya, emr-i mürşid neydüğün talib ve âşık’a tefhim eyleyirek “Ya Muhammed! De ki Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki, Allah da sizi sevsin ve suçlarınızı bağışlasın. Allah daima bağışlayan ve merhamet edendir.” (Âl-i İmran Suresi âyet: 31) ilâhi emrini bile ve “Ya Muhammed! Sana biat edenler bilmelidirler ki, Allah’a biat etmektedirler. Allah’ın eli onların elleri üstündedir; kim verdiği sözden dönerse, kendi zararına dönmüş olur, kim de Allah’ın verdiği sözü yerine getirirse, Allah ona büyük ödül verecektir.” (Fetih Suresi âyet: 10) ayetini ikrar ettirip “Yüz çevirirseniz, sizden hiçbir ücret istemiş değilim ki; benim mükafatım ancak Allah’a aittir ve ben Allah’a teslim olanlardan olmakla emrolundum.” (Yunus Suresi âyet: 72) (...) zevkıyle gönülleri şâdân ve tecelli-i zâta münkad, talibleri şerâb-ı muhabbet ile sekrân ve hayran eyleye. Salât-ü selam efendimiz Muhammed’e ve temiz tâhir Ehl-i Beyt’ine ve ashâbına olsun. Selam, hidayet yoluna uyanlara olsun.

Ed-dâî Abdüllatîf

Hacı Bektaş Veli Evlatlarından

Sene: 1301

Belge 2 yeni Türkçe harflerle yazılmış olanı ise şu şekilde:

Zilenin Çıkrıkçı mahallesinden Ahmet oğlu Hüseyin Yıldız 1203 tarihli Eş-şeyh Abdullatif Çelebi tarafından Satılmış oğlu Seyit Hasan Dede’ye verilen ve aynı icazetnameyi teyiden Ahmet Cemaleddin Efendi tarafından 1301 tarihinde Sadık Baba oğlu Bektaş Baba’ya verilen icazetleri ibraz etmiş, yukarıda ismi geçen Kuldanlı-oğullarından Ağlarca İbrahim evlatlarından olduğunu beyan etmekle, bu evlattan olan Zile’nin Çıkrıkçı mahallesinden Mehmet oğlu Hüseyin Yıldız’a işbu icazet verilmekle, mumaileyhin ocağına müntesip bulunan cümle talibanın itaat ve inkiyatta bulunmaları iş’ar bilvesile cümleye selam ve beyan-ı muhabbet olunur.

27.12.55 (Cemalettin Yusuf) 29 Haziran 1980.




Çepni Aşiretleri Dede Ocağı Olan Köse Süleyman Ocağı'na Ait İcazetnameler - 1



(Silindiği için okunamayan yerlere (...) konulmuştur.)

El-hamdü lillâhi Rabb-il-âlemîn. Ve’l-âkıbetü lil-müttekîn. Ve’ssalatü ve’sselamü alâ Resûlinâ Muhammedin (...) ve alâ Mâsumin-et-tayyibîn-et-tâhirîn ve ıtretihî’l-hâdî ilâ tarîk-il-evliyâi bi’l-kelimati (...) ve alâ men-ittebaahüm bi’l-ikrâri ve’t-tasdîki ve’l-izani ve muhit-i esrar-ı hakikat-i Ahmediyye ânî bihî (...) Kutb-ül-Ârifîn Gavs-ül-Vâsılîn el-hac Bektâş-ı Veli kaddese sırrehû’l-âlî (...) aliyyesine müntesib Çepni rehberi Köse Süleyman-zâde İsmail Baba bu tarafa gelüb aziz-i müşarünileyhin merkad-i münevverlerini tavâf ve ziyaret edüb safâ-nazar dua olunub, yedine İCAZET-NÂME verilüb, İsmail Baba’nın olduğu mahalde olan muhibb-i Hanedan ve ehl-i îman Tarîkat-i Muhammed-Ali’ye (...) o babayı rehber bilüb, itaat ve inkiyad edüb şefaat-i enbiyâ ve’l-mürselîn aleyhim-üs-salât (...) ve himmet-i evliya-i eizze-i kiramâ nâil olasız. Ve’sselamü alâ men-it-tebea’l-hüda tahriren fî şehr-i Muharrem, sene: 1270.

Hadim-ül-fukarâ Hadim-ül-fukarâ Hadim-ül-fukarâ

Esseyyid-el-hâc Turâbî el-hâc Ali Dede Esseyyid-el-hâc (...)

Muhammed Baba Post-nişîn-i Dergah-ı Hacı Bektaş Veli (...)

Türbedâr-ı Hacı Bektaş Veli



Hamiyetli ve Fedakar Hemşerim Gül Ağa'ya

Allah yüzünüzü ak sa'yinizi meşkur etsin. Kürtler'in pek …….. * oldukları gibi sizin gibi büyük kalpli büyük fedakarlığınızın da bulunması şayanı şükrandır. İnşaallah son hesapta sizin mi yoksa o takımların mı hesabı doğru olduğu anlaşılacaktır. Sizin için gerek Malatya'da gerek Harput'ta arzu edilen yerde iskan için yer var ve hazırdır. Hozat'a gelmek üzre şimdiye kadar din ve namusu ile hizmet eden Seyit Rıza'ya malumat vererek onun muaveneti ile Hozat'a kadar geliniz. Hozat'ta gerek Jandarmadan ve gerek civardaki fırkadan muhafaza ile Harput'a gelmeniz mukarrerdir. İnşallah Ruslar'ın onbeş güne kadar Erzincan'dan çekildikleri tebşiratını alırsınız. Olvakit ak yüzle karayüz tabii belli olur. Azizim ağam.

20 Temmuz 1332

Vali Sabit

* Orjinalinden okunamamıştır.




Seyit Bilal Evlatlarına Ait Dedelik İcazetnamesi



Niksar’ın Geyran Köyü’nden Seyit Bilal Evlatlarından Mekanoğlu Evlatlarından Ali oğlu Mustafa Erdoğan buraya gelip Dergah-ı Hazret-i Pir’i ziyaret etmiş görüşmüş. Evvelce babası Ali Erdoğan da gelmiş gitmiş ellerindeki vesikalarda evvelce tetkik edilmiş olduğundan Mekanoğlu Ocağı’na bağlı talibanın kendisine lazım gelen itaat ve inkıyatta bulunmaları iş’ar bilvesile cümleye selam ve beyanı muhabbet olunur.

12 Ekim 1981

Çelebinin Mühürü




Şükür Abdal Evlatlarına Ait Dedelik Ziyaretnamesi*



Nacarlı’dan Şükür Abdal evlatlarından Abdullah Şükür Abdal bu defa gene Hacıbektaşa gelip Dergahı Hazreti Piri ziyaret etmiş olduğundan kendisinin bu ziyaretini mübeyyin iş bu ziyaretname kendisine verildi.

16/8/969

Çelebinin Mühürü

*Bu ziyaretname şu kaynaktan alınmıştır: Çıblak, Nilgün (2000): “Şükür Abdal Evladına Bektaşî Tarikatından Verilen İcâzetnâme ve Ziyâretnâme Örnekleri”, 1. ULUSLARARASI HACI BEKTAŞ VELİ SEMPOZYUMU BİLDİRİLERİ 27-29 Nisan 2000, Ankara, s. 300.




Hamza Baba Evlatlarına Ait Dedelik İcazetnamesi-1



İzmir’in Kemal Paşa ilçesinin Hamza Baba Köyü’nden Hamza Baba Evlatlarından Rıza Özer oğlu Ali İhsan Özer buraya gelerek Türbeyi Hacı Bektaş-ı Veli’yi ziyaret ettiler. Beraberinde getirdikleri İkinci Sultan Murat ve daha sonraki Hükümdarlar tarafından verilen Mütevelli fermanları tetkik edilmiş olup Hamza Baba’dan sonra evlatlarına Tekkenin şeyh ve mütevelliliği verilmiş ayrıca Tekkeye vakıflar tesis edilmiş olduğu görülmüştür. O devirlerde Tekkede medfun olan zatın, Postnişin olan evladına devrin hükümdarı tarafından Vakıf hissesini de belirtir berat ve fermanlar verilmesi bir kaide olmakla, elan Hamza Baba Köyü’nde ikamet eden Hamza Baba evlatlarından olan Rıza Özer mahdumu Ali İhsan Özer’in Hamza Baba’nın evlatlarından olduğu aşikar olduğundan Hamza Baba Dergahı’na bağlı olanların Ali İhsan Özer’e eskiden olduğu gibi bağlılıklarını devam ettirerek kendisine lazım gelen hürmet, itaat ve inkiyatta bulunmaları iş’ar bilvesile cümleye selam ve beyanı muhabbet olunur.

11 Ekim 1985

Çelebinin Mühürü





Hamza Baba Evlatlarına Ait Dedelik İcazetnamesi-2



İzmir, Kemalpaşa ilçesi Hamza Baba Köyünden, Hamza Baba evlatlarından Ali İhsan Özer’in 11 Ekim 1985 tarihli icazetine istinaden oğlu 1965 doğumlu Hamza (Zeynel) Özer’in icazeti yenilendi. Kendisi Hacıbektaş’a gelerek Dergah-ı Hacı Bektaş Veli’yi ziyaret etmiştir. Hamza (Zeynel) Özer’in Hamza Baba evlatlarından olduğu, Hamza Baba Dergahı’na bağlı muhibbanın eskiden olduğu gibi bağlılıklarını devam ettirerek, kendisine lazım gelen hürmet itaat ve inkiyatta bulunmalarını rica eder, bu vesileyle cümlenize sevgi ve selamlarımı sunarım.

14.10.1997

Çelebinin Mühürü





Seyyid Garip Musa Ocağına Ait Belgeler

Günümüz Türkçesine Aktaran: Müfit Yüksel



1. BELGE

Elhamdu li’llahi Rabbi’l-Alemîn Ve’l-Akibetu li’l-muttakîn Ve’s-salâtu vesselamu ala Resulina Muhammedin Ve âlihi Ve Sahbihi Ecmaîn

Cedd-i a’lâmız Kutbu’l-Arifîn , Gavsu’l-Vasılîn El-Hâcc Bektaş-ı Velî Kaddasallahu sırrahu’l-âli Ve’l-Celî Efendimiz Hazretlerinin Tarikat-ı aliyyesine müntesib nazargâhlarından Garip Musa oğlu İsmail Baba aziz-i müşarünileyh Efendimiz Hazretlerinin merkad-ı münevverlerini tavaf ve ziyaret eyleyip safa ve nazar ,hayır-dua olundu. Ocaklarına müteallik olan talibân-ı muhibbân-ı tarikata Muhammed , Ali üzere i’tikad ve itaat eyleyip şefaat-ı Enbiya-ı İzam ve himmet-i Evliya-yı aizze-i kirama nail olalar … Vesselamu ala men ittabaa’l-Huda

11 Receb 1274

Hadimulfukara, Esseyyid

Şeyh Feyzullah an evlad-ı

Hacı Bektaş-ı Veli

( Mühür ) Esseyyid Feyzullah

2. BELGE

Elhamdu Lillahi’llezi halaka’l-İnsane allemehu’l-Beyan binuri Kulubi’l-Arifîn bienvarittevhidi esrare’l-İrfan sümme zahare kulubessalikîn mantika Sahibizzaman bi’l-Hikmeti ve’l-Ma’rifeti ve’l-İhsani Vessalatu Vesselamu ala Seyyidina Muhammedin ila nûri’l-ehadiyyeti bi’l-Yakîn ve’l-îkân ve ala âlihi ve itretihi’l-Hadi ila tariki’l-Evliya bi’l-Kelimat ( okunamadı ) ve’l-Burhan ve ala men ittabaahum bi’l-İkrar ve’t-Tasdik ve’l-İz’an

İşbu Bais-i icazetnâme-i esrar-ı tedkik ve ve matla-ı envar-ı tarikat-ı Muhammed, Ali’ye ve esrar-ı hakikat-ı Ahmediyye-i Aizzeye Cedd-i a’lamız Kutbu’l-Evliya ve Gavsu’l-Asfiya El-Hâcc Bektaş-ı Veli Kaddasallahu sırrahu’l-âli Efendimiz Hazretlerinin tarikat-ı aliyyesine müntesip zaviyelerden Musa Abdal zaviyedarı, evlatlarından Ali Halife ve Karındaşı İbrahim Halife safa ve nazar olunup yedine icazetnâme İ’ta olundu.

Ecdatlarına mütaallik muhibban-ı ehl-i imana itaat ve inkıyad edip Aziz-i müşarünileyh Efendimiz Hazretlerinin Asitane-i Keramet-penahlarına senevi arak ve çırak ve nezirlerinizi tarafımıza olan ve seccade (okunamadı) niyazlarını eda ve teslim ve tarikat-ı Muhammed, Ali üzere hareket ve devam-ı Devlet-i Aliyye duası hizmetine müdavemet ve şefaat-ı Enbiya ve himmet-i Evliya-yı kiram Efendilerimize mazhar olup mucib-i icazetnâme ile amil olasız . Vesselamu ala men ittabaa’l-Huda

Tahriren, fi yevmi’s-Sabi’ min şehri zi’l-Ka’deti eş-Şerif , seneti selase ‘işrîn ve mieteyn ve elfin ( 7 Zilka’de 1223 )

( İmza ) Esseyyid Eşşeyh Feyzullah

Seccade-nişin ve min evlad-ı

El-Hâcc Bektaş Veli

( Mühür) Çelebi Ahmed Cemaleddin

Elhamdu Lillahi’llezi ca’ale’ş-Şeriate siracen Li’t-Talibîn Ve’t-Tarikate mezheben Li’s-Salikîn ve’l-Hakikate meşheden li’l-Vasılîn Vessalatu Vesselamu ala Muhammedin efdalu’l-Murselîn ve Hatemu’n-Nebiyyîn Eddaî ila mertebeti’l-Hakikati bi’ş-Şevahidi ve’l-Yakîn ve ala Ehl-i Beytihi ve Ashabihi ecmaîn.

Amma Ba’d, bais-i tastir-i icazetnâme oldur ki, Cedd-i a’lamız Kutbu’l-Arifîn, Gavsu’l-Vasılîn El-Hâcc Muhammed Bektaş Veli kuddise Sirruhu’l-âlî Efendimiz Hazretlerinin hulefasından Garip Musa evladından İsmail Dede ve Mahdumu Ali Dede bu kere Aziz-i müşarünileyh dergâh-ı şerifine gelip bermuceb-i usul-i kadime bir kıt’a icazetnâme-i dervişânemizi iltimas kılmış olmakla işbu icazetnâme dede mumaileyh yedine verilmiştir. Sizler ki, dede mumaileyhin ocağına müteallik taliban ve müridansınız, gerektir ki, ecdadına edegeldiğiniz riayeti mumaileyh hakkında da icra ederin. Muti’ ve münkad olasız.. Ve sen ki, mumaileyh Ali Dedesin sen dahi şerait-i mezkure üzere icra-yı ayîn-i tarikat-ı salihîn mucibince seyr ve hareket ve evkat-ı hamsede ( beş vakit ) Padişah-ı İslamiyan Efendimiz Hazretlerinin temadi-yi ömr ve ikbâl-ı şehinşahileri ed’iyye-i cemilesine müdavemet ve her halde hilafından mücanebet ve mübadaat edesin Vesselamu ala men ittabaa’l-Huda

11 Rebiu’l-Ahir 1303…

(Mühür) Hadimulfukara

Esseyyid Ahmed Cemaleddin an

Evlad-ı Hacı Bektaş Veli

4. BELGE

Elhamdu Lillahi Rabbi’l-Alemîn Vessalatu Vesselamu ala kulubi’l-Arifîn. Amma Ba’d,

(Okunamadı) Garip Musa evlatlarından Mustafa Çelebi Kutbu’l-Arifîn El-Hâcc Bektaş Veli Kuddise Sirruhu’l-Aziz Hazretlerinin dergâh-ı âlişanına dahil olup tarikat-ı aliyyemiz üzere zebh-i kurban hîn-i dergâhımızda kurbanı kabul ve sonra geçip takvası temiz, yüzü ak, yuduğu pâk ve yediği helal , cümlemiz hubb-u nazarla razı ve hoşnut olup, ba’d-i ez an, mesned-i rahata nişest olup taliban ve rağıplara tarikat-ı aliyyemiz üzere her ne emre muhabbet ederse amel ve itimad edip sözünden taşra (dışarı) nahemvare hareketlerde olmamak için yedine işbu icazetnâmemiz İ’ta olunmuştur. .Vusulünde gerekdir ki, taraf-ı ahirden bir kimse mani ve dahil olmayıp mucib-i icazetnâme ile amel ve hareket eyleyesiz.

Tahriren, fi şehr-i Şa’ban-ı Şerif , Seneti Sab’a ve aşere ve mieteyn ve elfin (mühür)

Şa’ban 1217 Efkaru’l-Vera,Hadimu’l-Fukara

Esseyyid Abdüllatif an Sülale-i

Hacı Bektaş-ı Veli ve Seccade.

5. BELGE

Bismillahirrahmanirrahîm

Elhamdu Li’l-iahillezî zeyyene semae sudûri’l-Arifîn bikevkebi esrari’l-Hakaiki ve’l-İrfan ve nevvere mişkâte kulûbi’s-Salikîn bienvari’l-Hidayeti ve’l-îkan. Ve’s-Salâtu Ve’s-Selâmu ala Seyyidine’l-Enbiya’ ve’l-Murselîn ve âlihi’l-Ma’sumîn et-Tayyibîn et-Tahirîn .

Gevher ve Tâcdar-ı hakikat efser-ziver-i şehriyardan mülk-i keramet -zübde-i sülale-i eimme-i et-Tahaya ve Kudvetu’l-Evliya evreng-i vilayet ve sadr-arâ-yı encümen-i kutbiyyet memhuri’t-Tatlîk (?) ve’l-Hakikat, a’ni Cedd-i a’lamız kutbu’l-Arifîn gavsu’l-Vasılîn El-Hâcc Bektaş Velî kuddise sirruhu’l-âli Efendimiz Hazretlerinin tarikat-ı aliyyesine meşrut ve müntesib-i nazargâhilerinden Garip Musa evlatlarından Seyyid Mustafa Çelebi evladı Seyyid Sâfi Çelebi’ye tarafımızdan safa ve nazar-ı dua olunup yedine icazetnâme verildi.

(yırtılmış, okunamıyor) …yol verdiği (okunamadı) ecdatlarına müteallik olan taliban-ı ehl-i imana tarikat-ı Muhammed, Ali’nin erkanı üzere

(yırtılmış.eksik) ..Şefaat-ı Enbiya Aleyhimisselam ve himmet-i evliya-yı aizze-i kirâmına nail olasız. Ve tastir-i izn-i icazet ( Eksik)

ve tarikat-ı ulyaya (okunamadı ) inhiraf etmeyin. A’mal-ı nâpesendîdeden ictinâb ve ef’al-i nâmarziyyeden ihtiraz…………………(Eksik)……………………………………

…lu atufetlu Halifetu’llah fi’l-âlem malik-i (okunamadı) ..el-Ümem kıble-i hacât-ı ben-i âdem şehinşah……………….(eksik) ………….devam-ı ömr u devletleriçun duaya müdavemet eyleyesiz. Vesselamu ala men ittabaa’l-Huda..

23 Muharrem 1252 Hadimulfukara Esseyyid Şeyh Veliyuddin an evlad-ı Hacı Bektaş-ı Veli

(Mühür) Esseyyid Eşşeyh

Veliyuddin 1218

6. Belge

Bismillahirrahmanirrahîm

Elhamdu Lillahi’llezi caale eş-Şeriate siracen li’t-Talibîn ve’t-Tarikate mezheben li’s-Salikîn ve’l-Hakikate meşheden li’l-Vasılîn. Vessalâtu Vesselâmu ala Seyyidina Muhammedin efdalu’l-Murselîni ve Hatemu’n-Nebiyyîne ed-Da’i ila mertebeti’l-Hakikati bi’ş-Şevahidi ve’l-Yakîn. Ve ala ehli beytihi ecmaîn . Emma ba’d.

Bais-i tastir-i icazetnâme oldur ki, cedd-i a’lamız Kutbu’l-‘Arifîn Gavsu’l-Vasılîn semere-i şecere-i eğsan-ı vilayet ve mazhar-ı envar-ı siyadet ve imamet El-Hacc Muhammed Bektaş Velî Kuddise sirruhu’l-âlî Efendimiz Hazretlerinin hulefasından , Resul Baba evladından Hasan Dede mahdumu Kanber Dede bu kere Aziz-i müşarunileyh dergâh-ı şerifine gelip ber mucib-i usul-i kadime bir kıt’a icazetnâme-i dervişânemizi iltimas kılmış ve Fi’l-Hakika dede-i mumaileyh dahi terbiye-i talibîne ehil ve muktedir zevattan görülmüş olmakla ahkâm-ı şeriat-ı garra ve adâb-ı tarikat-ı ulya muktezasınca kendi ocağına mensup taliban ve müridanı terbiye ve tasfiye etmek üzere, işbu icazetnâme mumaileyh Kanber Dede yedine verilmiştir. Sizler ki, dede-i mumaileyhin ocağına mensup taliban ve müridansınız gerekdir ki, ber mucib-i şerait-i mezkûre dede-i mumaileyhe muti’ ve munkâd ve adâb-ı eslâf-ı salihîn ile münselik ve mu’tâd olasız. Ve Sen ki, mumaileyh Kanber Dedesin , gerekdir ki, sen dahi şerait-i mezkûre üzere icra-yı ayîn-i tarikat ve siyer-i eslâf-ı salihîn mucibince seyr u hareket ve evkat-ı hamse ( beş vakit ) ve eyyam-ı mahsusada Padişah-ı İslampenah Efendimiz Hazretlerinin temadi-yi eyyam-ı ömr u ikbâl ve a’da-yı din-i mübîn üzerlerine zafer ve nusretle ez her cihet izz u iclâlleri ed’iyye-i hayriyesine müdavemet ve her halde mantûk-i icazetnâme hilafından mücanebet ve mübaadet edesin. Vesselâmu ala me ittabaa’l-Huda

9 Ramazanu’l-Mübarek 1307 (mühür) Hadimulfukara

Es-Seyyid Ahmed Cemaleddin

an evlâd-ı Hacı Bektaş-ı Veli

7. Belge

Hicri 1255 Tarihli İrade-i Seniyye Sureti

Tuğra: Sultan Abdülmecîd Han

Kudvetu’l-Kudhat ve’l-Hukkam, Ma’denu’l-Fezâil ve’l-Ahkâm, Mevlâna Divriği Kadısı Zîde Fazluhu; Tevki-i Refi-i Humayunum Vasıl Olıcak, Ma’lum Ola ki:

İkiyüz Elli Beş senesi Rebi’ul-Ahirinin On Dokuzuncu günü that-ı canbahş-ı Osmanî üzere cülus-i Hümayun-i meymenet-makrûn-i Şahânem vaki olup; umûmen tecdid-i evamir olunmak fermanım olmağın binaen ‘ala zalik Kazâ-i mezbura tâbi’ Aşudi Kasabasında Alan nâm karyede medfûn a’izze-i kirâmdan Seyyid Garib Musa Kuddise Sirruhu’l-Azîz evlâdlarından Sahîhu’n-Neseb Sâdât-ı kirâmdan Seyyid Zülfikar ve sair evlâd-ı azîz-i müşarunileyh, mukaddema Dîvân-ı Hümâyûna takdîm eyledikleri arzuhâllerinde : Mumaileyhimin sâkin oldukları mahalde aharın ‘avârız ve tekâlif alınmak îcab eder emlaktan ve arazilerinden yed-i tasarruflarında nesne olmadığı beyan ile hilâf-ı şurût tekâlif talebiyle rencîde olunmamaları için yedlerine emr-i şerîf sudûrunu istid’a eyledikleri ecilden ; hazîne-i âmiremde mahfuz mevkûfat defterlerine nazar olundukda : Divriği kazasının seksen aded ‘avârız ve nüzûlhanesi olduğu ve kaza-yı mezbura tabi’ kura ahalileri üzerinde mukayyed ‘avârız ve nüzûl malların ve kazalarına evâmir-i ‘aliyye ile vârid olan tekâlifden emir ve deftere kesir ve noksan gelmemek üzere , emlâk ve arazi ve hâl teamüllerine göre mahallinde cümle muvacehesinde ta’dil ve tesviyye-i vecih üzere ma’rifet-i şer’ile tanzim olunan tevzi’ defteri mucebince hisselerine isabet edeni edâ ve kaza-yı mezburda vaki’ Alan karyesi sakinlerinden merkûmun sahîhu’n-Neseb sâdât-ı kirâmdan olup kaza ve kasaba ve kurası topraklarında bi’l-Fiil that-ı tasarruflarında aherin ‘avârız ve tekâlif alınmak îcab eder emlâk ve arazileri zabt ve ziraatları yoğise ‘avârız ve tekâlif mutalebesiyle taaddi ve rencîde olunmamaları şurûtundan idüğü mukayyed olduğuna binaen, ber muceb-i şurût ‘amel olunmak bâbında Bin İki Yüz Yirmi ve Yirmi Üç ( 1220 ve 23 ) tarihlerinde verilen evâmir-i şerîfe muciblerince Bin İki Yüz Yirmi Dokuz ( 1229 ) senesi evâsıt-ı Zilka’desi’nde peder-i vâlâ-güherim cennet-mekân, firdevs-âşiyan Gazi Sultan Mahmud Han-ı Sâni tâbe serahu hazretleri zamanında verilen emr-i şerîfin bu def’a Dersaadetime takdîm ile tecdidi hususu rica ve niyaz olunmuş olmağla ; ol vecihle irade-i seniyyem mucebince tecdiden işbu emr-i celîlu’l-Kadrim ısdar ve I’ta olunmuşdur. İmdi vusûlünde :

Sen ki, Nâib-i mumaileyhsin , keyfiyyet-i irâde-i ‘aliyyem ve şurût-i muharrere-i mezkure, mantuk-i emr-i şerifimden ma’lumün oldukda: Fermanım olduğu vechile ber muceb-i şurût-i muharrere-i mezkûre , ‘amel ve hareketin icrasıyla ; evlâd-ı azîz müşarünileyhin rencîde ve taaddiden himayeleri hususuna ziyade itina ve dikkat ve muğayir-i emrim hareketi tecvizden ve mücenebet eylemek bâbında Fermân-ı âlişânım sadır olmuştur.

Buyurdum ki, hükm-i şerifim vardıkda: Bu bâbda vech-i meşruh üzere şerefsudûr olan işbu emr-i şerif-i celîlu’ş-Şân vacibu’l-İttiba’ ve lâzimu’l-İmtisâl mazmûn-i münifi birle âmil olasın. Şöyle bilesin. Nişân-ı şerifime i’timad kılasın.

Tahriren fi’l-Yevmi’s-Salis ve’l-İşrîn min şehri Ramazan, seneti hamse ve hamsîn ve mieteyn ve elf ( 23 Ramazan 1255 )

Mahruse-i Kostantîniyye

8. Belge

Tuğra: Sultan Abdülaziz Han

Fahru’l-Umerai’l-Kiram mu’temedu’l küberai’l-fiham zü’l-kadri ve’l-ihtiram sahibu’l-izzi ve’l-ihtişam el-Muhtass bimezidi inayeti’l-melekuti’l-a’la Mirmîran-ı kiramımızdan Sivas eyaleti mutasarrıfı ve Mecidiye Nişân-ı Zîşânından üçüncü rütbesinin haiz ve hamili Zeki Paşa dame ikbalehu ve iftiharu’l-Ekâbir ve’l-Ekârim cami’u’l-Mefahir ve’l-Mekârim el-Muhtass bimezîdi inayeti’l-meliki’l-Vehhab rütbe-i saniye ashabından eyalet-i mezkûre muhasebecisi Ahmed Zîde uluvvehu ve kudvetu’l-Ulemai’l-Muhakkıkîn Divriği kazası Naibi ve Kadısı zîde ilmehuma ve Mefahiru’l-Emasil ve’l-Akran sair a’za-yı meclis zîde kadrehum tevki-i refi-i Humayunum vasıl olıcak Ma’lum ola ki, Divriği kazasına tabi Aşudi kasabasında elan ( okunamadı) karyede medfûn aizze-i kiramdan Seyyid Garip Musa kuddise sirruhu’l-a’la evladından ve sahihu’n-Neseb sadât-ı kiramdan Seyyid Zülfikar ve sair evlad-ı müşarünileyhden sakin oldukları mahalde aharın (?) ‘avariz ve tekalîf alınmak icab eder emlâkın ve arazilerinden nesne olmadığı cihetle hilaf-ı şurût-u tekalîf talebiyle rencide olmamakları için yedlerine emr-i şerîf verilmesini mukaddema istid’a etmiş olduklarından ve Divriği kazasında seksen adet ‘avarız ve nüzülhanesi olduğu ve ka za-yı mezbura tabi kura ahalileri üzerlerinde mukayyed ‘avarız ve nüzül mallarını ve kazâlarına evamir-i aliyye ile varid olan tekalîfden emir ve deftere kesir ve noksan gelmemek üzere emval ve arazi ve hal ve tahammüllerine göre mahallinde cümle muvacehesinde ta’dil ve tesviye ve cihet-i ma’rifet-i şer’le tanzim olunan tevzi’ defteri mucibince hisselerine isabet edeni eda eylemeleri ve kaza-yı mezburda vaki’ maru’z-Zikr olan karye sakinlerinden merkûmun sahihu’n-Neseb sadât-ı kiramdan kaza ve kasaba ve kurası topraklarında bilfiil taht-ı tasarruflarında ahirden ‘avarız ve tekalîf alınmak icab eder. Emlâk ve arazileri zabt ve ziraatları yoğise ‘avarız ve tekalîf mutalebesiyle taaddi ve rencide olunmamaları şurûtundan idüğu ‘atîk mevkûfat defterlerinde mukayyed bulunduğundan ber mucib-i şurût amel olunmak babında bin ikiyüz yirmibir ve yirmiüç ve yirmidokuz tarihlerinde verilen evamir-i şerîfe muciblerince ikiyüz ellibeş senesi evâil-i Ramazanında birader-i vedudgîrim cennet-mekân, firdevs-i aşiyan Gâzi Sultan Abdülmecid Han tabe serahu Hazretleri zamanında dahi tahriren bir kıt’a emr-i şerîf verilmiş olduğuna ve culûs-i humayun-i meymenet makrûn-i şahânem şeref-vukuundan naşi bu misilli evamir-i aliyyenin tahriri kaide-i mer’iyye-i saltanat-ı seniyyemden bulunduğuna binaen ol babda vaki olan istid’a üzerine muamele-i icabiye icrasıyla tecdiden işbu emr-i celîli’l-kadrim ısdar ve i’ta olunmağın , siz ki, Mutasarrıf Paşa ve muhasebeci vesair mumaileyhimsiz mazmun-u emr-i âlişânım ma’lumunuz oldukda şurût-u muharrere-i mezkûre mucibince amel ve hareketle evlâd-ı aziz müşarunileyhin rencide ve taaddiden himayeleri hususuna i’tina ve dikkat eyleyesiz, şöyle bilesiz .Alamet-i şerîfeme i’timad kılasız.

Tahriren, fi eyyamı er-Rabi’ ve’l-‘işrîn min şehri Muharremi’l-Haram , seneti tis’a ve sab’în ve mieteyn ve elfin Medine-i Kostantiniyye ( 24 Muharrem 1279)






Seyyid Garip Musa Ocağına Ait

Bir Hilafetname (İcazetname)

Günümüz Türkçesine Aktaran: Müfit Yüksel



Nasrun Minallah ve Fethun Karîb Ve Beşşiru’l-Mü’minîn

Ya Muhammed Ya Ali Hayru’l-Beşer

Bismillahirrahmanirrahim

Ariflerin kalplerini ilim hazinesi zineti ile süsleyen Allah’a (CC) Hamd olsun. Şüphesiz O bunu yapmaya kadirdir. Ve Marifeti az ve çok olarak istidada göre taksim etmiştir. Aşıkların gözlerini onlara bir atufet olarak tam bir basiret ile donatmıştır. Kendisine iştiyak duyanların sem’lerini( işitme) açmıştır. Hal ve Sözle maşukun ismini duysunlar diye.. O Allah ki, Ademi Suretinde yarattı. O Allah ki, O’ndan başka ilah yoktur. Gaybı ve Şehadet alemini bilendir. O Rahman ve Rahimdir. Ve lehu’l-ilm bimucib serairi’l-Kulûbi es-Sidreti fi hunnesi’l-Leyli ila tarfi külli bihar ve hiye an tahti avadi sirati’l-emvac.

Eşhedü Enla ilahe illallah Ve Eşhedü Enne Muhammeden abduhu Ve Resuluhu , Allah Onu Nebi olarak göndermiş ve peygamberlerin önderi kılmıştır. Allah’ın (CC) sonsuz Salat u Selamı o Nebinin, âl ve evladının, ve ashabının üzerine olsun. Hz. Peygamber (SAV) buyurdu: Ashabım, yıldızlar gibidir. Hangisine uyarsanız. Hidayet bulursunuz. Allahu Taala Azze ve Celle Buyurdu: Nasrun Minellah Ve Fethun Karib. (Nusret Allah’ dan ve Fetih yakındır). Hz. Peygamber (SAV) Buyurdu:Bir kul müslüman kardeşinin hacetini karşıladığı müddetçe, Allah (CC) de onun hacetini kabul eder. Hz. Ali bin Ebi Talib (KV.) buyurdu: Olgun bir İnsan üç halde bulunur, makam ve mevki sahibiyken tevazu halinde, iktidar elinde iken affedici ve emaneti ehline verir. Muhakkiklerin Sultanı ve Kutbu’l-aktab olan Hacı Bektaş-ı Veli ( KS) der: Avamın Şeyhi kemal ile olur, Havasın Şeyhi Hal ile olur, havasın havasının şeyhi ise esrar-ı marifet ile olur. Ve şeyhin hakikisi başkasının işinde abd gibi olmakla. Ve aynı zamanda Allah’ın (CC) emrine sarılıp, yasakladıkalarından sakınmakla olur. Allahu Taala’nın (CC) buyurduğu gibi: Resul size ne getirdiyse onu alınız, size neyi nehyettiyse ondan sakınınız. Kalemle ilk yazılan söz Bismillahirrahmanirrahim sözüdür. Kim kazama razı olamazsa, yer ve göğün sahibi, benden başka Rabb aramış olur. Allah (CC) müminler için bir yol vaz’etmiştir. Mümin olan kimse, Allah’a, meleklerine, gönderdiği kitaplara, resullerine, Ahiret gününe, kadere, Kaderin ve hayır ve şerrinin ondan geldiğine iman eden kimsedir. Mümin nefs-i levvameyi mücahede ile öldürüp, nefs-i mutmeinneyi riyazet ile diriltendir. Sonra, yüksek mertebelere ve derecelere yükselir, hakların korunmasına gayret sarfetme ile, dünyada çok yerine aza kanaatla olacağı rivayet edilmektedir. Zenginlğin azlığı ,çokluğundan hayırlıdır. Nitekim Allahu Taala buyurur: Erkek ve kadınlardan Salih amel işleyenler büyük fadla nail olanlardır.

Güzel hayat kanaatle olur. Bu da, açlığı sevmek, tokluğa buğz etmekle olur. Yükselmenin terki ve hayırlı olana yönelmek ve taat göstermektir.Bu suretle, abdalların safına dahil olacak, afv ve gufran sahibi Aziz u Mennanın fazl ve ihsanına nail olacak.

Bu cümleden Fakrın hakikatını ve Fenafillahı arzulayan, hadimu’l-Fukara ve’l-Mesakin İsmail Halife bin Abdülaziz Halife ki, Garip Musa evladındandır, Allah (CC) onu uzun ömürlü ve salihlerden kılsın. Tüm fiillerinde, kavil ve ahvalinde güzellik nasib etsin. Biz onu tam bir yetkiyle icazetli kıldık ki, seccadenişin olacak, farz namazları kılacak,üzerine düşen zekatı verecek, yol bulabildiği takdirde Hacca gidip Beyti ( Ka’be) ziyaret edecek, Ramazan ayı orucunu tutacak, dergaha gelen ve gidenlere hizmet edecek, fukara ve mesakine zikir telkini ve diğer hizmetleri gördükten sonra ahit ve tevbesini tazeleyecek, halkı ve müslümanları konuk edecek, hırka giyecek. Çerağları yakıp, alemleri çıkaracak zenbilleri tehlil ve tekbir ile kaldıracak.

Bundan sonra, icazet sahiplerinden büyüklerin iftiharı, eslah-ı suleha Türbedar Feyzullah Baba’nın ( Allah feyz ve ikbalini daim kılsın) varisi( Tarikatta) olmuştur. Ondan sonra, hasib ve nesib olan Hacı Bektaş Veli evladından Ahmed Cemaleddin Efendi’ye( Allah uzun ömür nasib etsin) mures olmuştur. Sonra, ( şeyhlik) Şeyh Mehmed Feyzullah Efendi ( rh.a) den tevarüs etmiş, sonra, Şeyh Ali Celaleddin Efendi, oradan, Şeyh Veliyuddin Efendiye, oradan sırasıyla, Şeyh Muhammed Hamdullah Efendi’ye, oradan, Şeyh Şehid Feyzullah Efendi’ye, Şeyh Abdüllatif Efendi’ye, Şeyh Bektaş Efendi’ye, Şeyh El-Hacc Feyzullah Efendi’ye, Şeyh Ali Efendi’ye, Şeyh Ulvan Efendi’ye, Şeyh Şehid Abdülkadir Efendi’ye, Şeyh Hüseyin Efendi’ye, Şeyh El-Hacc Zülfikar Efendi’ye, Şeyh Zernuş Yusuf Efendi, Şeyh Kasım Efendi, Şeyh Hasan Efendi, Şeyh Bektaş Efendi, Şeyh Kalender Efendi, Şeyh Mürsel Bali Efendi, Şeyh Resul Efendi, Şeyh Bektaş Efendi,Şeyh Yusuf Bali Efendi, Şeyh Mahmut Efendi, Şeyh İskender Efendi, Şeyh Genç Kalender Efendi, Şeyh Resul Bali Sultan, Sultanu’l-budela Sahibu’l-Burhan Sırr-ı Yezdan Hz. Hızır Bali Sultan ( KS) , Mürsel Bali Sultan (ks), Şeyh Hızır Lale Sultan (KS) , Şeyhu’l-Kamilu’l-Mükemmel es-Samadani Sahib-i ilm-i ledünni El-Hacc Muhammed Bektaş Veli (KS) ‘ye tevarüsen silsilesi ulaşmaktadır. El-Hacc Bektaş Veli bin Seyyid İbrahim bin Seyyid Hasan bin Seyyid mehdi bin Seyyid Muhammed Sani bin Seyyid Hüseyin bin Seyyid İbrahim Mükerrem Mücab bin Seyyid Muhammed bin Seyyid Musa bin İmam-ı amil u alim Hz. Musa Kazım bin imam-ı Faik bilhak Natık-ı Seyyidu’l-Urefa Cafer es-Sadık bin Hz. İmam Fahir Seyyidu’l-Fuzala Muhammed Bakır bin İmam-ı ehl-I Yakin Seyyiduşşürefa Zeynelabidin bin Hz. İmam-ı Seniy Sıbtu’n-Nebi Seyyiduşşüheda Hüseyin (RA) bin Hz. İmam-ı Vasi ibn ammi-yi Nebi Varis-i Kamil-i ulum-u Nebevi Esdullahi’l-Galib Halife-i Resulullah Aliy ibni Ebi Talib (KV) .

Hacı Bektaş-ı Veli’nin mürşidi Sultan Hace Ahmed Yesevi (KS), onun mürşidi Şeyh-i Samadani Hace Yusuf Hemedani, onunki, Ebu Ali Farmidi, onunki, Şeyh Ebu’l-Hasan el-Harkani, onunki, Şeyh Bestami,onunki, ruhaniyeten Hz. İmam Cafer es-Sadık, onunki, İmam Muhammed Bakır, onunki, İmam Zeynelabidin, onunki, Seyyidüşşüheda Hz. İmam Hüseyin (RA) ,onun mürşidi, Hz. İmam Ali (KV.), onun mürşidi ise Hz. Mahbubu Rabbi’l-alemin Hatemunnebiyyin Seyidu’l-evvelin ve’l-ahirin Sırru’l-vücud, Sahibu Makamı Mahmud efdalu’l-Halayik Mufiyzuşşerayi’ ve’t-taraik Seyyiduna ve Şefi’una Muhammedu’l-Mustafa Sallallahu Taala aleyhi Vesellem’dir . Ve Onun mürşidi, Hz. Cibril ( aleyhisselam) ve onun mürşidi, Hz. Allah (CC) ve amme nevaluhu vela ilahe gayruhu ve Huve’l- Feyyazu’l-kerim. ( Arapça Bölümün Tercümesinin sonu)

Sebeb-i tahrir-i kitabet ve mucib-i tastir-i Hilafet oldur ki, Hazret-i Pir-i Destgirimiz Sultanu’l-Arifin Ve Burhanu’l-Vasılin Hazret-i Hünkar El-Hacc Muhammed Bektaş-ı Veli Kuddise Sirruhu’lâli Efendimiz Hazretlerinin Tarikat-ı Aliyyesi intisabıyla müftehir, Hadimu’l-Fukara İsmail Halife ibn Abdülaziz Halife an evlad-ı Garip Musa edamellahu hidmetehu usul-i saadetmahsul-i Tarikat-ı Aliyye mucibince ahkam-ı şeriat-ı garra ve adab-ı tarikat-ı ulya üzere hareket etmek ve eslaf-ı salihîn sünen-i şerifelerine gitmek ve terbiye-i salikîn ve müridîn kılmak ve Evkat-ı Hamse( Beş Vakit) ve eyyam-ı mahsusada Halifetu’l-Müslimîn, Padişah-ı İslampenah Efendimiz Hazretleri’nin dua-yı hayriyelerine müdavemette olmak ve her halde Hilafetnâme ahkamınca amel ve hareket ve hilafından mübaadet etmek üzere yedine Hilafetnâme verildi. Vesselamu ala men ittabaa’l-hüda .Tahriren fi yevmi isna ve aşere min şehri zilhicceti liseneti hamsete ve aşere ve selasemiye ve elf mine’l-hicreti men lehu’l-izzetu veşşeref..( 12 Zilhicce 1315)

Hadimulfukara

Dedebağı Babası Bedergah-ı Hacı Bektaş-ı Veli

Hacı Mehmed Baba

Hadimulfukara

Mihmandar Baba Bedergah-ı Hacı Bektaş-ı Veli

Hacı Haydar Baba

Hadimulfukara

Ekmekçi Baba Bedergah-ı Hacı Bektaş-ı Veli

Hacı Salih Baba

Hadimulfukara

Aşçı Baba Bedergah-ı Hacı Bektaş-ı Veli

Hacı Hüseyin Baba

Hadimulfukara

Türbedar-ı Dergah-ı Hacı Bektaş-ı Veli

El-Hacc Feyzullah Baba

Garip Musa evladından İsmail Halife bin Abdülaziz Halife Bin üçyüz on beş tarihinde Dergah-ı Hazret-i pir Efendimiz’e gelip izn-i icazet alarak erkan-ı evliya üzere halife çıkmış ,bâlâda gösterilen aslına mutabık olan suret-i vecihle yedine Hilafetnâme verilmiş ise de, bu kere Harb-i Umumi’de Rusya’nın Sarıkamış’ı işgalinde haneler garat olanlarının bazıları şehid edildiğinden mezkur Hilafetname ziya’a uğradığı bunla eylediği müracaat üzerine mezkur Hilafetnâmenin sureti balaya ihraçla kendi ocağına mensup ehl-i tarikata, şeriat-ı garra ve tarikat-ı evliya üzere icra-yı ayin etmek üzere işbu Hilafetnâme sureti taraflarımızdan tasdikle mumaileyh İsmail Hakkı Halife yedine tastiren İ’ta kılınmıştır. 1 Haziran 1338

Hadimulfukara

Mihmandar Baba Bedergah-ı Hacı Bektaş-ı Veli

(Mühür)

Hadimulfukara

Ekmekçi Baba Bedergah-ı Hacı Bektaş-ı Veli

( Mühür)

Hadimulfukara

Aşçı Baba Bedergah-ı Hacı Bektaş-ı Veli

(Mühür)

Hadimulfukara

Türbedar-ı Dergah-ı Hacı Bektaş-ı Veli

(Mühür)

Hadimulfukara

Evlad-ı Müşarünileyhden Hacı Bektaş-ı Veli Çelebisi

(Mühür) Veliyuddin

Hadimulfukara

Balım Evi Babası Bedergah-ı Hacı Bektaş-ı Veli

(Mühür)

Hadimulfukara

Dede Bağı Babası Bedergah-ı Hacı Bektaş-ı Veli

(Mühür)







Gökçeoğulları'na Ait Fetva Suretleri

Günümüz Türkçesine Aktaran: Müfit Yüksel

1.

Hasbunallah Ve Ni’me’l-Vekîl

Tohum ve Bakar Zeyd’den tarla ve amel Amr’dan Zeyd dahi amelde yardım edip haric-i tebeyyünlerinde beraber olmak üzre Zeyd Amr ile akd-i muzaraa edip vech-i meşru’ üzere amel edip ekin idrak eylese muzaraa-i mezbure sahiha olur mu?Beyan Buyrula

El-Cevâb:

Allahu Taala a’lem OLMAZ Ketebehu

El-Hacc Esseyyid

El-Fakir Mustafa

El-Müfti Bi Divriği

Afa Anhu

Ve kane’l-Bezlu ve’l-Bakaru liihdahima ve’l-Ardu ve’l-amelu li’l-Ahiri

Fesseret Mülteka

2.

Bu surette muzaraa fasid oldukda hasıl olan mahsülü kangısı alır? Beyan Buyrula

El-Cevâb: Allahu Taala a’lem

Zeyd Amr’ın tarlasının ve amelinin ecr-i mislini Amr’e verip baki cemi’ mahsülü Zeyd alır.

Amr Zeyd’e bana sene-I âtide bir bakar verecek idi . Vermedi deyu dahl edemez . Suhha

Ve in füssiret fe’l-Haric lirabbi’l-Bezli ve li’l-Ahiri ecru misli amelihi ev ardihi.

Mülteka

Ketebehu

El-Hacc Esseyyid

El-Fakîr Mustafa

El-Müfti bi Divriği

Afa Anhu

3.

( Mühür ) Kangal Kazası Müftülüğü

Numara: 19 Vallahu Veliyuttevfîk

İsmail fevt olup zevcesi Sinem ve oğulları Ali ve Seyyidi terk ettikde onaltı sehm itibarıyla iki sehmi mezbure Sinem’e ve yedişer sehmi Ali ve Seyyidden her birilerine isabet edip bu vecihle taksim sahih olur mu?Beyan Buyrula

El-Cevâb: Allahu Subhanehu ve Taala a’lem

OLUR

Bu Surette Ali fevt olup anası Sinem ve oğlu İbrahim’i terk ettikde altı sehmde bir sehmi validesi Sineme ve beş sehmi oğlu İbrahim-I mezbura isabetle taksim sahih ve muteber olur mu?Beyan Buyrula

Ketebehu

El-Cevâb: Allahu Taala a’lem El-Fakir Mehmed Emin

OLUR El-Müfti bi Kaza-yı

Kangal Afa Anhu

" Siraciye"

4.

Hasbunallah ve Ni’me’l-Vekîl

Bir karye ahalilerinin Zeyd’e şu kadar akçe deynleri olup içlerinden Amr ve Bekr fevt olup ancak terekelerinden damları olsa ol damlardan deynleri eda olmadın vereseleri zabta kâdir olurlar mı?Beyan Buyrula

El-Cevâb: Allahu Taala a’lem

OLMAZLAR Ketebehu

Esseyyid El-Hacc

Mustafa

El-Müfti bi Divriği

Afa anhu

Yebdeu min tereketi’l-meyyiti bitechizihi sümme yukdha duyûnuhu

5.

Hasbunallah ve Ni’me’l-Vekîl

Bir karye ahalilerinin bazı kimselerinden tekalif-i örfiye ve duyun ve mültezim taraflarından bir türlü rencide olunmaya deyu yedlerine bir kıta emr-I ali ita olunsa hilafına emir sadır olmadan mültezim merkumlardan tekalif-i örfiyeyi hilaf-ı emr mutalebe etmeye kadir olur mu? Beyan Buyrula

El-Cevâb: Allahu Taala a’lem

OLMAZ Ketebehu

Esseyyid Abdulaziz

El-Müfti bi Divriği

Afa anhu

6.

Ve bihi Nesta’în

Bir camii şerifte imam ve hatip olan Zeyd’den tealif-i örfiye ve saire namıyla biğayr-i hakk nesne alınır mı?

El-Cevâb: ALMAZ Ketebehu

El-Faqîr

Muhammed Said

Afa Anhu

7.

Zeyd Amr’ın cebren biğayrihakkın şu kadar akçesiyle şu kadar kile buğdayını alsa Amr meblağ-ı mezbur ile ol buğdayı Zeyd’den istirdada kâdir olur mu?

El-Cevâb: Allahu a’lem OLUR

Ketebehu

El-Faqîr

Muhammed

Afa Anhu

8.

Zeyd Amr’ı zulümle ma’ruf olan ehl-i örfe biğayrihakkın gammaz edip zulmen şu kadar akçesini aldırmağa sebep olsa , Amr meblağ-ı mezburu Zeyd’den tazmine Kâdir olur mu? Beyan Buyrula

El-Cevâb: Allahu a’lem OLUR

Ketebehu

El-Faqîr Esseyyid

Murtaza Afa Anhu

9.

Hasbunallah ve Ni’me’l-Vekîl

Ta’til ile tapuya müstehak olan arz-ı emiriyyeyi sahib-i arz resm-i tapuyla Zeyd’e verip henüz Zeyd ol yeri ziraata Salih etmeksizin mutasarrıf-ı sâbıkı Amr veyahut oğlu Bekr Zeyd’in verdiği resm-i tapuyu sahib-i arza verip tarlayı ziraat etmeye kâdir olur mu?

Beyan Buyrula,

El-Cevâb: Allahu a’lem Olur deyu emr-i sultani sadır olmuştur.

Ketebehu

El-Hacc El-Faqîr

Esseyid Mustafa

El-Mufti

Bi Divriği

Afa Anhu

Aleyhi Kanunus-Sultani

10.

Maşaellahu Kâne

Zeyd umrandan ba’îd olup kimsenin mülkü olmayıp mevat addolunan araziyi izn-i imam ile ihya eylese ol arazi Zeyd’in mülkü olur mu? Beyan Buyrula…

El-Cevâb: Allahu a’lem, OLUR

Ketebehu

El-Faqîr Ahmed

Afa Anhu

11.

Allahu Veliyu’t-Tevfîq

Onbeş sene bila özr terk olunan emlâk davası bila emr mesmu’a olur mu? Beyan Buyrula.

El-Cevâb: Allahu a’lem OLMAZ

Ketebehu

El-Faqîr

Esseyyid

Murtaza

Afa Anhu

Bu surette Zeyd-i Kadı dava-yı mezbureyi istima’ ve hükm eylese hükmü nafiz olur mu? Beyan Buyrula

El-Cevâb: Allahu a’lem OLMAZ

Ketebehu

El-Faqîr

Esseyyid

Murtaza

Afa Anhu

12.

Bir mikdar arazi-yi mîri mevzi’i bir karye ahalileri mutasarrıfı olanlardan şu kadar akçe verip mer’a ve yurt etmek üzere mutasarrıf olsalar ba’dehu ziraat etseler öküzü olmayanlar ziraat edenlere bu mevzi’i cümlemiz iştirak aldık hala sizler mer’amızı söküp zer’ edersiz ya zer’i terk edersiz yahut bizim de hisselerimizi bizlere verirsüz demeğe kâdir olurlar mı?Beyan Buyrula.

El-Cevâb: Allahu a’lem OLURLAR

Ketebehu

El-Faqîr Esseyid

Hasan El-Müfti

Bi Divriği Afa

Anhu

İştirada beraberler, yayla tasarruflarında beraberler, ziraatte yine beraber olurlar. Tercih bila müreccah memnu’dur. Mine’l-Müsellemât

Bu surette üç sene murûr ile ahir yerlerin mer’aları tarla edece mevziler gösterirler ol tarlalarını taksim edemezler mi?Beyan Buyrula.

El-Cevâb: Allahu a’lem EDEMEZLER

Essabku min esbabi’t-Tercîhi-El-İhtiyar Ketebehu

El-Faqîr Esseyyid

Hasan El-Müfti

Bi Divriği Afa

Anhu






Gökçeoğulları'na Ait Hacı Bektaş Çelebilerince

Verilen İcazetname ve Beyannameler

Günümüz Türkçesine Aktaran: Müfit Yüksel

1.

Elhamdu Lillahillezi halaka’l-İnsan ‘allemehu’l-Beyân ve nevvere kulûbe’l-‘arifîn bienvarittevhîdi ve esrari’l-‘irfani ve tahhare fuâde’s-Salikîn bi’l-Hikmeti ve’l-Ma’rifeti ve’l-İhsani Ve’s-Salâtu ve’s-Selâmu ala Seyyidina Muhammedini’d-Da’i

ila nûri’l-Ehadiyyeti bi’s-Sıdki ve’l-îkâni ve ala âlihi ve ashabihi ve ‘itretihi’l-Hadîne ila tariki’l-Vilâyeti bikelimâti’l-Ledünniyyeti ve’l-Burhani ve ala men ittabaahum biikrari’l-Lisani ve tasdiki’l-Cinân Emma ba’d

Bais-i rakamzede-i kilk-i tahkik ve icazetnâme-i esrar-ı tedkik oldur ki, matla’-ı envar-ı tarikat ve melce-i salikîn-i rah-ı hakikat kudvetu’l-‘Arifîn ve mürebbiyi’s-Salikîn Sultan El-Hacc Bektaş Veli kuddise sirruhu’l-‘alî Efendimiz Hazretlerinin dergâh-ı feyz-iktinahlarının ber mu’tad-ı kadîm terbiye-kerde ve süluk-perverdelerinden Şeyh Şazi evladından İsmail Dede bu kere dergâh-ı âlicah-ı aziz-i müşarünileyhe ziyaret niyyet-i halisasıyla gelip ve büyük ‘ammilerinden Hüseyin Ali Dede namına verilmiş olan ‘atîk icazetnâmenin kendi namına tecdidini talep kılmış ve ammizadeleri taraflarından dahi ruy-i rıza gösterilmiş olmakla ahkâm-ı şeriat-ı garra ve adâb-ı tarikat-ı ‘ulya muktezasınca hareket ve her halde tahsil-i rıza-yı ehlullaha sarf-ı makderet etmek üzere işbu icazetnâme-i tarikat Dede-i mumaileyhe i’ta kılınmıştır. Sen ki, İsmail Dedesin gerekdir ki, icazetnâme-i tarikat-ı aliyye mucibince âmil olup sirran ve ‘aleniyeten ahkâm-ı şerîfe ve adâb-ı tarikat-ı saadet-redifin icra ve emr-i muhafazasında ser-i mû taksir ve noksaniyette bulunmayıp etvar-ı pîran ve meşreb-i azizân üzere terbiye-i salikîn ve tasfiye-i kulûb-i talibîn hususlarına da’î ve in leyse li’l-İnsani illa ma se’a ma’na-yı munifi hasebince daima terakki-yi meratib-i turuk-u aliyyede sa’i olasın, ez her cihet, eslaf-ı salihînin isr-i âlilerine mütabaat ve rıza-yı ‘aliyyelerine muğayır ve muhalif harekat ve halâttan mücanebet eyleyesin. Vesselâmu ala men ittabaa’l-Huda. Tahriren fi şehri Muharremi’l-Haram, seneti erba’ate ve tis’în ve mieteyn ve elfin mine’l-Hicreti men lehu’l-izzu ve’ş-Şeref. (Muharrem 1294)

Postnişîn-i Dergâh

Ve ez Sülale-i

Hacı Bektaş-ı Veli

Kuddise Sirruhu

(mühür)

Cânişîn-i Hacı Bektaş-ı

Veli

Eş-Şeyh Seyyid

Muhammed Feyzullah Çelebi

2.

AKDAĞ EMLAK CİHETLERİNDE BULUNAN CÜMLE MUHİBBAN TARAF-I HALİSANELERİNE

Bu kerre hâmil-i tahrirât Yelliceli Seyyid Ali Efendi Emlak ve Akdağ cihetinde bulunan Şeyh Şazili evlâdından kendi ocağına ve sâire müteallık tâlibâna îfâ-yı vazîfe ve Cenâb-ı Pîr’e hürmeten bunlar tarafında zuhûra gelecek nüzûrat ve âidâtı celb edeceğinden hakkında hürmetle , bu yolda zuhûra gelen âidâtın musaddak defterle beraber kendisine teslim edilmesi , bu vesile ile himem-i rûhâniye-i Cenâb-ı Pîr’e mazhar olunması iş’âr olunur.

1 Mart 1334 Hacı Bektaş-ı Veli Evladından

Çelebi

Ahmed Cemaleddin ( mühür )

3.

ÇAM ŞEYHİ KURALARI EŞRAFINDAN HACI AĞA VE RÜSTEM EFENDİ, İBRAHİM AĞA ,SÜLEYMAN EFENDİ ,ASAF AĞA VE MEHMED AĞALARIN VE SAİR DERGAHININ TARAF-I HALİSANELERİNE

Mekadir-şinasımız Efendi Ağalar,

Aba u ecdadınızdan Şeyh Şazi evlatlarına müntesip ve müridanı bulunduğunuz buraca kayden sabit olmakla evlad-ı müşarunileyhden Gökçe Ağazâde Seyyid Gâzi ve Seyfeddin Efendiler abâ-yı ecdatlarından beri sahib-I icazet olup Şeyh Şazi ocağına müteallik bulunan bilcümle muhibban ve müridanın herbiri (okunamadı) iktiza-yı tarikat başka dedegâna tab’iyetle icra-yı âyîn eylemeniz usul-i tarikata muğayir ve muhalif bulunduğu cihetle, ba’dema bu gibi yolsuz ve usulsüzlüğe meydan verilmemesi iş’ar ve cümleniz hakkında da’avât-ı hayriye yâd ve tezkâr kılınır..

27 Nisan 1339 Hacı Bektaş-ı Veli Çelebisi

Veliyuddin

(mühür)

( mühür) Hacı Bektaş-ı Veli Çelebisi, Evlad-ı müşarunileyhden Veliyuddin

Şeyh Şazi evladından Sahib-i icazet Gökçe İsmail Dede mahdumu Seyyid Gâzi Efendi bu kere dergâh-ı şerîfe gelerek tarafımızdan izn u icazet alarak kendisine buraca icab eden ta’limat-ı tarikat verilmiş, oraca mürîdan ve müntesibanının icra-yı âyîn hususunca pence-i âl-i aba ile icra-yı âyîn olunacağı tefhim kılınmış olduğundan şer’an ve tarikaten yeri görülmeyen bazı safdilânın vahi i’tikad ve hareket ettikleri iddia ve ihtilaf(?) ve iz’acı terkile tarik-i müstakîm üzere icra-yı âyîn eylemeniz ve bir takım kendilerine mürşidlik, rehberlik namı veren cuhela-yı tarikatın ve yedlerinde şimdiye kadar bir izin ve icazetleri bulunmayan nesepleri ne bir ocağa ve bir silsile-i tahireye mensup ve teselsül etmeyen eşhasın hakkında hürmet sözlerine kat’iyyen sem’ ve i’tibar olunmaması ve bir takım arada gezen ve hilâf-ı hakikat takip eden Divrikli Haydar ve Tuğutlu Arapşeyh oğulları ve Behram gibi yalancıların her kim olursa olsun iğfalâtına kapılmamanız ve mumaileyh Seyyid Gâzi Efendi’nin ifade-i şifahiyesinden dahi ma’lumunuz olacağı üzere bihakkın tarikat-ı aliyye-i Bektaşiye vechile hareket eylemeniz ve hükümet-i milliyemizin her suretle emrine mütabaat ve müzaherette bulunulması bilhassa iş’ar ve cümleye ihtar olunur.

27 Nisan 1339 Hacı Bektaş-ı Veli Çelebisi

(mühür) Veliyuddin

5.

KANGAL, KEBAN, MADEN VE DİVRİĞİ, EĞİN VE ARAPGİR KAZALARI CİHETLERİNDE BULUNAN BİLCÜMLE MUHİBBAN-I HANEDAN TARAF-I HALİSANELERİNE.

(Mühür) Hacı Bektaş-ı Veli Çelebisi, Evlad-ı müşarunileyhden Veliyuddin

Ba’de’s-Selâm, numûde-i mahsusa-i dervişânemiz oldur ki,

usul-i saadet mavsul-i kadime-i tarikat-ı aliyye vechile icra-yı âyînde bulunmak üzere olcanibe i’zâm kılınan Şeyh Şazi evladından Seyyid Gâzi Efendi ( Ve rufekası Hüseyin Efendiler)taraflarınıza vusulünde hakkında hürmet ve muavenet-i lâzimenin icrasıyla cedd-i emcedimiz Hünkâr Hacı Bektaş-ı Veli kuddise sirruhu’l-âlî Efendimiz hazretlerinin aşk ve mahabbetine olarak buraca müsafirîn ve züvvara sarf olunmak üzere hüsn-i rızanızla her ne ‘aidat ve kurbanlık hayvanât zuhura geldiğinde karye be karye musaddak defteriyle beraber mumaileyhimaya teslimen tarafımıza irsal hususuna gayret ve her halde şeriat-ı garra ve tarikat-ı aliyye-i Bektaşiyye vechile hareket, karyelerinize mektep küşadıyla maarife bezl-i makderet eylemeniz mustahlis-i âlem-i İslâm olan büyük Türkiya hükümet-i seniyyesinin her ân teâli ve muvaffakiyeti duası lâzimu’l-Edasına müdâ(vi)m bulunmanızı bilhassa iş’ar ve bu suretle cümlenin hatırları istisfar ve hayır duaları yâd ve tezkâr kılınır

( Vesselâmu) ala men ittabaa’l-Huda

25 Nisan 1339 Hacı Bektaş-ı Veli Çelebisi

(Mühür) Veliyuddin

6.

KANGAL, DİVRİĞİ, EĞİN VE ARAPGİR VE KEBAN, MADEN CİHETLERİNDE BULUNAN BİLCÜMLE MUHİBBAN VE HANEDAN TARAF-I HALİSANELERİNE

(mühür) Hacı Bektaş-ı Veli Çelebisi , Evlâd-ı müşarünileyhden Veliyuddin

Ba’desselâm, numûde-i mahsusa-i dervişânemiz oldur ki,

Usul-i saadet mavsûl-i kadime-i tarikat-ı aliyye vechile icra-yı âyînde bulunmak üzere olcanibe i’zam kılınan Gökçe Ağazâde Seyyid Efendi tarafınıza vusulünde hakkında hürmet-i lâzimenin icrasıyla cedd-i emcedimiz Hünkâr Hacı Bektaş-ı Veli kuddise sirruhu’l-âlî Efendimiz Hazretlerinin aşk ve mahabbetine olarak hüsn-ü rızanızla kurbanlık hayvanât adak-çırak ve her ne âidat zuhura gelir ise karye be karye musaddak defteriyle beraber tarafımıza irsâli hususuna gayret ve her halde Şeriat-ı Muhammediyye ve tarikat-ı aliyye-i Bektaşiyye vechile hareket , köylerinize mektep küşadıyla maarife bezl-i makderet eylemenizi ve mustahlis-i âlem-i İslâm olan Türkiya hükümet-i cumhuriyesinin her an teâli ve muvaffakiyeti duası lâzimu’l-Edasına müda(vi)m bulunmanızı bilhassa iş’ar ve cümlenin hatırı istisfar ve hakkınızda hayır dua yâd ve tezkâr kılınır. Vesselâmu ala men ittabaa’l-Huda

1 kânûn-i sâni 1341 Hacı Bektaş-ı Veli Çelebisi

(mühür) Veliyuddin

7.

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

(mühür) Hacı Bektaş-ı Veli Çelebisi, Evlâd-ı müşarünileyhden, Veliyuddin

Elhamdu Lillahillezi halaka’l-İnsane ‘allemehu’l-Beyân ve nevvere kulûbe’l-‘Arifîn bienvarittevhîdi ve esrari’l-İrfani ve tahhare fuâde’s-Salikîn bi’l-Hikmeti ve’l-Ma’rifeti ve’l-İhsani . Ve’s-Salâtu Ve’s-Selâmu ala Seyyidina Muhammedini’d-Da’î ila nûri’l-Ehadiyyeti bi’s-Sıdkı ve’l-îkâni ve ala âlihi ve ashabihi ve ‘itretihi’l-Hâdîn ila tarîki’l-Vilâyeti bikelimâti’l-Medeniyyeti ve’l-Burhâni Ve ila men ittabaahum biikrâri’l-Lisan ve tasdiki’l-Cinân .Emma Ba’d

Bais-i rakmzede-i kilk-i tahkik ve icazetnâme-i esrar-ı tedkik oldur ki, matla’ı envar-ı tarikat melce-i salikîn-i rah-ı hakikat Kudvetu’l-‘Arifîn ve mürebbiyu’s-Salikîn Sultan El-Hacc Bektaş Veli kuddise sirruhu’l-âlî Efendimiz Hazretlerinin dergâh-ı feyz-iktinahlarının ber mu’tad kadim terbiye-kerde ve sulûk-perverdelerinden Şeyh Şazi evlâdından Seyyid Gâzi Dede bu kere dergâh-ı âlîcah-ı müşarunileyhe ziyaret niyyet-i halisasıyla gelip pederi İsmail Dede namına verilmiş olan ‘atîk icazetnâmenin kendi namına tecdidini talep kılmış ve emmizâdeleri tarafından dahi ruy-i rıza gösterilmiş olmakla ahkâm-ı şeriat-ı ğarra ve adâb-ı tarikat-ı ‘aliyye muktezasınca hareket ve her halde tahsil-i rıza-yı ehlullaha sarf-ı makderet etmek üzere işbu icazetnâme-i tarikat dede-i mumaileyhe i’ta kılınmıştır. Sen ki, İsmail Dede mahdumu Seyyid Gâzi Dedesin gerekdir icazetnâme-i tarikat-ı ‘aliyye mucibince âmil olup sırran ve ‘aleniyyeten ahkâm-ı şer’i şerîf ve adâb-ı tarikat-ı saadet-redifin icra ve emr-i muhafazasında ser-i mû taksîr ve noksaniyette bulunmayıp etvar-ı pîran ve meşreb-i ‘azîzan üzere terbiye-i salikîn ve tasfiye-i kulûb-i talibîn hususlarına Ve in leyse li’l-İnsani illa ma se’a ma’na-yı münîfi hasebince daima terakki-yi meratib-i turuk-u ‘aliyyede sa’î olasın . Ez her cihet , eslâf-ı salihînin isr-i âlilerine mütabaat ve rıza-yı âlilerine muğayir ve muhalif harekât ve halâttan mücanebet eyleyesin . Vesselâmu ala men ittabaa’l-Huda.

27 Nisan 1339 (mühür) Hacı Bektaş-ı Veli Çelebisi

Veliyuddin

8.

Resmi Surettir,

Bâlâda künyesi muharrer Seyyid Gâzi Efendi gönüllü Mücahidîn-i Bektaşiyye sancağ-ı şerifine dahil ve kayd olup sancağ-ı şerife iltica edenlerin cezası masûn, fırkaya iltihakları hakkındaki irade buyurulan emr-i kat’i istihsal olmasına mebni kendisi sancağ-ı şerife dahil olarak tarafımızdan bilvekâle Kangal, Divriği kazalarında kendi akârib ve müntesibanından bir çoklarının mektum ve firar ve bakâyadan itaat etmediklerinden bunları kanun-i ma’delet-i seniyyeye itaat ve delâlet kılmak üzere gönüllüleri sancağ-ı şerif altına celbetmek iktiza-yı beşeriyyet olduğundan vekâleti hasebiyle işbu vazifeleri ifa ederek ba’de ma yine orduya iltihak etmek üzere vâlâ-yı mezkure sarf edilecek i’anatın celb ve cem’ine mümanaat edilmemek için işbu vesika mumaileyh yedine i’ta kılındı.

Mücahidîn-i Bektaşiyye Alayı

Kumandanı

Ahmed Cemaleddin

KANGAL, DİVRİĞİ KAZALARI MUHİBBAN , MÜNTESİBANI TARAF-I HALİSANELERİNE ( Suret )

Hamil-i tahrirat Seyyid Gâzi Efendi’nin ifade-i şifahiyesinden ma’lümunuz olmak üzere kendisi bu kere Mücahidîn-i Bektaşiyye sancağ-ı şerifine dahil ve kayıtlı bulunarak kemâl-i i’tikatla hüsn-i inkıyadda bulunduğundan oralarca bulunan bende-i âl-i aba ve muhibbi-yi muhlis-i pür vefa ve dîn-i mübîn ve meslekte sebat-kadem bulunan bendegâna tebliğ-i keyfiyyet ve irşadatta bulunarak gönüllüleri sancağ-ı şerif altına celbi iktiza-yı beşeriyyet olduğundan firari ve bakayanın istihsal olunan müsaade-i aliyye üzerine gönüllü Mücahidîn-i Bektaşiyye sancağ-ı şerifine iltica etmeleri ve emr-i tarikata dahil ve itaatta ve kavanîn-i ma’delet-i seniyyeye itaata delalet kılmak ve bulunan gönüllü ve firari ve bakayanın celp ve sevkine memur ve Cenab-ı Hacı Bektaş-ı Veli Efendimiz Hazretleri’nin aşk ve mahabbetine olarak cümle muhibban taraflarından Mücahidîn alaylarına sarf edilmek üzere ve mani-i hakikisi olup da gönüllü olarak icâb edemeyenlerin de nakden edecekleri muavenet ve verilecek i’ane ve nüzuratın celp ve cem’ine tarafımızdan vekil olunduğundan Cenab-ı Pîr Efendimizin hürmetiyçun mumaileyh Seyyid Gâzi Efendi’nin hakkında hürmet ve riayetle bu cihetlere son derece i’tina ve dikkatte bulunmanız muhiblik kemâl-ı I’tikad ve hüsn-i inkıyadınızdan ümid ile cümleye bilhassa iş’ar ve ihtar olunur.

Hacı Bektaş Çelebisi

Mücahidîn Alay Kumandanı

Ahmed Cemaleddin

VELİYUDDİN ÇELEBİ’NİN ÇERAĞLIK BELGELERİ

1.

B.

Yekûnu 4 kuruş

Yellice karyesinden Kemter Dede’den 4 kuruş Ahizade İbrahim ve İsmail Efendiler

marifetiyle tarafımıza bitteslim hakkınızda hayır-dua olunmuştur.

27 Temmuz 1338 (mühür) Hasan Fevzi

2.

B.

Kuruş 60 Çorap 2 Terki Bağı 1

Yellice karyesinden altmış kuruşla çorap ve bir çift terki bağı İbrahim ve İsmail Efendilerle tarafımıza bitteslim hakkınızda hayır duası olunmuştur

27 Temmuz 1338 (mühür) Veliyuddin Çelebi

3.

B.

Kangal kuraları muhibbanı bilumum taraflarından onbin kuruşla bu kere Gökçe Ağazade Seyyid Efendi vasıtasıyla tarafımıza teslim kılınarak hakkınızda hayır duası yad olunmuştur.

13 Kanun-i Evvel 1340 Hacı Bektaş Çelebisi

( Mühür) Veliyuddin

4.

B.

Divriği kazası kuraları muhibbanı taraflarından yüzelli kuruşla bu kere Gökçe Ağazade Seyyid Efendi vasıtasıyla tarafımıza teslim kılınarak hakkınızda hayır duası yad olunmuştur.

!3 Kanun-I Evvel 1340 Hacı Bektaş Çelebisi

( Mühür ) Veliyuddin

5.

B.

Arapgir, Maden, Keban ve Eğin kazaları kurası muhibbanı taraflarından altıyüzkırk kuruşla bu kere Gökçe Ağazade Seyyid Efendi vasıtasıyla tarafımıza teslim kılınarak hakkınızda hayır duası yad olunmuştur.

13 Kanun-I Evvel 1340 Hacı Bektaş Çelebisi

( Mühür) Veliyuddin

Azizim! Cümlesi dahil olarak teslim alınmıştır ve kazaların ilmuhaberleri birlikte gönderilmiştir. Cümleye gösterirsiniz.

( İmza)






Gökçeoğulları'na Ait Diğer Elyazması Belgeler

Günümüz Türkçesine Aktaran: Müfit Yüksel

4 Nolu Defter.

1.sahife

Vakıf-ı esrar-ı mebde’ vel-mead Kudvetul-ulema Gavsul-vasılin yekrek-i tabiin Hazret-i Şeyh Şazi suzi-i suzende-i ateş-i aşk-ı ilahi kuddise sirruhul-ali Efendimiz Hazretleri tarik-ı vefada sabit ve silk-i sadakatde caygir olan ihvan-ı din ve taliban-ı mübin ve muhibban-ı emin ( Elem e’had ileykum ya ben-i Ademe ilh.) Ayet-i Kerimesi mantuk ve münifesi muktezasınca amil olup Yed’une ilennar ( ateşe-cehenneme- davet edenler) olan kimselere tabi olmayan eşhas-ı müstakimü’l-etvarı saye-i emn-i emanında mahfuz buyurup Divan-ı uzma-yı Mahkeme-i kübrada Şefi’ olsun .

Ba’desselam, ihvana malum olsun ki, rub’u meskunda mütemekkin her nevi fırka-i ademiyan indinde minelkadim hakk nahakk bir mezhep ve meslek vardır. Nahakk olan mezahibin tabtili zuhur-u Mürsele mahsustur . Ba’din, Din-i İslam içinde mevzu’ ve mübka olan mesalik-i batıla ve mezahib-i muhtarianın ta’dim ve tabtili Ebelkasım Kaimel-Muntazar el-Mehdi Sahibe’l-Asr vez-Zaman olan zata mahsus olduğu kütüb-ü muteberede mesturdur. Şimdi ise Zuhur-u Kaim olmadan ve alamet-i sabite vaki olmadan neacep , sizin içinize galgale düşüp zağ-ı napak misali daldan dala konup irade-i cüz’iyenizi nama’kul şeylere sarf ediyorsunuz. Bu ise kıllet-i akl ve istidadınızın noksanından ileri geldiği anlaşılıyor . Şöyle kıyas olunur ki, Zuhur-u Kaim’in (2.Sahife ) alamet-i sabitesi vaki olmadan bir kimse dava-yı Mehdilik edip Din babında bir takım tefevvühatı mucib olur işler ve sözler peyda ve ihtira’ eylese ol kimse cümle-i kizbden olup ve onun damen-i namakbulünden tutan kimseler dahi tabi-i İblis olduğu anlaşılır . Ve bundan mukaddem Dergah-ı alempenah-ı Hazret-i Pir’de müstahdem, Postnişin babagan ve dem-i İsaveş emvata bahşecan eden meşayihler var iken onların zamanında Tarikat-ı Aliyye içinde böyle şeyler icad olmayıp da şimdi icadı neden neşet etmiştir . İşte bunun kizbine bu dalldır . Behey Canım! Sizler ağaçta keramet yoktur diyerek bir takım vahi mükalemelerde bulunuyorsunuz. . Filvaki, öyledir. Velakin, tesviye-i umur-u zahire ve batınanın her biri bir alete merbuttur. Nitekim Musa’nın asası gibi, Süleyman’ın mührü ve İsrafil’in Sur’u ve Azrail’in Levh’i ve Ali’nin şimşiri ve Sani’in sun’u gibi, ve yolcuların berg-i sazı gibi her umurun tesviyesine bir alet-i mahsus ve müsebbiptir(?). Ezcümle , Şeriat-ı Garra’da Hadd-ı Şer’i ki, değnekten ibarettir. Şeriatta bir ferdin kabahatine göre Hadd-ı Şer’i lazım gelir. Yani kaç değnek vurulmak lazım gelir ise , vurulur. Şimdi mahpushaneler icad olduğundan onunla nas terbiye olunmaktadır. Ezcümle , Ashab-ı Biat-ı Rıdvan ki, Resulullah muvacehesinde taht-ı şecerde , yani, ağaç altında biatlaşmışlardır. Bunun hakkında ayet vardır. Kavluhu Taala ( Lekad Radiyellahu a’nil-mü’minin iz yubayiuneke tahteş-Şecereti ) bu ise şümul-ü insandır. Ağaç dahi, muzafun aleyhdir. Canım! böyle işlerden sarf-ı nazarla öteyi beriyi karıştırmayıp talip olan ( için) hemen yolunda müstakim olmak evladır. Bu sözüm mahz-ı hikmet ve ayn-ı hakikattir. Ahd ve ikrarınızda sebat üzere bulunup, ed’iyye-i hayriyyemize nail ve ecdadımız divanında mahcup olmamanız reftarında terakkum-u varakaya ibtidar kılındı. Imza (1) 308

3.Sahife

Huzur-u Ali-yi Vilayetpenahiye,

Varakanın Nüshasıdır.

Maruz-u Kullarıdır ki ,

Dışlık karyesi ahalileriyle Akçakale karyesi ahalileri meyanlarında tahaddüs eden yayla münazaasından dolayı Dışlık nahiyesi müdürü tarafından keşide kılınan telgraf üzerine men’leri babında memuren gelmiş olan Sivas yüzbaşı zabiti İbrahim Bey marifetiyle ve marifet-i acizanemizle tahkikat-ı vakıa bilicra bu hususta Dışlık ahalilerinin istihkakı olduğu gerek tahkikat-ı vakıadan ve gerek yedlerinde bulunan i’lam ve tuğra-yı hakani ile muvaşşah tapu senetlerinden anlaşılmıştır. Ve geçen üçyüzyedi senesinde Akçakale ahalileri tarafından edilen iddia üzerine Meclis-i idare-i vilayet kararıyla defter-i hakani başkatibi fütüvvetlü Sadık Efendinin tayiniyle keşf ve muayene edildikte , mezkur Akçakale karyesi ahalilerinin etmiş olduğu müdahale fuzuli ve bigayrihakkın olduğu anlaşıldıkta , men ve teb’idlerine dair makamı vilayete rapor takdim kılınmıştır. İcra-yı icabı daire-yi aidesine menut bulunmakla, ol bapta emr u ferman….sene 308

Badi-yi terkim-i deyn senedim oldur ki , Para almak için senet nüshası

Sene-i hicriyenin üçyüzdokuz senesi, ta Ramazanın birinci gününden itibaren Divriği sakinlerinden Bornazzade Mehmed Ağa yedinden cihet-i karz-ı şer’iden olmak üzere bervechibala , binbeşyüz kuruş ahz ve karz eyledim . Zimmetimde verecek deynim ve borcum olmuştur. Tarih-i tahrirden (okunamadı) tevkif olunur ise güzaran eden eyyamın güzeştesi nizam-ı ali üzere mah be mah bilhisab ne miktara baliğ olduysa re’sülmal olan deyn-i mezkur ise üzerine ( 4.Sahife ) zamm ve ilavesiyle tamamen ve kamilen te’diye ve ifa edeceğimi mübeyyin işbu mühürlü deyn senedim yed-i merkuma i’ta kılındı

İmza sene 29 Mayıs 1308

İzinname Almak İçin İlmuhaber

Badi-yi İlmuhaber Oldur ki ,

Karyemiz bulunan Aşodinin Yellice karyesi sakinelerinden Fatma bint Hasan nam bikr-i baliğa ve akilenin mani-yi şer’isi ve asker-i şahanede namzedisi olmadığından izdivacına talip olan kuluncak karyeli Ahmet bin Mustafaya akd-i nikah olacağından lazımgelen bir kıt’a izinname-i bakirenin i’tası için işbu ilmuhaber tarafımızdan temhiren takdim kılındı ( imzalar)

Yol Tezkeresidir

Badi-yi İlmuhaberimiz Oldur ki ,

Karyemiz bulunan Aşodinin Yellice Karyesi ahalisinden Safiye oğlu uzun boylu , kumral sakallı , bıyık keza , ela gözlü Cuma bin Hasan bu kere hasbetticare Dersaadete azimet edeceğinden mururuna ruhsat ve iltimas etmiş olduğundan vergi-yi emlak ve tekalif-I sairesine kefalet-i acizanemizle lazımgelen bir kıt’a matbu murur tezkeresinin i’tası için işbu bir kıt’a ilmuhaber tarafımızdan temhiren i’ta ve takdim kılındı Sene 308 (imza)

5.Sahife

Yellice Karyesi Hanedan-ı Kadim ve Eşraf-ı Mukimlerinden İzzetlu Samahatlu Gökçe Ağa’nın Kurratulaynı Seyyid Efendi’nin Savb-ı Behiyyelerine

Rif’atlu Efendi Hazretleri ,

Zat-ı vala-yı refianelerinize kalb-i aczde müstahkem olmuş olan meveddet ve ubudiyet iktizasınca subh u şam ed’iye-i hayriyelerinizle evkat-güzar ve tul-u ömr-ü mezidinizi Mevla-yı Müteal Hazretlerinden intizar etmekteyim. Cenab-ı Vacibulvücud Hazretleri şevket ve ikbalinizi efzun ve a’da-yı pürkini makhur ve mahruk eylesin. Beyt ,

Şevket-i ikbalı devlet rütbe-i balasının * Cedd-i pakın nesl-i Ahmed sülale-i a’lasının

Kim ki dostundur senin Hakk onu mesrur eylesin* Eylesin makhur u mağlüp düşman olanın

Her ne kadar ibare ve elkabdan bi tehi bir beyit isede kalem-i afvıyla defter-i itmama kaydeylemeniz mütemennadır. Ve irsal-ı muharrerat ile tecdid-i hukuk vazife-i zimmetiniz olduğu ecilden bir kıt’a tahrirat taraf-ı refianelerinizden irsal olunup taraf-ı acize vusul buldukta kıraat edip , derun tefhim olundukta dünya ve mafihalar kadar memnun olduğum bedihidir. Bu fakirin dahi dest-i bihünerinden ancak bu kadar zuhura gelmiştir. Heman bihad ve bigaye selam olunup tab’ı maali ve nab’ı mekarimkarınızı istisfar ederim.. ( imza )

6.Sahife

Abd-i Cedd-i Pak Ahmed-i Muhtar Ve Abd-i Şeyh Şazi Kuddise Sirruhu’l-Aziz ü’l-Celi ( bir Kelime okunamadı) Mümin Şevki Efendi’ye

Maruz-u Kıtmir-i Asitaneleridir ki ,

Bismillahirrahmanirrahim, Ya Eyyuhellezine Amenu ittakullahe we kunu maassadıkin ( ayet)

Kale Resulullah Sallallahu aleyhi Wesellem ; Men Erade En Yeclise Maallah felyeclis maa ehlittasawwıf Mazmun-u münifesi iktizasınca sizinle beraber oturup resm-i muhabbeti ve kaide-i meveddeti canlar icraya arzumend u hahişgerim . Damen-i maalyedeyn-i şerifinizi fevkalade ve fevkalgaye takbil ve dua-yı hayriyeleri niyazında sehv u kusurum olmadığı zahir ve nümayan , nitekim zat-ı mealisemmat ve canfeza-yı eser-i teveccühat-ı alilerinin ahlak-ı hasene-i memduhaları ve evsaf-ı cemile-i tayyibeleri ve etvar-ı pesendide-i makbuleleri mesmu-u kıtmiranem oldukta dil-i mecnunum bir derya-yı azim misali cuşa gelip teskine adimu’l-imkan olamayıp durmayıp Mürğ-i dolabımız ( ?) herdem visaliniz arz etmekte bedihi ve sizlere Leyla u Mecnun misali aşık olup Huda-yı Müteal Hazretleri’nden iltimas-ı didarınız temenniyatı zeban-ı sıdk-ı beyanımı tuti-yi guya gibi nağmesaz , derunumda neyan-ı (?) tahassür ve iftirakın itfası kabil olmayacağı dereceye varmış . Şiir:

Yakma Canım Nale-i Biihtiyarımdan Sakın

Dökme Kanım Ab-ı Çeşm-i Eşkbarımdan Sakın

Su Verir Her Subhdem Göz Yaşı Tiğ-i Ahıma

Çok Beni İncitme Ey Yara bidarımdan Sakın

Bu bapta eşcar-ı riyaz-ı mahemmedetten bir varaka ve sadik-ı şükraniyetten bir tabğ olmak üzere işbu arizacığım terkim ve takdim kılındı. Olbapta emr-i irade efendim……

7.sahife

Üstadına Mahsustur , faziletlu

Faziletlu Efendim Hazretleri

Zat-ı fazilanelerine farize-i zimmetim olan sıdk-ı ubudiyyet iktizası üzere tab’ı meali ve nab’ı mekarileri istisfar olunup daimu’l-asr ve’l-evkat dai-yi hayriyyeleriyle demgüzar ve hürmetinizle biihtiyar olduğum ecilden ancak elimiz vehi(?) müfarakatı cüz’i def’ etmeye irsal-ı muharrerattan maada bir çare fikr olunamayacağından iş bu tahrirat def’i enduhi tahririne ibtidar kılındı . Ve her ne kadar lügatta bihüner ve kitabette bihaber isem de , kalem-i afvıyla varaka-i kamile kayd eylemenize ümitvarım. ( Beyit) Bu devr ve irşatta layık-ı afv ede taksirimi * Bakmayıp noksanıma hem hoş göre tedbirimi* ve kat’ı tahrirat etmeyip taraf-ı şakirdanemden rakm-ı nijadgevherlerinizi ve varaka-i sahiha-i bihterlerinizi tehir etmemeniz siyakında şukka-i senaveri terkimen huzur-u fazılanelerine takdim kılındı .

Huzur-u ali-i hazret-i vilayetpenahiye

Ma’ruz-u kullarıdır ki,

Yellice karyesi ahalileriyle Davutoğlu karyesi ahalileri meyanlarında tahaddüs eden Elma Çayırı demekle maruf mahal, arazi-yi mahlule-i mevkufeden bulunmakla ashab-ı muhtacine tafvizi hususunda 14 Eylül 1308 tarihli Dahiliye Nezaret-i celilesinden makam-ı Vilayete şerefvarid eden tahrirat-ı samiye beyan ve ezbar buyruldukta , mucibince icra-yı muamele edilmek üzere Meclis-i idare-i Vilayet kararıyla keyfiyet Sivas defter-i hakani memurluğuna bilihbar binaenaleyh defter-i hakani ketebelerinden Hafız Efendi’nin tayiniyle tahkikat-ı lazime bilicra mahall-i mezkur ise karyeteyn-i mezkureteyn vasatında bulunup boş mahalleri zer’iyle(8.sahife) abad ve cüz’i mahalli hali ise de karyeteyn-i mezkureteyn hayvanatlarının rai-yi idarelerine mahsus bulunmakla anın da ekserisi kır ve bayırdan ibaret olduğu mükeşşif-i mumaileyh Hafız Efendi tarafından ve taraf-ı karyetan hey’et-i ihtiyarlarından bittanzim Makam-ı Vilayete takdim kılınan 25 Eylül 1307 tarihli mazbatadan anlaşılmıştır. Olbapta emr u ferman Hazret-i men lehu’l- mülkündür. 28 Haziran 1308

Padişaha mahsus , Madde-i Umran-ı Cihan ve Maye-I Feyz-i fütuh ve Süleyman-ı haşmdan Humayun-i mülukaneye , Telgraf Sureti

Sivas’a tabi Aşodide Yellice ve Höyük ve tevabii kura ahalileriyiz ki, üçyüz haneden ibaret bulunduğumuz halde bundan evvel Kavaid-i atika zamanında bazı eşraf ve ekabir-i belde bulunan zevat örfen boş mahalleri zabt ve taht-ı tasarruflarına alarak ve ol mahallerde meskun bulunan ahali-yi raiyyet-i mazlumeden hakk nahakk çift hakkı almarı adetleri olmakla bu kaideye imtisalen civarımızda vaki Divriği kasabası eşrafından ve kendisine güç yetmeyip her halde havf edilir makulesinden, Osman Bey tarafına her nasılsa hakk nahakk tav’an ve kerhen taraflarımızdan çift hakkı verilmekte ise de, ba’dehü mezkur adat-ı örfün nakayizini havi ve hukuk-u ibadillahın muhafazasını mucip olur, İrade-i Seniyye-i Hazret-i Şehriyari’nin şerefsudur ve taallukuyla ashab-ı örfün hüküm ve kuvvetleri sabıkı gibi olmayıp halel buldukta, Mir mumaileyh yakamızı salıverip yirmibeş seneyi mütecaviz müdahaleden geri durmuş iken bu sene Sivas valisiyle kendi meyanında vukua gelen ülfet ve muhabbet sebebiyle mumaileyh Osman Bey yine kuvvet bulup Mir mumaileyh tarafından müdahale ve hem Vali müşarünileyh tarafından tahvif olunmaktayız ve halbuki, taht-ı tasarruf ve ziraatımızda bulunan arazi minelkadim kendilerimiz abad (9. Sahife)ve meskun olduğumuz haneleri dahi kendilerimiz inşa ve imar eyleyip ve edevat-ı ziraat ve istiab eden tohumsa vakıan dahi kendi taraflarımızdan sarf olunmaktadır. Bu surette toprak ancak devlet-i aliyenin olup senevi öşr-ü vakıası ve icab eden bedelatını hazine-i celileye vermekteyiz. Ve saye-i Şahanede cümle ahali-yi reaya istirahatta olupta yalnız bizlerin ah-ı enin ile ömrümüzün geçmesine ve üçyüz hane ahalisi bir şahsın eline verilip ezdirilmeğe menba-ı adalet made-i umran-ı cihan ve Hüsrev-i zaman ve Süleyman-ı devran olan Zat-ı Hümayun-u Hazret-i Şehriyarileri bir vechiyle razı ve kail olmayacağı derkar, lütfen ve merhameten müdahale-i vakıanın men’iyle ihkak-ı hakk buyurulmaklığımız hususunda veyahut memalik-i Osmaniyenin sair mahallinde bizim için bir mahal tertip ve irae buyurulması hususunda irade-i seniyye-i Zat-ı Hümayun-u mülukdarinin şerefsudur ve mebzulu istirham olunur. Ol bapta, Ferman Şevketlu, Mehabbetlu , azemetlu, kudretlu, Veliyunni’met Padişahımız, Efendimiz Hazretlerinindir.

………..

Hacı Bektaş-ı Veli Kuddise Sirruhu’laliy Hazretlerinin

Seccade nişini bulunan Cemaleddin Efendi Hazretlerine

Mazbata-i Arizanemizdir

Reşadetlu, Ve Siyadetlu Efendimiz Hazretleri ,

Akdemce , Kars kuraları ahalisinden bir cemaat beynehümalarında usul-i Suri ve maneviye ve erkan-ı hareket-i zehb ve medeniyete dair vukua gelen mesail ve müşkilatın hall u akdi hususunda huzur-u raşidanelerine vardıklarında mesail-i mezkure berhakk-ı hal vafi ve şafi cevaplar verilmeyip kessabık kavaid-i muhtariaya terğip ve tahris olunduğu ve hakk-ı abidanemizde tefevvühat ve vahi mükalemeler izhar buyurduğunuz mesmuumuz olmuştur . Malum ki, rub’u meskunda her nevi ben-i Adem indinde minelkadim muayyen bir mezhep ve meslek vardır. Herkes (10.Sahife) hakk ve gayr-i hakk kendi indlerinde bulunan mezhep ve mesleğe zahib ve salik olmaktadır. Bu bapta, kimsenin kimseye diyeceği olmadığı zahirdir ve şimdi ise sizler yeniden bir mezhep ve meslek ihdas ve icad edip bir takım nası ona terğib ve tahrik ediyorsunuz . Ve lazımgeldi ki, mezkur icad etmiş olduğunuz mezheb-i bedia ve meslek-i muhtaria alettafsil evvela Meclis-i maarife takdim ve ilan olunup cumhur-u ulema ve urefa ve ukela ve fuzala ve fukaha meyanlarında mütalaa ve müzakere olunup berhakk olduğu tebeyyün edildikten ve ahal-yi memalik-i mahruse-i Osmaniye ve akalim-i millet-i saire ol ihtira etmiş olduğunuz mezhep ve mesleğe davet etmek vacibattandır. Maahaza , bizler dahi ümem-i nasa mütabaatla itaat ve inkıyad etmemiz lazım gelir. Yoksa , böyle gizli ve kapaklı olarak bir takım biukul , bifühum cühela-yı nassı mezheb-i muhtariaya davet etmek ne lazım . Ve bu kere bizlere farz oldu ki , mezkur icad ve ihdas etmiş olduğunuz mezhep ve mesleği umum gazetelere bastırıp Millet-i İslamiye ve millet-i saireye şöyle il’am ettireceğiz ki, Bektaşi Şeyhi Cemaleddin Efendi Millet-i İslamiye içinde minelkadim nedenli, kavaid-i diniye ve erkan-ı şer’iye ve umum mezahib ve mesalikte ne var ise cümlesini iptal ve nazar-ı tahkire çekip yeniden bir mezhep ve meslek icat ve ihdas edip nası ol mezheb-i muhtariaya davet ediyor deriz. Anlaşılıyor ki , bu işlerin cümlesini meydana çıkaran Bardakçıoğludur . Nitekim , zaman-ı evailde İbn Süfyan , ve İbn Hakem ve İbn Sümeyye ve İbn Ziyad dahi çok şeyler meydana çıkarmış idi . Cümlenin malumudur . Böylece , ifade-i abidanemizi havi işbu bir kıt’a mazbata taraflarımızdan bittemhir takdim-i pişgah-ı raşidaneleri kılınmıştır . Olbapta, emr-i irade efendimizindir. Temmet..

Müsevvid

İmam-ı Karye-i Yellice

Burhaneddin (?)

MANZUM BÖLÜMLER

12.Sahife

Der Ahval-ı Şikest ve Garet-i Ermeniyan , Manzume-i Hikayet-i An

Tarih-I Tanzim 23 Kanun-i Evvel Sene 1311

Bir ahval söyleyeyim dinle birader Guş eyle Can ile işbu beyanı

Hoş-şirin kelamdır şerhi beraber Efendim anla bu tavrı, ünvanı

Evvela zümre-i bende-i Hüdayız Saniyen ümmet-i hem Mustafayız

Saye-i destinde mir u gedayız Mahrum etme bizi göster cinanı

Salisen penahım Çaryardır Umum ehl-i İslam bend-i ikrardır

Bu Hazretlerine her kim inkarîdür Vallahi billahi nardır mekanı

Taht-ı Hilafette Vekil-i Ahmed Ana akran yoktur hiç ferd-i ahad

Adalet gencidir cülus-i Emced Layığı feramuş olmaz ihsanı

Benim Es-Sultan İbnus-Sultanım Sultan-ı berreyn u bahr Hakanım

Çok yaşasın Sultan Hamid Hanım Avn eylesin Sultanların Sultanı

Efendime versin Hakk ömr-ü Nuh’u Cemadata versin hem nutkula ruhu

Hüsn-ü tevfikle feyz-i fütuhu Sana terfik etsin huri u gılmanı

Seni hatalardan hıfz etsin Allah Dilimde ezkarım bu durud hergah

Sultan-ı Hamid Han ol Halledellah Mülkünde berkarar etsin Yezdan

13.Sahife

Tabi-i Al-i Osman Çarh-ı memleket Payına düşüban umarız şefkat

Adalet-i mahzaya eyler mi zahmet Hakk mağlup etmesin Al-i Osmanı

Kim ana münkad Hakk eylesin mesrur Kim ana münkirdir eylesin makhur

İsm-i şerifi çün alemde meşhur tevekkül ol sakın kılma gümanı

Bu babda söz çoktur Kasir bürem (?) Hep ehl-i İslama eyledi kerem

Velhasıl sözümde dinle ne derim Mülk-ü Osmanide ehl-i buldanı

Dest-i Osmanide ne denli inşa ne denli şehirler ne denli kura

İçinde bulunan hep alelumya Ermeniyan istedi beylik nişanı

Ermeniler yeni söküldü bendi Beylik ister iken şehri ve kendi

Bu sene kimi bey kimi efendi Hemince buldular Han-ı zamanı

Kimi der livayım kimi serasker Kimi kaymakam kimisi nefer

Kimi müşir kimi serir-i mihter Kimi ister binbaşılık nişanı

Beylik istediler alırız deyu Beylikle biz ebed kalırız deyu

Her birimiz revnak buluruz deyu Bilmeyen ola(…?) hükm ü fermanı

14.Sahife

Dersim Beyleri hep hazır amade Mecmuan geldiler suvar piyade

Ermeniler tuttular inat Bize beylik deyu pir u cevanı

Dersimin neferleri geldi yanaştı Zimmiyanın emvaline sataştı

Ermeniler Kelpeleri dolaştı Mukarrer bildiler başile canı

Guluvv-i amm edip Dersim benamı Nice kanlar döküp kıldı hengamı

Ahirinde ulu üç köy tamamı Zemra(?) kesmedi vurdu penganı

Nice başlar kesip kanlar döktüler Nice münkiranın bileğin büktüler

İslam olan alemlerin diktiler Döktüler anın ömrüyle yaşın

Niceleri bulamadı kardaşın Mutemed ol böyle oldu ayanı

Atma aşireti cümle namdar Battal Efendidir onlara serdar

Hunrizi afettir böyle şanı var Ol cihangir aşiretler merdanı

Arapgir şehrini fethetti ancak Barekellah diyende anı duyuncak

Dest vurup tiğıne cenge duruncak Tarumar eyler hep olan düşmanı

Alişan Beyzade geldi erişti Hrıstiyan olan başına üşdü

İslam olduk deyu payına düştü Divriğinin bütün Ermeniyanı

15:sahife

Şatırzade neferler cem’ edip geldi Hücum edip şehr-i Divriki aldı

Bu sırada Ermeniler bunaldı Niceleri ister oldu emanı

Çun şehrin içine doldu aşayir Hay huydan doldu dağıyla bayır

Alişan Beyzade der ki, mugayir Böyle değil aşiretler erkanı

Ezin canip bu taraftan geldiler Diricanlı aşireti doldular

Her taraftan guluvv-i amm kıldılar Şehr-i Divrikin içre dinle figanı

Alişan Beyzade der ki, ne çare Neferini çekti çıktı kenara

Bu Dirican aşireti avare Böyle dedi aşiretler aslanı

Cihanbeyli doldu bahçeye bağa Derler başı benzer bir siyah zağa

Davudoğlu kendi düştü tuzağa Bihaber hünersiz yoktur iz’anı

Şatıroğlu yiğitlerin koçağı Aşiret içinde çoktur kaçağı

Birincisi cümlesinin alçağı Gül Halanın oğlu fesat kervanı

Çok çabuk duyulacak onun karı Kimi altın deyu yarar duvarı

Bu düşünmez her gez namus u arı Yere batırdılar adı ve sanı

Divrik ağaları gördü bu hali Çok Ermenilerden aldılar malı

Onların üstüne olsun vebali Güya rahm ettiler görüp nalanı

Her konakta mahfuz yüzelli kefere Gizlediler gerek hayr gerek şer

Çun Şatırzade’ye erdi bu haber Tagayyür oldu hubruy-u elvanı

Dirildiler millet Markus keşiş Kıyma bize deyu ister dermanı

16.Sahife

Nedenlu var ise Civar kura Aşayiriz deyu oldular hempa

Hücum eylediler mir u geda Efendim görmesin gözler yamanı

Hücum eylediler bir seher vakti serefraz olanlar kıldı dikkati

Aşiret olanın artsın kuvveti Mert olanın keskin olsun seyfanı

Aşiretler doldu hep oymak oymak İslam evlerinde dikildi bayrak

Kurşun emre bakar tüfekler tak tak Bıçak hançer-i la’li giydi kaftanı

Evlere giruban ettiler talan Pir u cevanı sağir u kebiran

Taife-I zenan iderler giryan Urmadılar asla ehl-i zenanı

Urdular ateşi kalmadı konak Ermeniler görüp kaldılar bitak

Kani no’ldu o durarşun armutak Bu köylrde attırdılar dumanı

Yalnız keşişler yanuldı pürgam Eksiğin koymayıp kıldılar tamam

Aferin eylerim istemez kelam (okunamadı)rahat oldular şita zamanı

Kalmadı ,kanı( hani) palanka ve ne kirasın Sağlar mert olanın tutarlar yasın

Yeni, Ermeniler buldu belasın mükemmeldir hiç kalmadı noksanı

Aşiret ev be ev gezip dolaştı Hatalar şuurlar başa güleşti

Bir üçü serhadd-ı Şama ulaştı Bir tarafı buldu Muşu ve Vanı

Yanmaz oldu kafir fanusu çerağlar Bulgurla yarmadan doydu sokaklar

Sahibine küsmüş yanmaz ocaklar Cenan beca görmemiş hergez duhanı

Kilise içine düştü bir telaş Suret-i menhuse oldu hor duhan

Millet vekili hem geldi karabaş Niceleri ister oldu emanı

17.Sahife

Kiliseler içre doldu aşiret Pay pay ettiler kalmadı ziynet

Markus Keşişe kalmadı rağbet Ne rahip koydular ve ne ruhbanı

Ne ala safaya erdi Mardrus Meydan bizim derken Kirkor, petrus

No’ldu Haçik Margermiyan kortorus Baş deftere kaydeyledim nişanı

Ayakta paymal oldu kitaplar No’ldu senet defteriyle hesaplar

Et yüzünü görmez oldu kasaplar Bilmeyen böyledir hükm-ü Furkanı

No’ldu demirciler uyanmaz oldu Çilingir, kuyumcu dayanmaz oldu

Al yeşil boyaklar boyanmaz oldu Kimi terk eyleyip kaçtı taş hanı

Biitibar oldu ol sim u zerler Elmas küpe bilezikler kemerler

Kani no’ldu martiniler lorlar Nadir gördüm acep oldum hayranı

Bir yandan çekilir davarlar mallar Halılar kilimler taze çuvallar

Nice Trablus kumaşlar şallar Ancak kürk giyenler tuttu meydanı

Nicesi dengiyle buldu sivayı Çoğu çoğa kimse kimi zorbayı

Kimi mangal çeker kimi sopayı Kimisi tahtadan yükler hayvanı

Evlerde kalmadı kürk yabalar münakkaş giyindi iller obalar

Kimi ben buldum diye çabalar Arar ki, soya bir Hristiyanı

Kanı no’ldu düğün(okunamadı) ve Hacik Beylik bizim deyu çektiler emek

Ahirinde nasip olmadı yemek Bırakıp kaçtılar dakik-ı nanı

No’ldu giyilen murassa eyer Şükür Ermeniden kalmadı berber

Kimi almış gider karanfil biber Kimi der ki, hissem attar dükkanı

18.Sahife

Espiyle isterler ya no’ldu kaltak Kimi basma kumaş çektiler yatak

Kimine taksimde düştü sarmısak Kimi hiç kimseye vermez soğanı

Dükkanlarda hiç kalmadı şekerler Aşiretler şehirliler çekerler

Kimi leblebiden tohum ekerler Kimi üzüm aldı onbeş batmanı

Kimi bal yer no’ldu sütler kaymaklar Dolu küpler turşu sirke yapraklar

Şişelerde Arakiler konyaklar Hemen şarap içen kıldı cevelanı

Kimi pekmez almış kimi bal küpü Kimi tavuk kazır kimi pipi

Kimi toplamış keserle durpi Kimi almış gider bir yük hububatı

No’ldu fikler mercimekler burçaklar Yün kıl gören desteleyip kucaklar

Tutuşmuş konaklar yanar saçaklar Harabe verdiler köşkü eyvanı

Ne Sivas koydular ve ne de Ulaş Kangalı Evrana eyledim saban

Gömseler mağarada cümlesine baş Bu sözden anlasın olan irfanı

Akçadağ beyidir Kasımoğlu nam Boz Ağa mülakkab cümleden benam

Hazret-I Hakk anı eylesin bekam Saye-i devlette tutsun cihanı

Bu fesada bais cümle Güründür Ol zeytun elinden yaram derindir

Zeytunu alana çok aferindir Vesile kıla Hakk bir borazanı

Gürün’ün İslamı hep ah u zarda Kafirler urula deyu efkarda

Ermeniler utuldular kumârda Nabedîd ettiler Maranyan’ı

19.Sahife

Kanı no’ldu sîm u zerler akçeler Kanı no’ldu envâ-ı cins bohçalar

Kanı no’ldu lale sünbül bahçeler Bağlar dursun hiç görünmez bağbanı

Köylerin içinde hancılık kaldı Etraftan neferler cem’ olup geldi

İslam şehid olup kafir mort oldu Aşiret gelmezse yoktur imkanı

İşittiğim gördüğümü söyledim Gûş eyledim etrafını anladım

Altmış sekiz hane tamam eyledim Tahkikan böyledir yoktur yalanı

Talibim, matlûbum budur Hüda’dan Ba’dehu Resul-i Hakk-ı reh-nûmâdan

Çaryar-ı güzin-i basafadan Red etme talib-i dillfikaranı

Bin üçyüz onbirde kondu (okunamadı)hal Teşrin-i evvelde koptu bu ahval

Hakk din u devlete vermesin zeval Firdevs-i a’lada tutsun evtanı

Bineva fakir u abd-ı kemterim Hatakarım günahkarım ahkarım

Kemine mücrim-i bikes efkarım Benimçün yarattı bahr-ı isyanı

Kafiyem olmuyor okunmaz yazım Galatım çok vardır bir himmet lazım

Kusura bakmayın vardır niyazım Okuyan dinleyen bu destanı

(Zünubi) der üstadımdır Giryani penah edinmişiz Al-i Osmanı

Subh u şam eylerim ah u figanı Efendim esirge hep müslümanı

Okuyan efendilere , dinleyen cemaate ricam bulunan galatâtın afvını istirham eyler, defter-i itmâma kayd eylemelerini niyaz eylerim efendilerim

23 Kanun-i evvel Sene 1311



Dördüncü Defterin Sonu





Hamza Baba Bektaşi Tekkesine Ait Belgeler

Çeviren: Müfid Yüksel



İZMİR NİF KAZASI’NDA HAMZA BABA BEKTAŞİ TEKKESİNE AİT BELGELERİN DÖKÜMÜ

1. El-Emru’l-Mezbûr kema huve’l-Mestûr Nemmekahu

Muslihuddîn El-Mevlâ Bi Nahiyeti Barsa

Vech-i tahrîr ma fî’l-Beyân budur ki, Kaza-i Nîf muzafâtından merhûm ve mağfûrun lehu Hamza Baba Zaviyesine şeyh olan Fahru’s-Suleha Hasan Çelebî İbn Mustafa Çelebî huzûr-i kuzat, karye-i kudumcular dan Kalender Bin Şahkulu nâm kimesne mahderinde takrîr-i merâm ve bast-ı kelâm idüb Değirmen Vadisi’nde Tâîr olan bir bâb vakf içün hasıl-ı kayd olunan Elpek ve Keçeli vesair tâîr olan değirmenlere ve Evyan ve Ermenaz timarlardan Aydın ve Saruhan sancağında carî olan nehirlerden ilâ haze’l-ân bir kimesne üzerlerinde bağ ve bağçe ve sair sebze ve ota okka gelmiş değil iken hâla mezbûr Kalender bir kıt’a yoncalık idüb carî olan nehirden sakiy eder, suâl olunub men’ olunmasını iltimas ederim dedikde, ğıbbu’s-Suâl mezbûr Kalender dahi bi’l-Muvacehe cevâb virüb zikr olunan değirmenlerin suyundan yonca sakiy eyledim ba’de’l-Yevm bir dahi sakiy itmeyiz deyu ferağatı, müşarünileyh Hasan Çelebî talebiyle kayd-ı resmî olundu. Tahrîren Fî evahiri şehri Şevvali’l-Mükerrem, seneti Hamse ve Elfin. ( Şevval 1005/1597 )

Şuhûdu’l-Hâl ( Duruma Şahit Olanlar )

Hasan Çelebî Nuh Dede Kara Dede Ali Dede Velî Bin İlyas

Bin Mustafa Çelebî İbn Üveys Bin Kara Mustafa İbn Şah Ca’fer …….

Ve Gayruhum. ( Ve Diğerleri )

2.

Sebeb-i Tahrîr-i Kitâb Oldur Ki,

Vilâyet-i Anadolu’da Bor Kasabası ahalisinden olup hâla Mahmiyye-i Edirne’de Sultan Selîm Medresesinde sâkin olan Alî Efendi İbn Hasan nâm kimesne tarafından husûs-i âtiyu’l-Beyân vekîl olup vekâleti Mustafa Beşe İbn Mehmed ve Mehmed Efendi İbn İbrahîm nâm kimesneler şehadetleriyle şer’an sabit olanMustafa Efendi İbn Mehmed nâm kimesne mahmiyye-i mezbûrede meclis-i şer’-i şerîfde vilâyet-i mezbûrede Saruhan sancağında Nîf kazasına tabi’ Yudumcular nâm karyede vaki’ Hamza Baba Zaviyesinin Sabıkan Berât-ı Şerîfe ile zaviyedarı olan Derviş Ali Bin Mehmed nâm kimesne mahderinde bi’l-Vekâle ikrâr-ı tamm ve takrîr-i kelâm idüb mütekellim-i mezbûr Ali Efendi bundan akdem merkûm Derviş Ali’yi zaviye-i mezbûreye nâ-müstahaktır deyu ref’ ittirüb (ettirip) zaviye-i mezbûreyi kendüye( kendisine) tevcîh ittirüb berât ittürdükden (ettirdikden) sonra zabt ve mahsülünü kabza tarafından Yusuf Efendi nâm kimesneyi vekîl idüb ( edip) mezbûr Yusuf Efendi dahi tarih-i kitâb senesinde zaviye-i mezbûreyi üç ay zabt ve zaviye-i mezbûre vakfı olan beynimizde ( aramızda) ma’lûm olan değirmen ve bağ ve bağçe

mahsülünü kabz ittüğünden (ettiğinden) sonra mevsim-i şitâda ( Kışın) mezbûr Ali Efendi zaviye-i mezbûrenin tasarruf ve ğallesi ( zahîre,mahsül,varidât ) vâkıfın evlâdına ve evlâd-ı evlâdına ve evlâd-ı evlâd-ı evlâdına meşrûta olub mezbûr Derviş Ali dahi evlâd-ı vâkıfdan olmağla zaviye-i mezbûrenin tasarruf ve ğallesi mezbûr Derviş Ali’ye meşrût olduğu ma’lûmu olub kendüye hilâf-ı şart-ı vâkıf tevcîh olunduğuna vâkıf olmağla zaviye-i mezbûreden kasr-ı yed idüb ( el çekip ) yedinde olan berâtını mezbûr Derviş Ali’ye teslîm mezbûr Derviş Ali dahi ahz ve kabz ve vekîl-i mezbûr Yusuf Efendi’nin şuhûr-i mezbûrede ber vech-i muharrer kabzettiği mahsule-i mütaallika da’vadan Vekîl-i mezbûr Yusuf Efendi ile müvekkil-i mezbûrun zimmetini ibrâ-i ‘amm ile ibrâz-ı iskât eyledi dedikde, ğibbu’t-Tasdîk ( tasdikten sonra) el-Mu’teber ma huwe’l-Vaki’ bi’l-İbtiğa’ kütub ve imlâ olundu.

Fi’l-Yevmi’t-Tasi’ ‘aşer min Recebi’l-Murecceb Li Seneti Sitte ve Semanîn ve Elfin

( 19 Recep 1086/1675 )

Şuhûdu’l-Hâl ( Duruma Şahit Olanlar)

Mehmed İbn Ali İbn Mustafa Çelebî Ali Efendi İbn Diğer Mustafa Çelebî

Hasan İbn Mehmed İbrahim İbn Mehmed

Mehmed Ali İbn Mehmed Beg İbn Ahmed Beg İbn Ve Ğayruhum

Haydar Mustafa Sefer Mine’l-Huzzar

( Ve diğer hazır bulunanlar )

3.

Aydın Vilâyeti Dahilinde Kâin Evkâf Sandığına Teslim olunan Mebâliğin Makbuz ilmuhaberi

Yevmiye defteri Numarası Para Kuruş Varak

3 20 207 26

Yalnız İki yüz Yedi Buçuk Kuruş

Nif nahiyesinde Hamza Baba karyesinde Hamza Baba zaviyesinin zaviyedarlık ciheti Şeyh Halîl Efendi’nin vefatıyla oğlu Dervîş Ali Efendi uhdesine tevcîh harc-ı berât ma’a varaka baha olan ber beyân-ı bâlâ yekûnü Iki yüz yedi buçuk kuruş kâmilen teslîm-i sandık olduğunu mübeyyin işbu ilmuhaber i’ta kılındı.

6 Haziran 1308 (1892)

4.

Berât-ı Hümayûn ( Milâdî 1838 Tarihli)

Tuğra ( Sultan II. Mahmud )

Nezaret-i evkâf-ı Hümayûn-i mulûkâneme mülhak evkâfdan Nîf kazâsına tabi’ Barsa karyesinde vaki’ Hamza Baba Tekyesi vakfına vazife-i muayyene ile ber vech-i meşrût tekye-nişîni olan evlâd-ı vâkıfdan Şeyh İbrahîm ve İbn Şeyh Hamza biradereş bilâ veled fevt olup yeri hâli ve hidmet-i lâzimesi muattal kalmakla karındaşı erbâb-ı istihkakdan işbu râfi-i tevki’i refî’u’ş-Şân-ı hakânî eş-Şeyh Ahmed Halife İbn Şeyh Hamza zîde salahuhu her vecihle muhabb ve müstahak olmağın tekye-nişînlik-i mezbûre müteveffa-yı mezbûrun mahlûlünden karındaşı merkûma tevcîh olunmak ricasına Nîf kazâsı nâibi Mevlânâ Hasan Rıza zîde ilmuhu arz ve vech-i meşrûh üzere rûznâmçe defterinde mukayyed idügü ve vakf-ı mezbûrun mahallinden vurûd eden defteri mantûkunca İki Yüz Elli İki senesi Muharremi gurresinden Elli Üç senesi gâyetine değin ru’yet olunan muhasebesinde gayr-i ez masraf tebeyyün eden İki Yüz Elli Dört kuruş fazlası âyende ve revendeye it’am-ı taamlarına sarf olmuş idügü mülhakât zimmeti defterlerinde mahrec-i kuyûd da gösterilmiş olmağla bu sûretde ber mûceb-i nizâm binnefs bilâ kusûr eda-yı hizmet eylemek ve vakf-ı mezbûrun lâzım gelen muhasebesini sal be sal mahallinde ma’rifet-i şer’le görüb memhûr ve muhazara defterini canib-i nezarete bilirsâl yedine sûretini almak ve hilâf-ı şurût-ı nizâm hareketi ve bir gune terk ve tekrar vukû’ bulur ise ref’inden ahire verilmek şartıyla tekye-nişînlik-i mezbûre müteveffa-yı mezbûrun mahlûlünden karındaşı merkûma tevcîh ve yedine Berât-ı Alîşâni ve mülhakât zimmeti defterlerine ilm u haberi verilmek bâbında Darphâne-i Amirem müşîri ise…

( silik okunamıyor) mükerrem müşîr-i müfahham nizâm olan vezîrim es-Seyyid Mehmed Hasib Paşa edâme ahiruhu iclâl-i telhîs etmekle telhîsi mucebince tevcîh ve berâtı ve ilm u haberi i’ta olunmak fermânım olmağın hakkında… (okunamadı) Şahânem zuhûra getürüb Bin İki Yüz Elli Dört senesi Saferu’l-Hayr’ın Dördüncü günü tarihiyle müerreh verilen ruûs-ı hümayunum mûcebince mülhakât zimmeti defterlerine ilm u haberi verilmekle vech-i meşrûh üzere bu berât-ı hümayûnu verdim. Ve buyurdum ki, mezbûr eş-Şeyh Ahmed Halife İbn Şeyh Hamza zîde salâhuhu varub karındaşı müteveffa-yı mezbûrun mahlûlünden şart-ı mezkûr üzere tekye-nişînlik-i mezkûra mutasarrıf olub eda-yı hizmet eyledikden sonra bundan evvel tekye-nişînlik-i mezkûra mutasarrıf onlar vazîfe-i muayyenesine tevcîhle mutasarrıf ola gelmişler ise merkûm dahi ol vecihle vazîfe-i muayyenesin vakf-ı mezbûr mahsulünden alub mutasarrıf ola şöyle bilesiz. Berât-ı Şerîfime I’timâd kılalar.

Tahrîren Fi’l-Yevmi’r-Rabi’ Aşer şehri saferi’l-Hayr

Seneti erbaa ve hamsîn ve mieteyn ve elfin

( 24 Safer 1254)

Be Makâm-ı Mahrûse-i Kostantîniyye

Berât-ı Hümayûn

Tuğra ( Sultan Abdülmecîd )

Nezaret-i Evkâf Hümayûn-i Mülukâneme mülhak Nîf kazâsına tabi’ Barsa nahiyesinde vaki’ Hamza Baba tekyesi vakfına vazife-i muayyene ile tekye-nişînlik ciheti mutasarrıfı evlâd-ı vâkıfdan Ahmed Halife İbn Şeyh Hamza’nın vefatı vukûuyla merkûmun sulbü oğlu işbu rafi’i tevki’i refi’uş-Şân-ı Hakânî eş-Şeyh Halîl Halife zîde salâhuhu ya tevcîh ve yedine berât-ı şerîfem i’tası husûsu……ba i’lâm ve mazbata ve arîza inha olunmuş cihet-i mezkûre müteveffa-yı merkûmun uhdesinde olduğu ve vakf-ı mezbûrun İki Yüz Altmış Sekiz senesi ibtidasından Yetmiş Üç senesi ğâyetine değin rü’yet olunan muhasebesinde iki bin iki yüz elli kuruşu fazla zuhur eylediği evkâf-ı hümayûn muhasebesiyle vâridât defterlerinden derkenâr olunmuş ve meâl-i inha inha usûl ve nizâmına muvafık görünmüş olduğuna ber mûceb-i inha cihet-i mezkûrenin mumaileyhe tevcihi lâzım geleceği muhakeme-i teftiş olunmasına i’lâm kılınmış ve canib-i Şeyhulislâmiyece dahi işaret olunmuş olmasıyla bu sûretde cihet-i mezkûrenin merkûmun mahlulünden oğlu olup vekîli ...( yırtık, okunamıyor ) bilâ kusûr eda-yı hizmet etmek ve terk ve tekasül eder ise ref’inden ahire verilmek şartıyla tevcîh ve yedine berât-ı şerîfim i’ta olunmak bâbında halen evkâf-ı hümayûnum nâzırı olup mecîdiye nişân-ı zîşânımı……. Haiz …..düstur-ı mükerrem müşîr-i müfahham nizâm olan müşîr-i sadakât-mîrim es-Seyyid İbrahî Mahmud Necib Paşa edamellahu sıdkahu ilâ ahiri’l-eyyam telhîs vermekle mucebince tevcîh olunmak fermânı olmağın bin iki yüz yetmiş beş senesi cemaziyu’l-Ahirinin on ikinci günü yazılarak….( yırtılmış okunamıyor ) hümayûnum vechiyle bu berât-ı şerîfimi verdim ve buyurdum ki, mumaileyh eş-Şeyh Halîl zîde salahuhu babası müteveffa-yı merkûmun mahlulünden cihet-i mekûre evlâdına şart-ı mzkûr üzere mutasarrıf olup vazîfe-i muayyene-i mezkûresin mahlulünden ahz eyleye. Şöyle bilesiz. Berât-ı şerîfime i’timâd kılasız.

Tahrîren Fi’l-Yevmi’r-Rabi’ ‘işrîn min şehri Cemaziyi’l-Ahir

Seneti Hamse Ve Sab’ în ve Mieteyn Ve Elf. ( 24 Cemaziyelahir 1275 )

Hacı Bektaş-ı Velî Dergâhı’ndan alınan icâzetnâme Sûreti (1287/1860 Tarihli)

Zâlike Takdîru’l-Azîzi’l-Alîm

Nasrun Minellah Ve Fethun Karîb Ve Beşşiri’l-Mü’minîn

Ya Muhammed Ya Ali Hayru’l-Beşer

Allahumme Salli Ala Nuri Muhammedi’l-Mustafa Allahumme Salli Ala Nuri İmami Aliyi’l-Murtaza Allahumme Salli Ala Hadicete’l-Kübra Allahumme Salli Ala Fatimete’z-Zehra Allahumme Salli Ala Nuri Seyyidina İmami Hasan Allahumme Salli Ala Nuri seyyidina İmami Huseyn Şehîdi deşti Kerbelâ Allahumme Salli Ala Nuri Seyyidina İmami Zeyni’l-Abidîn Allahumme Salli Ala Nuri İmami Muhammed Bakır Allahumme Salli Ala Nuri İmami Ca’fer es-Sadık Allahumme Salli Ala Nuri seyyidina Musa el-Kâzım Allahumme Salli Ala nuri Seyyidina İmami Sultani’l-Hurasân Ali er-Rida Allahumme Salli Ala Nuri Seyyidina İmami Muhammed et-Takî Allahumme Salli Ala Nuri Seyyidina İmami Alî en-Nakî, Allahumme Salli Ala Seyyidina Nuri İmami Hasan el-Askerî Allahumme Salli Ala Nuri Seyyidina İmami Muhammed el-Mehdî Sahibi’z-Zamân Kutbi’d-Deverân Huccetu’l-Ebrâr salavatullahi Aleyhim Ecmaîn el-ahirîn Zahirîn Batınîn Tayyibîn Tahirîn . La Feta İlla Aliyyin La Seyfe İlla Zülfikâr.

Bismillahirrahmanirrahim

Ariflerin kalplerini ilim hazinesi zineti ile süsleyen Allah’a (CC) Hamd olsun. Şüphesiz O bunu yapmaya kadirdir. Ve Marifeti az ve çok olarak istidada göre taksim etmiştir. Aşıkların gözlerini onlara bir atufet olarak tam bir basiret ile donatmıştır. Kendisine iştiyak duyanların sem’lerini( işitme) açmıştır. Hal ve Sözle maşukun ismini duysunlar diye.. O Allah ki, Ademi Suretinde yarattı. O Allah ki, O’ndan başka ilah yoktur. Gaybı ve Şehadet alemini bilendir. O Rahman ve Rahimdir. Ve lehu’l-ilm bimucib serairi’l-Kulûbi es-Sidreti fi hunnesi’l-Leyli ila tarfi külli bihar ve hiye an tahti avadi sirati’l-emvac.

Eşhedü Enla ilahe illallah Ve Eşhedü Enne Muhammeden abduhu Ve Resuluhu , Allah Onu Nebi olarak göndermiş ve peygamberlerin önderi kılmıştır. Allah’ın (CC) sonsuz Salât u Selamı o Nebinin, âl ve evladının, ve ashabının üzerine olsun. Hz. Peygamber (SAV) buyurdu: Ashabım, yıldızlar gibidir. Hangisine uyarsanız. Hidayet bulursunuz. Allahu Taala Azze ve Celle Buyurdu: Nasrun Minellah Ve Fethun Karib. (Nusret Allah’ dan ve Fetih yakındır). Hz. Peygamber (SAV) Buyurdu:Bir kul, müslüman kardeşinin hacetini, ihtiyacını karşıladığı müddetçe, Allah (CC) de onun hacetini kabul eder. Hz. Ali bin Ebi Talib (KV.) buyurdu: Kâmil, Olgun bir İnsan üç halde bulunur, makam ve mevki sahibiyken tevazu halinde, iktidar elinde iken affedici ve emaneti ehline verir. Muhakkiklerin Sultanı ve Kutbu’l-aktab olan Hacı Bektaş-ı Veli ( KS) der: Avamın Şeyhi kemâl ile olur, Havasın Şeyhi Hâl ile olur, havasın havasının şeyhi ise marifet sırları ile olur. Ve şeyhin hakikisi başkasının işinde abd,bende gibi olmakla, aynı zamanda Allah’ın (CC) emrine sarılıp, yasakladıklarından sakınmakla olur. Allahu Taala’nın (CC) buyurduğu gibi: Resul size ne getirdiyse onu alınız, size neden nehyettiyse ondan sakınınız. Kalemle ilk yazılan söz Bismillahirrahmanirrahim sözüdür. Kim kazama razı olamazsa, yer ve göğün sahibi, benden başka Rabb aramış olur. Allah (CC) müminler için bir yol vaz’etmiştir. Mümin olan kimse, Allah’a, meleklerine, gönderdiği kitaplara, resullerine, Ahiret gününe, kadere, Kaderin ve hayır ve şerrinin ondan geldiğine iman eden kimsedir. Mümin nefs-i levvameyi mücahede ile öldürüp, nefs-i mutmeinneyi riyazet ile diriltendir. Sonra, yüksek mertebelere ve derecelere yükselir, hakların korunmasına gayret sarfetme ile, dünyada çok yerine aza kanaatla olacağı rivayet edilmektedir. Zenginlğin azlığı ,çokluğundan hayırlıdır. Nitekim Allahu Taala buyurur: Erkek ve kadınlardan Salih amel işleyenler büyük fazla nail olanlardır.

Güzel hayat kanaatle olur. Bu da, açlığı sevmek, tokluğa buğz etmekle olur. Yükselmenin terki ve hayırlı olana yönelmek ve taat göstermektir.Bu suretle, abdalların safına dahil olacak, afv ve gufran sahibi Aziz u Mennanın fazl ve ihsanına nail olacak.

Bu cümleden olarak Fakrin hakikati olan Fenâ Fillâh’ı ve Bekâh’ı ve Bekâ Billâh’ı arzulayan Hadimu’l-Fukara ve’l-Mesâkîn, Kutbu’l-Arifîn ve Gavsu’l-Vasılîn Sultan Hacı Bektaş-ı Velî Kuddise Sirruhu’l-Azîz Hazretleri’nin âsitânesinde Aşevi’nde Postnişîn Mehmed Baba Halîfe edâmellahu umrehu ve berekâte esrarihi takvahu ke’s-Sabâh ve’r-RevâhTüm fiillerinde Biz onu tam bir yetkiyle icazetli kıldık ki, seccadenişin, kavil ve ahvalinde güzellik nasib etsin. olacak, farz namazlarını kılacak,üzerine düşen zekatı verecek, yol bulabildiği takdirde Hacca gidip Beyti ( Ka’be) ziyaret edecek, Ramazan ayı orucunu tutacak, dergaha gelen ve gidenlere hizmet edecek, fukara ve mesakine zikir telkini ve diğer hizmetleri gördükten sonra ahit ve tevbesini tazeleyecek, halkı ve müslümanları konuk edecek, hırka giyecek. Çerağları yakıp, alemleri çıkaracak zenbilleri tehlil ve tekbir ile kaldıracak.

Bundan sonra, icazet sahiplerinden büyüklerin iftiharı, eslah-ı suleha Halîfe-i zaman Hacı Bektaş-ı Velî Kuddise Sirruhu âsitânesinde postnişîn olanEl-Hacc Hasan Dedebaba’nın ( Allah feyz ve ikbalini daim kılsın) ( Tarikatta) varisi olmuştur. Ondan sonra, hasib ve nesib olan Hacı Bektaş-ı Velî Kuddise Sirruhu evlâdından eslah-ı suleha iftiharu’l-Kübera zamanın şeyhi kutbu’l-Evliya ilm-i yakîn ve Hakka’l-Yakîn sahibi Seyyid Şeyh Feyzullah Efendi Halîfe’ye ( Allah uzun ömür nasib etsin) mûres olmuştur. Ondan sonra, Şeyhlik Seyyid Şeyh Ali Celaleddin Efendi’den tevarüs etmiş, oradan, Şeyh Veliyuddin Efendiye, oradan sırasıyla, Şeyh Muhammed Hamdullah Efendi’ye, oradan, Şeyh Şehid Feyzullah Efendi’ye, Şeyh Abdüllatif Efendi’ye, Şeyh Bektaş Efendi’ye, Şeyh El-Hacc Feyzullah Efendi’ye, Şeyh Ali Efendi’ye, Şeyh Ulvan Efendi’ye, Şeyh Şehid Abdülkadir Efendi’ye, Şeyh Hüseyin Efendi’ye, Şeyh El-Hacc Zülfikar Efendi’ye, Şeyh Zernuş Yusuf Efendi, Şeyh Kasım Efendi, Şeyh Hasan Efendi, Şeyh Bektaş Efendi, Şeyh Kalender Efendi, Şeyh Mürsel Bali Efendi, Şeyh Resul Efendi, Şeyh Bektaş Efendi,Şeyh Yusuf Bali Efendi, Şeyh Mahmut Efendi, Şeyh İskender Efendi, Şeyh Genç Kalender Efendi, Şeyh Resul Bali Sultan, Sultanu’l-budela Sahibu’l-Burhan Sırr-ı Yezdan Hz. Hızır Bali Sultan ( KS) , Mürsel Bali Sultan (ks), Şeyh Hızır Lale Sultan (KS) , Şeyhu’l-Kamilu’l-Mükemmel es-Samadani Sahib-i ilm-i ledünni El-Hacc Muhammed Bektaş Veli (KS) ‘ye tevarüsen silsilesi ulaşmaktadır. El-Hacc Bektaş Veli bin Seyyid İbrahim bin Seyyid Hasan bin Seyyid mehdi bin Seyyid Muhammed Sani bin Seyyid Hüseyin bin Seyyid İbrahim Mükerrem Mücab bin Seyyid Muhammed bin Seyyid Musa bin İmam-ı amil u alim Hz. Musa Kazım bin imam-ı Faik bilhak Natık-ı Seyyidu’l-Urefa Cafer es-Sadık bin Hz. İmam Fahir Seyyidu’l-Fuzala Muhammed Bakır bin İmam-ı ehl-i Yakin Seyyiduşşürefa Zeynelabidin bin Hz. İmam-ı Seniy Sıbtu’n-Nebi Seyyiduşşüheda Hüseyin (RA) bin Hz. İmam-ı Vasî ibn ammi-yi Nebi Varis-i Kamil-i ulum-u Nebevi Esdullahi’l-Galib Halife-i Resulullah Aliy ibni Ebi Talib (KV) .

Hacı Bektaş-ı Veli’nin mürşidi Sultan Hace Ahmed Yesevi (Rahmetullahi Aleyh)İbn Muhammed Hanefî İbn İmam Alî Fi tarîki’s-Sâlik , Ahmed Yesevî’nin mürşidi İmam Alî Bin Musa er-Rıza , onun mürşidi imam Musa el-Kâzım onun mürşidi İmam Ca’fer es-Sadık , onunki, İmam Muhammed Bakır, onunki, İmam Zeynelabidin, onunki, Seyyidüşşüheda Hz. İmam Hüseyin (RA) ,onun mürşidi, Hz. İmam Ali (KV.), onun mürşidi ise Hz. Mahbubu Rabbi’l-alemin Hatemunnebiyyin Seyidu’l-evvelin ve’l-ahirin Sırru’l-vücud, Sahibu Makamı Mahmud efdalu’l-Halayik Mufiyzuşşerayi’ ve’t-taraik Seyyiduna ve Şefi’una Muhammedu’l-Mustafa Sallallahu Taala aleyhi Vesellem’dir . Ve Onun mürşidi, Hz. Cibril ( aleyhisselam) ve onun mürşidi, Hz. Allah (CC) ve amme nevaluhu vela ilahe gayruhu ve Huve’l- Feyyazu’l-kerim. Temmet Bi Avnillâhi Taala ( Arapça Bölümün Tercümesinin sonu)

Sebeb-i tahrîr-i kitâb ve mûceb-i tastîr-i…Oldur ki, cedd-i azîzim Sultânu’l-Arifân-ı ezelî ve Burhânu’l-Aşıkân-ı lemyezelî Hazret-i Hünkâr Hacı Bektaş-ı Velî Kuddise Sirruhu’l-Hafî Ve’l-Celî Hazretleri’nin âsitânesinde Aşçı Evi’nde postnişîn Halîfe Mehmed Baba tarîk-i evliyâyı kabul edip yedine sofra ve çerağ ve seng-tîğ ve izn-i icâzet ve inâbet verildi ve halîfelik safa ve nazar olundu. Ve dahi Hakkullah verildi Ve mürîd tutuna Ve muhibb edine ve tarîk-i evliya izinde davranıp tarîkatdan taşra (dışarı) bulunmadığını hakkından gele ve sen ki, mumaileyh Halîfe Mehmed Baba hizmetinizde mukîm olup şeriat-ı garradan bir mû hareket etmeyip şer’i şerîfe

kemâliyle inkıyâd gösterip tarîkat-ı aliyyede mastûr olup âyende ve revendeye hürmet ve riayet ile hüsn-i muamele kılıp Zıllullah-ı âlem olan Padişahımız Efendimiz Hazretlerine daavât-ı hayriyyesinin isticlâbına fevkalâde ikdâm ve gayretde duada kusur olunmayarak ve bir def’a mazmûn-ı icâzetnâme amel ve hareket eylemesi tarîkat-ı aliyye….ve turuk-ı ahîrden buna mani’ ve rafi’ olmayalar, şöyle bileler.

Ma ala’r-Resûli ille’l-Belâğ ala men ittebaa’l-Huda, Biavnillâhi Rabbi’l-Alemîn.

Tahrîren min şehri Receb Seneti seb’a ve semânîne ve mieteyni ve elfin.

( Receb 1287 )

Ali Çelebî Es-Seyyid Feyzullah Çelebî Alî Çelebî

Evlâd-ı Hacı Evlâd-ı Hacı Bektaş-ı Velî’den Evlâd-ı Hacı Bektaş-ı Velî’den

Bektaş-ı Velî’den ( Mühür ) ( Mühür)

( Mühür )

Halîl Çelebî Mihmandar-ı

Dergâh-ı Hacı Bektaş

Ekmekçi Be Dergâh-ı Hacı

Evlâd-ı Hacı Hacı Bektaş-ı Velî

Bektaş-ı Velî’den Hasan Baba El-Hacc Mehmed Baba

( Mühür) ( Mühür ) (Mühür)

Aşçı Be dergâh-ı Türbedar-ı Hacı Bektaş-ı Velî Hadimu’l-Fukara

Hacı Bektaş-ı Velî Hadimu’l-Fukara El-Hacc Hasan Halîfe

Mehmed Baba Mehmed Yesarî Baba

(Mühür) ( Mühür)

Be Dergâh-ı Hacı Bektaş-ı Velî

( Mühür)

Hadimu’l-Fukara

( İsim Ve ünvan Okunamıyor )

Hamza Baba Tekkesi’ndeki Mezarlar

Erkek Mezarları

Tekye-nişîn Şeyh Ahmed, Vefatı 1057

Tekye-nişîn Şeyh Hamza oğlu Süleyman, V. 1151

Merhûm Münîr,V. 1154

Tekye-nişîn Şeyh Hamza Baba,V. 1162

Tekye-nişîn Şeyh Halil, V. 1181

Merhûm Süleyman,V. 1181

Tekye-nişîn Şeyh Halil oğlu Mehmed Ali, V. 1212

İzzet oğlu Merhûm İbrahîm, V. 1215

Postnişîn Hamza Baba, V. 1237

Tekye-nişîn Halil oğlu Ali, V. 1240

Mehmed Efendi, V. 1241

Merhûm İbrahîm Efendi, V. 1252

Tekye-nişîn Süleyman oğlu Hamza, v. 1253

Süleyman oğlu Mehmed said, V. 1259

Tekye-nişîn Halil oğlu Mehmed, V. 1264

Tekye-nişîn Merhûm Süleyman oğlu Ali Efendi, V. 1264

Abdî oğlu Ali, V. 1265

Postnişîn Şeyh Ahmed, V. 1266

Şeyh Halil oğlu Hamza, V. 1282

Tekye-nişîn Şeyh Süleyman oğlu Şeyh Ali, V. 1283

Tekye-nişîn Merhûm İbrahim Efendi, V. 1296

Aşçı oğlu Merhûm Hüseyin Ağa, V. 1297

Hamza Baba’dan Küçük Ali’nin oğlu Mehmed, V. 1300

Hamza Baba Tekye-nişîni Halil, V. 1301

Tekye-nişîn Süleyman oğlu Mehmed, V. 1306

Aşçı oğlu Mustafa oğlu Merhûm Mustafa Ali, V. 1306

Merhûm Hamza oğlu Ali, V. 1315

Postnişîn Ali Efendi, V. 1933

Aşçı oğullarından Ali oğlu Hamza ( Temel), V. 1951

Postnişîn Rıza ( Özer ) , V. 1982

Tekye-nişîn Ali Haydar ( Özer ), V. 1990

Postnişîn Ali İhsan ( Özer ), V. 1997

Manisalı Zincirci Kara Mehmed oğlu Hüseyin

Kadınlar

Ramzan Efendi Zevcesi Elif Hanım, Vefatı 1168

Rukiyye kızı Yusufe, V. 1215

Tekye-nişîn Halil Efendi Kerîmesi Aişe, V. 1218

Bodur Mehmed zevcesi Raziye, V. 1260

Tekye-nişîn Halil Efendi Kerîmesi Hatîce, V. 1266

Tekye-nişîn Hamza Baba’nın Kerîmesi Aişe, V. 1267

İbrahîm Efendi zevcesi Mihribân, V. 1267

Tekye-nişîn Süleyman Efendi zevcesi Fatma, V. 1283

Tekye-nişîn Halil Efendi zevcesi Ümmî Hatun, V. 1285

Şerîfoğlu Hüseyin Kerîmesi Aişe, V. 1285

Tekye-nişîn Şeyh Ali Kerîmesi Hatîce, V. 1290

Tekye-nişîn Süleyman Efendi Kerîmesi Aişe, V. 1292

İbrahîm Dede zevcesi Şerîfe, V. 1296

Hüseyin Ağa ehli Aişe kızı Ziynet, V. 1315

Tekye-nişîn Ali Haydar Efendi zevcesi Fatma, V. 1937

Postnişîn Rıza Efendi zevcesi Atîka Hanım, V. 1968

Postnişîn Eli Efendi Kerîmesi Şehribân Hanım, V. 1969

İki Mezar Taşı Kitâbesi

Aşçı oğlu Merhûm Hüseyin Ağa

Beni kıl Mağfiret Ey Rabb-ı Yezdân

Bihakkı Arş-ı A’zâm Nûr-ı Kur’ân

Gelip kabrimi ziyaret eden İhvân

Eyledi ruhuma bir Fatiha İhsân

1297

Tekye-nişîn Halil Efendi Zevcesi Ümmî Hatun

Beni Kıl Mağfiret Lütf İle Yezdân

Bihakkı Arş-ı A’zâm Nûr-ı Kur’ân

1285

toklucaktan haberler

dernek nedir.amaçları

TOKLUCAK DER .in ARIK DER ile ZARA DER. yanyana olan arsa ile ilğili bilgiler.. 1- konu hakkında gelişmeler.. 2- varılan durum 3- dernek üyelerinin konu hakkında bilgileri GEREKLİ BİLGİLER TOPARLANIP ..GELİŞMELER..SİZLERE DUYURULACAKTIR. MAİL. ADRESİM ..haloyildiz@gmail.com ..SİZLERİN ULAŞABİLDİĞİ BİLGİLERİ PAYLAŞIRSANIZ ..YAYINLARIZ. ERGÜN YILDIZ..

DERNEK NEDİR? NASIL KURULUR?

Derneğin tanımı

23.11.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5253 sayılı Dernekler Kanununun 2. maddesinde derneğin tanımı; " Dernek: Kazanç paylaşma dışında, kanunlarla yasaklanmamış belirli ve ortak bir amacı gerçekleştirmek üzere, en az yedi gerçek veya tüzel kişinin, bilgi ve çalışmalarını sürekli olarak birleştirmek suretiyle oluşturdukları tüzel kişiliğe sahip kişi topluluklarını” olarak yapılmıştır.

Kimler dernek kurabilir

Fiil ehliyetine sahip gerçek veya tüzel kişiler, önceden izin almaksızın dernek kurma hakkına sahiptir.

Dernek kurucusu olabilmeleri ile ilgili olarak, Türk Silâhlı Kuvvetleri ve kolluk kuvvetleri mensupları ile kamu kurum ve kuruluşlarının memur statüsündeki görevlileri hakkında özel kanunlarında getirilen kısıtlamalar saklıdır.

Ayrıca, onbeş yaşını bitiren ayırt etme gücüne sahip küçükler; toplumsal, ruhsal, ahlakî, bedensel ve zihinsel yetenekleri ile spor, eğitim ve öğretim haklarını, sosyal ve kültürel varlıklarını, aile yapısını ve özel yaşantılarını korumak ve geliştirmek amacıyla yasal temsilcilerinin yazılı izni ile çocuk dernekleri kurabilir veya kurulmuş çocuk derneklerine üye olabilirler.

Oniki yaşını bitiren küçükler yasal temsilcilerinin izni ile çocuk derneklerine üye olabilirler ancak yönetim ve denetim kurullarında görev alamazlar.

Çocuk derneklerine onsekiz yaşından büyükler kurucu veya üye olamazlar.

Dernek kurucusu olacak kişilerde aranan fiil ehliyetine ne şekilde sahip olunur.

4721 sayılı Türk Medeni Kanununda belirtildiği üzere; ayırt etme gücüne sahip ve kısıtlı olmayan her ergin kişinin fiil ehliyeti vardır.

Ayırt etme gücüne sahip ve kısıtlı olmamak: Yaşının küçüklüğü yüzünden veya akıl hastalığı, akıl zayıflığı, sarhoşluk ve bunlara benzer sebeplerden biriyle akla uygun biçimde davranma yeteneğinden yoksun olmamak yada bir yıl veya daha uzun süreli özgürlüğü bağlayıcı bir cezaya mahkûm bulunmamaktır.

Ergin olmak: Onsekiz yaşını doldurmuş olmak veya onsekiz yaşın doldurmamış olduğu halde evlenmiş olmak yada onbeş yaşını doldurmuş küçüklerin kendi isteği ve velisinin rızasıyla mahkemece ergin kılınmış olmaktır.

Tüzel kişiler, kanuna ve kuruluş belgelerine göre gerekli organlara sahip olmakla, fiil ehliyetini kazanırlar. Tüzel kişinin iradesi, organları aracılığıyla açıklanır.

Dernekler özel hukuk tüzelkişisi olup, Türk Medeni Kanununun 48. maddesinde belirtilen tüm hak ve yetkilere sahiptir.

Hangi amaçla dernek kurulamaz

Anayasa ve kanunlarla açıkça yasaklanan amaçları veya konusu suç teşkil eden fiilleri gerçekleştirmek amacıyla dernek kurulamaz.

Derneğin amacı; kazanç paylaşma dışında, kanunlarla yasaklanmamış belirli ve ortak bir gayeyi gerçekleştirmeye yönelik, anlaşılabilir ve süreklilik arz etmelidir. Hukuka veya ahlâka aykırı olmamalıdır.

Derneğin kuruluş şekli

Dernekler, kuruluş bildirimini, dernek tüzüğünü ve gerekli belgeleri yerleşim yerinin bulunduğu yerin en büyük mülki amirine verdikleri anda tüzel kişilik kazanırlar.

Dernek tüzüğünün içeriği

Dernekler Mevzuatı gereğince derneğin tüzüğünde aşağıda gösterilen hususların belirtilmesi zorunludur:

a-Derneğin adı ve merkezi. (Derneğinizin adı, daha önce kurulmuş olan bir derneğin adından farklı olmak zorundadır. Dernek adını kontrol etmek için tıklayınız)

b-Derneğin amacı ve bu amacı gerçekleştirmek için dernekçe sürdürülecek çalışma konuları ve çalışma biçimleri ile faaliyet alanı.

c-Derneğe üye olma ve üyelikten çıkmanın şart ve şekilleri.

d-Genel kurulun toplanma şekli ve zamanı.

e-Genel kurulun görevleri, yetkileri, oy kullanma ve karar alma usul ve şekilleri.

f-Yönetim ve denetim kurullarının görev ve yetkileri, ne suretle seçileceği, asıl ve yedek üye sayısı.

g-Derneğin şubesinin bulunup bulunmayacağı, bulunacak ise şubelerin nasıl kurulacağı, görev ve yetkileri ile dernek genel kurulunda nasıl temsil edileceği.

h-Üyelerin ödeyecekleri giriş ve yıllık aidat miktarının belirlenme şekli.

ı-Derneğin gelir kaynakları.

i- Derneğin borçlanma usulleri.

j- Derneğin iç denetim şekilleri

k-Tüzüğün ne şekilde değiştirileceği.

l-Derneğin feshi halinde mal varlığının tasfiye şekli.

m-Dernek geçici yönetim kurulu üyelerinin adı, soyadı, görev ünvanı.

Dernek tüzüğünde kanunen belirtilmesi zorunlu hususlar dışında, Kanuna aykırı olmamak kaydıyla tüzükte yer alması istenilen diğer hükümler eklenebilir.

Örnek Dernek Tüzüğü İçin Tıklayınız.

Dernek kuruluşu için gerekli belgeler

Dernek kurucuları (en az yedi gerçek veya tüzel kişi) tarafından imzalanmış olan (Dernekler Yönetmeliği Ek-2’de bulunan) iki adet kuruluş bildirimi ve aşağıda belirtilen ekleri, derneğin kurulacağı yerin mülki idare amirliğine verilir.

a) Kurucular tarafından her sayfası imzalanmış üç adet dernek tüzüğü,

b) Kurucuların nüfus cüzdan fotokopisi,

c) Dernek kurucuları arasında tüzel kişiliklerin bulunması halinde; bu tüzel kişilerin unvanı, yerleşim yeri ve kuruluş belgesi ile tüzel kişiliklerin organları tarafından yetkilendirilen gerçek kişi de belirtilmek kaydıyla bu konuda alınmış kararın fotokopisi,

d) Kurucular arasında yabancı dernek veya dernek ve vakıf dışında kar amacı gütmeyen kuruluşlar bulunması halinde, bu tüzel kişilerin dernek kurucusu olabileceğini gösteren İçişleri Bakanlığınca verilmiş izin belgesi,

e) Kurucular arasında yabancı uyruklular varsa, bunların Türkiye'de yerleşme hakkına sahip olduklarını gösterir belgelerin fotokopileri,

f) Yazışma ve tebligatı almaya yetkili kişi veya kişilerin adı, soyadı, yerleşim yerlerini ve imzalarını belirten liste.

Büyükşehir belediyesi sınırları içinde kalan ilçeler hariç diğer ilçelerdeki dernek kuruluş işlemlerinde istenen belgeler birer arttırılarak verilir.

Dernekler, kuruluş bildirimi ve eklerini mülki idare amirliğine vermek suretiyle tüzel kişilik kazanırlar.

Çocuk derneklerine tüzel kişiler kurucu veya üye olamazlar, ayrıca çocuk derneklerinde kuruluş bildirimine, kurucu çocukların yasal temsilcilerinin izni eklenir.

Dernek kuruluş bildiriminin incelenmesi

Dernek kuruluş bildirimi ve belgelerin doğruluğu ile dernek tüzüğü, en büyük mülki amir tarafından altmış gün içinde dosya üzerinden incelenir.

Kuruluş bildiriminde, tüzükte ve kurucuların hukuki durumlarında kanuna aykırılık veya noksanlık tespit edildiği takdirde bunların giderilmesi veya tamamlanması derhal kuruculardan istenir. Bu istemin tebliğinden başlayarak otuz gün içinde belirtilen noksanlık tamamlanmaz ve kanuna aykırılık giderilmezse; en büyük mülki amir, yetkili asliye hukuk mahkemesinde derneğin feshi konusunda dava açması içir durumu Cumhuriyet savcılığına bildirir. Cumhuriyet savcısı mahkemeden derneğin faaliyetinin durdurulmasına karar verilmesini de isteyebilir.

Kuruluş bildiriminde, tüzükte ve belgelerde kanuna aykırılık veya noksanlık bulunmaz ya da bu aykırılık veya noksanlık belirli sürede giderilmiş bulunursa; keyfiyet derhal derneğe yazıyla bildirilir ve dernek, dernekler kütüğüne kaydedilir.

Derneğin zorunlu Organları hangileridir

Derneğin zorunlu organları, genel kurul, yönetim kurulu ve denetim kuruludur.

Dernekler zorunlu organları dışında başka organlar da oluşturabilirler. Ancak, bu organlara zorunlu organların görev, yetki ve sorumlulukları devredilemez.

Genel kurul, derneğin en yetkili karar organı olup; derneğe kayıtlı üyelerden oluşur. Genel kurul, dernek organlarını seçer ve derneğin diğer bir organına verilmemiş olan işleri görür.

Genel kurul, üyeliğe kabul ve üyelikten çıkarma hakkında son kararı verir, derneğin diğer organlarını denetler ve onları haklı sebeplerle her zaman görevden alabilir.

Yönetim kurulu, beş asıl ve beş yedek üyeden az olmamak üzere dernek tüzüğünde belirtilen sayıda üyeden oluşur.

Yönetim kurulu, derneğin yürütme ve temsil organıdır; bu görevini kanuna ve dernek tüzüğüne uygun olarak yerine getirir.

Temsil görevi, yönetim kurulunca, üyelerden birine veya bir üçüncü kişiye verilebilir.

Denetim kurulu, üç asıl ve üç yedek üyeden az olmamak üzere dernek tüzüğünde belirtilen sayıda üyeden oluşur.

Denetim kurulu, denetleme görevini, dernek tüzüğünde belirtilen esas ve usullere göre yapar; denetleme sonuçlarını bir raporla yönetim kuruluna ve genel kurula sunar.

Derneğin kuruluşundan sonra yapılması gereken işlemler

A- Defter tutulması

Dernekler tarafından tutulması zorunlu olan defterler temin edilerek kullanmaya başlanılmadan önce dernekler biriminden veya noterden onaylattırılmalıdır.

Dernekler aşağıda yazılı defterleri tutarlar.

a) İşletme hesabı esasında tutulacak defterler ve uyulacak esaslar aşağıdaki gibidir:

1) Karar Defteri: Yönetim kurulu kararları tarih ve numara sırasıyla bu deftere yazılır ve kararların altı toplantıya katılan üyelerce imzalanır.

2) Üye Kayıt Defteri: Derneğe üye olarak girenlerin kimlik bilgileri, derneğe giriş ve çıkış tarihleri bu deftere işlenir. Üyelerin ödedikleri giriş ve yıllık aidat miktarları bu deftere işlenebilir.

3) Evrak Kayıt Defteri: Gelen ve giden evraklar, tarih ve sıra numarası ile bu deftere kaydedilir. Gelen evrakın asılları ve giden evrakın kopyaları dosyalanır. Elektronik posta yoluyla gelen veya giden evraklar çıktısı alınmak suretiyle saklanır.

4) Demirbaş Defteri: Derneğe ait demirbaşların edinme tarihi ve şekli ile kullanıldıkları veya verildikleri yerler ve kullanım sürelerini dolduranların kayıttan düşürülmesi bu deftere işlenir.

5) İşletme Hesabı Defteri: Dernek adına alınan gelirler ve yapılan giderler açık ve düzenli olarak bu deftere işlenir.

6) Alındı Belgesi Kayıt Defteri : Alındı belgelerinin seri ve sıra numaraları, bu belgeleri alan ve iade edelerin adı, soyadı ve imzaları ile aldıkları ve iade ettikleri tarihler bu deftere işlenir.

b) Bilanço esasında tutulacak defterler ve uyulacak esaslar aşağıdaki gibidir:

1) (a) bendinin 1, 2, 3 ve 6 ncı alt bentlerinde kayıtlı defterleri bilanço esasında defter tutan dernekler de tutarlar.

2) Yevmiye Defteri, Büyük Defter ve Envanter Defteri: Bu defterlerin tutulma usulü ile kayıt şekli Vergi Usul Kanunu ile bu Kanununun Maliye Bakanlığına verdiği yetkiye istinaden yayımlanan Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğleri esaslarına göre yapılır.

Tutulacak defter ve kayıtların Türkçe olması zorunludur. Defterler mürekkepli kalemle yazılır.

Defterler bilgisayar ortamında da tutulabilir. Ancak form veya sürekli form şeklinde tutulacak defterler, kullanılmaya başlanmadan önce her bir sayfasına numara verilerek ve onaylatılarak kullanılabilir. Onaylı sayfalar kullanıldıktan sonra defter haline getirilerek muhafaza edilir.

Yevmiye defteri maddelerinde yapılan yanlışlar ancak muhasebe kurallarına göre düzeltilebilir. Diğer defter ve kayıtlara rakam ve yazılar yanlış yazıldığı takdirde düzeltmeler ancak yanlış rakam ve yazı okunacak şekilde çizilmek, üst veya yan tarafına veya ilgili bulunduğu hesaba doğrusu yazılmak suretiyle yapılabilir. Yanlış rakam ve yazının çizilmesi halinde, bu rakam ve yazıyı çizen tarafından paraflanır.

Defterlere geçirilen bir kayıt; kazımak, çizmek veya silmek suretiyle okunamaz hale getirilemez.

Karar defterinin sayfa sonunda imza için bırakılan bölümü hariç defterlerin satırları, çizilmeksizin boş bırakılamaz ve atlanamaz. Ciltli defterlerde, defter sayfaları ciltten koparılamaz. Tasdikli form veya sürekli form yapraklarının sırası bozulamaz ve bunlar yırtılamaz.

Derneklere ait belgeler, kaydedildikleri defterdeki kayıt sırasına uygun olarak numaralandırılır ve dosyalanarak saklanır.

Kayıt zamanı;

İşlemler, defterlere günlük olarak kaydedilir. Ancak, gelir ve gider kayıtları;

a) İşlemlerin, işin hacmine ve gereklerine uygun olarak muhasebe düzeni ve güvenliğini bozmayacak bir süre içinde kaydedilmesi şarttır. Bu gibi kayıtlar on günden fazla geciktirilmez.

b) Kayıtlarını devamlı olarak muhasebe fişleri ve bordro gibi yetkili amirlerin imza ve parafını taşıyan belgelere dayanarak tutan derneklerde, işlemlerin bunlara kaydedilmesi, deftere işlenmesi hükmündedir. Ancak bu kayıtlar, işlemlerin esas defterlere kırkbeş günden daha geç intikal ettirilmesine imkan vermez. Dernek defterlerinin denetim amacıyla istenmesi halinde, kırkbeş günlük sürenin dolması beklenmeden kayıtların işlenmesi zorunludur.

Hesap dönemi;

Derneklerde hesap dönemi bir takvim yılıdır. Hesap dönemi 1 Ocak’ta başlar ve 31 Aralık’ta sona erer. Yeni kurulan derneklerde hesap dönemi kuruluş tarihinde başlar ve 31 Aralık’ta sona erer.

Defterlerin ara tasdiki;

Bu defterlerin kullanılmasına sayfaları bitene kadar devam edilir ve defterlerin ara tasdiki yapılmaz. Ancak, bilanço esasına göre tutulan defterler ile form veya sürekli form yapraklı defterlerin, kullanılacağı yıldan önce gelen son ayda, her yıl yeniden tasdik ettirilmesi zorunludur.

B-Dernek gelirlerinin tahsilinde kullanılacak Alındı Belgelerinin bastırılması

Alındı belgelerinin biçimi;

Dernek gelirlerinin tahsilinde kullanılacak Alındı Belgeleri Dernekler Yönetmeliği 42. maddesinde belirtilen biçim ve ebatta yönetim kurulu kararıyla matbaaya bastırılır.

Alındı belgelerinin kontrolü;

Bastırılan alındı belgelerinin seri ve sıra numaraları ile diğer baskı işlerinde kusur bulunup bulunmadığı, sayman üyece kontrol edilir. Kontrolde hatalı olduğu ortaya çıkan cilt veya formlar geri verilerek aynı miktarda yenisi bastırılır. Alındı belgeleri, matbaadan sayman üye tarafından bir tutanak ile teslim alınır.

Alındı belgelerinin deftere kaydı;

Dernek saymanınca teslim alınan alındı belgelerinin tamamı, numarası en küçük olan alındı belgesi cildinden başlamak üzere defterin yalnızca başlangıç, bitiş ve serisi sütunları doldurularak, her bir satırda bir alındı belgesi cildi gösterilecek şekilde alt alta yazılmak suretiyle kaydedilir. Defterin diğer sütunları, alındı belgesi ciltlerinin gelir tahsil edecek kişilere teslim edilmesi veya teslim edilen alındı belgesi cildinin iade edilmesi sırasında doldurulur.

Alındı belgelerinin kullanımı;

Alındı belgeleri, gelir tahsil etme görev ve yetkisine sahip bulunanlara, sayman üyelerce imza karşılığı verilir ve kullanıldıktan sonra imza karşılığı geri alınır. Bu işlemler Alındı Belgesi Kayıt Defterinde gösterilir.

Alındı belgeleri, sabit boyalı sert veya sivri uçlu tükenmez kalemle okunaklı bir biçimde silintisiz ve kazıntısız olarak doldurulur. Ödemede bulunana asıl yaprak koparılarak verilir, koçan kısmı ciltte bırakılır. Düzenleme sırasında hata yapılırsa, hatalı belge yaprağı ödemede bulunana verilmez. Asıl ve koçan yaprakların üzerine “İPTAL” ibaresi yazılıp her ikisi koparılmadan ciltte bırakılır.

Form şeklinde bastırılan alındı belgeleri, elektronik sistemler aracılığıyla doldurulduktan sonra aslı ödemede bulunana verilir; sureti dosyasında muhafaza edilir.

C- Yetki belgesi düzenlenmesi

Dernek adına gelir tahsil edecek kişi veya kişiler, yetki süresi de belirtilmek suretiyle, yönetim kurulu kararı ile tespit edilir. Gelir tahsil edecek kişilerin açık kimliği, imzası ve fotoğraflarını ihtiva eden (Dernekler Yönetmeliği EK-19’da bulunan) “Yetki Belgesi” dernek tarafından üç nüsha olarak düzenlenerek, dernek yönetim kurulu başkanınca onaylanır. Yetki belgelerinin birer sureti dernekler birimlerine verilir.

Dernek adına gelir tahsil edecek kişiler, ancak adlarına düzenlenen yetki belgelerinin bir suretinin dernekler birimine verilmesinden itibaren gelir tahsil etmeye başlayabilirler

Yetki belgelerinin süresi, yönetim kurullarının görev süresi ile sınırlıdır. Yeni seçilen yönetim kurullarının, yetki belgelerini birinci fıkra esaslarına göre yenilemesi zorunludur. Yetki belgesinin süresinin bitmesi veya adına yetki belgesi düzenlenen kişinin görevinden ayrılması, ölümü, işine veya görevine son verilmesi, derneğin kendiliğinden dağıldığının tespit edilmesi veya fesih edilmesi gibi hallerde, verilmiş olan yetki belgelerinin dernek yönetim kuruluna bir hafta içinde teslimi zorunludur. Ayrıca, gelir toplama yetkisi yönetim kurulu kararı ile her zaman iptal edilebilir. Yetki belgesi ile ilgili değişiklikler yönetim kurulu başkanınca, onbeş gün içerisinde dernekler birimine bildirilir.

D -Gelir–Gider İşlemleri

Dernek gelirleri alındı belgesi ile tahsil edilir. Dernek gelirlerinin bankalar aracılığı ile tahsili halinde banka tarafından düzenlenen dekont veya hesap özeti gibi belgeler alındı belgesi yerine geçer.

Dernek adına gelir tahsil etmekle yetkili olan kişiler, tahsil ettikleri paraları otuz gün içerisinde dernek saymanına teslim ederler veya derneğin banka hesabına yatırırlar. Ancak, tahsilatı 2005 yılı için 1000.- YTL’yi (yeniden değerleme oranında artırılır) geçenler, 30 otuz günlük süreyi beklemeksizin tahsil ettikleri parayı en geç iki iş günü içinde dernek saymanına teslim ederler veya derneğin banka hesabına yatırırlar.

Dernek kasasında bulundurulabilecek para miktarı, ihtiyaçlar dikkate alınarak yönetim kurulunca belirlenir.

Dernek giderleri ise fatura, perakende satış fişi, serbest meslek makbuzu gibi harcama belgeleri ile yapılır. Ancak dernekler, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesi kapsamında bulunan ödemeleri için Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre gider pusulası, bu kapsamda da bulunmayan ödemeleri için Gider Makbuzu düzenlerler.

Dernekler tarafından kişi, kurum veya kuruluşlara yapılacak bedelsiz mal ve hizmet teslimleri (Dernekler Yönetmeliği EK-15’te bulunan) Ayni Yardım Teslim Belgesi ile yapılır. Kişi, kurum veya kuruluşlar tarafından derneklere yapılacak bedelsiz mal ve hizmet teslimleri ise Ayni Bağış Alındı Belgesi ile kabul edilir.

Bu belgeler; Dernekler Yönetmeliğinde ((EK-13) (EK- 14) ve (EK- 15)’de) gösterilen biçim ve ebatta, müteselsil seri ve sıra numarası taşıyan, kendinden karbonlu elli asıl ve elli koçan yaprağından meydana gelen ciltler veya elektronik sistemler ve yazı makineleri aracılığıyla yazdırılacak form veya sürekli form şeklinde, dernekler tarafından bastırılır. Form veya sürekli form şeklinde bastırılacak belgelerin, belirtilen nitelikte olması zorunludur.

Saklama süresi;

Defterler hariç olmak üzere, dernekler tarafından kullanılan alındı belgeleri, harcama belgeleri ve diğer belgeler özel kanunlarda belirtilen süreler saklı kalmak üzere, kaydedildikleri defterlerdeki sayı ve tarih düzenine uygun olarak 5 yıl süreyle saklanır.

İşletme hesabı tablosu;

İşletme hesabı esasına göre kayıt tutan dernekler yıl sonlarında (31 Aralık) (Dernekler Yönetmeliği EK-16’da gösterilen biçimde) “İşletme Hesabı Tablosu” düzenlerler.

Bilanço esasına göre raporlama;

Bilanço esasına göre defter tutan derneklerin yıl sonlarında (31 Aralık), Maliye Bakanlığınca yayımlanan Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğlerini esas alarak bilanço ve gelir tablosunu düzenlemeleri yeterlidir.

E-Üye kayıt işlemleri

Derneğe üye olmaları Kanunla yasaklanmamış olan ve dernek tüzüğüne göre üye olma şartlarını taşıyan kişilerin derneğin yönetim kuruluna yapacakları yazılı üyelik başvuruları yönetim kurulunca görüşülerek en çok otuz gün içinde üyeliğe kabul veya isteğin reddi şeklinde karara bağlanıp, sonucu müracaat sahibine yazı ile duyurulması zorunludur. Derneğin, ilk genel kurul toplantısının yapılacağı tarihe kadar, dernek tüzüğünde sayıları belirtilen yönetim ve denetleme kuruları üye tam sayısının asıl ve yedeklerini oluşturabilecek sayıdan az olmamak üzere üye kayıt edilmesine ihtiyaç bulunmaktadır.

Yönetim kurulunca, karar defterinde alınan karar ile üyeliğe kabul edilmiş bulunanlar dernek üyesi olurlar. Üyeliğe kabul kararının tarih ve sayısı ile üyenin kimlik bilgileri ve aidat ödentileri üye kayıt defterine kayıt edilir.

Yazılı olarak yapılacak üyelik başvurusu, dernek yönetim kurulunca en çok otuz gün içinde karara bağlanır ve sonuç yazıyla başvuru sahibine bildirilir. Başvurusu kabul edilen üye, bu amaçla tutulacak deftere kaydedilir.

Üyelik için kanunda veya tüzükte aranılan nitelikleri sonradan kaybedenlerin dernek üyeliği kendiliğinden sona erer.

Hiç kimse, dernekte üye kalmaya zorlanamaz. Her üye yazılı olarak bildirmek kaydıyla, dernekten çıkma hakkına sahiptir.

Tüzükte üyelerin çıkarılma sebepleri gösterilebilir.

Tüzükte çıkarma düzenlenmemişse üye, ancak haklı sebeple çıkarılabilir. Bu çıkarma kararına, haklı sebep bulunmadığı ileri sürülerek itiraz edilebilir.

F- Genel kurul toplantısı

Derneğin, kuruluş işlemlerinde eksiklik ve kanuna aykırılık bulunmadığına ilişkin olarak mahallin mülki amirliğince yapılan yazılı bildirimi izleyen altı ay içinde dernekler ilk genel kurul toplantısını yapmak ve organlarını oluşturmakla yükümlüdürler.

Genel kurul;

a) Dernek tüzüğünde belli edilen zamanlarda olağan,

b) Yönetim veya denetim kurulunun gerekli gördüğü hallerde veya dernek üyelerinden beşte birinin yazılı isteği üzerine otuz gün içinde olağanüstü toplanır.

Genel kurul toplantıya yönetim kurulunca çağrılır.

Çağrı usulü;

Yönetim kurulu, dernek tüzüğüne göre genel kurula katılma hakkı bulunan üyelerin listesini düzenler. Genel kurula katılma hakkı bulunan üyeler, en az onbeş gün önceden, günü, saati, yeri ve gündemi bir gazetede ilan edilmek veya yazılı ya da elektronik posta ile bildirilmek suretiyle toplantıya çağrılır. Bu çağrıda, çoğunluk sağlanamaması sebebiyle toplantı yapılamazsa, ikinci toplantının hangi gün, saat ve yerde yapılacağı da belirtilir. İlk toplantı ile ikinci toplantı arasındaki süre yedi günden az, altmış günden fazla olamaz.

Toplantı, çoğunluk sağlanamaması sebebinin dışında başka bir nedenle geri bırakılırsa, bu durum geri bırakma sebepleri de belirtilmek suretiyle, ilk toplantı için yapılan çağrı usulüne uygun olarak üyelere duyurulur. İkinci toplantının geri bırakma tarihinden itibaren en geç altı ay içinde yapılması zorunludur. Üyeler ikinci toplantıya, birinci fıkrada belirtilen esaslara göre yeniden çağrılır.

Genel kurul toplantısı bir defadan fazla geri bırakılamaz.

Toplantı usulü;

Genel kurula katılma hakkı bulunan üyelerin listesi toplantı yerinde hazır bulundurulur. Toplantı yerine girecek üyelerin resmi makamlarca verilmiş kimlik belgeleri, yönetim kurulu üyeleri veya yönetim kurulunca görevlendirilecek görevliler tarafından kontrol edilir. Üyeler, yönetim kurulunca düzenlenen listedeki adları karşısına imza koyarak toplantı yerine girerler. Kimlik belgesini göstermeyenler, belirtilen listeyi imzalamayanlar ile genel kurula katılma hakkı bulunmayan üyeler toplantı yerine alınmaz. Bu kişiler ve dernek üyesi olmayanlar, ayrı bir bölümde genel kurul toplantısını izleyebilirler.

Toplantı yeter sayısı sağlanmışsa durum bir tutanakla tespit edilir ve toplantı yönetim kurulu başkanı veya görevlendireceği yönetim kurulu üyelerinden biri tarafından açılır. Toplantı yeter sayısı sağlanamaması halinde de yönetim kurulunca bir tutanak düzenlenir.

Açılıştan sonra, toplantıyı yönetmek üzere bir başkan ve yeteri kadar başkan vekili ile yazman seçilerek divan heyeti oluşturulur.

Dernek organlarının seçimi için yapılacak oylamalarda, oy kullanan üyelerin divan heyetine kimliklerini göstermeleri ve hazırun listesindeki isimlerinin karşılarını imzalamaları zorunludur.

Toplantının yönetimi ve güvenliğinin sağlanması divan başkanına aittir. Genel kurul, gündemdeki konuların görüşülerek karara bağlanmasıyla sonuçlandırılır. Genel kurulda her üyenin bir oy hakkı vardır; üye oyunu şahsen kullanmak zorundadır.

Toplantıda görüşülen konular ve alınan kararlar bir tutanağa yazılır ve divan başkanı ile yazmanlar tarafından birlikte imzalanır. Toplantı sonunda, tutanak ve diğer belgeler yönetim kurulu başkanına teslim edilir. Yönetim kurulu başkanı bu belgelerin korunmasından ve yeni seçilen yönetim kuruluna yedi gün içinde teslim etmekten sorumludur.

Mahkemece kayyım atanması veya Medeni Kanunun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasına göre görevlendirilme yapılması halinde, bu maddede yönetim kurulana verilen görevler bu kişiler tarafından yerine getirilir.

G-Genel kurul sonuç bildirimi;

Olağan veya olağanüstü genel kurul toplantılarını izleyen otuz gün içinde, yönetim ve denetim kurulları ile diğer organlara seçilen asıl ve yedek üyeleri içeren (Dernekler Yönetmeliği EK-3’te belirtilen) “Genel Kurul Sonuç Bildirimi “ ve ekleri yönetim kurulu başkanı tarafından mülki idare amirliğine bildirilir:

Bu bildirime;

a) Divan başkanı, başkan yardımcıları ve yazman tarafından imzalanmış genel kurul toplantı tutanağı örneği,

b) Tüzük değişikliği yapılmışsa, tüzüğün değişen maddelerinin yeni ve eski şekli ile dernek tüzüğünün son şeklinin her sayfası yönetim kurulunca imzalanmış örneği.

Eklenir.

Genel kurul sonuç bildirimi ve ekleri, büyükşehir belediyesi sınırları içinde kalan ilçeler hariç diğer ilçelerde bulunan dernekler tarafından iki suret olarak verilir.

Genel kurul sonuç bildirimleri, dernek yönetim kurulu tarafından yetki verilen bir yönetim kurulu üyesi tarafından da yapılabilir. Bildirimin yapılmamasından yönetim kurulu başkanı sorumludur.

Sandığı bulunan dernekler, sandıklarına ait genel kurul sonuç bildirimi ve eklerini bu maddede belirtilen usulde mülki idare amirliğine bildirirler.

H-Beyanname verilmesi

Beyanname verme yükümlülüğü

Dernek yönetim kurulu başkanları, her takvim yılının ilk dört ayı içinde bir önceki yıla ait Dernek Beyannamelerini (Dernekler Yönetmeliği EK-21’de bulunan) doldurarak mülki idare amirliğine vermekle yükümlüdürler. İl merkezlerinde ve büyükşehir belediyesi sınırları içinde kalan ilçelerde bulunan dernekler beyannamelerini bir adet, diğer ilçe merkezinde bulunanlar ise iki adet olarak verirler.

Şubeler, mülki idare amirliğine verecekleri beyannamelerin birer örneğini bağlı bulundukları derneğe de vermekle yükümlüdürler.

I-Değişikliklerin bildirilmesi

Dernekler, yerleşim yerlerinde (İkametgahlarında) meydana gelen değişiklikleri (Dernekler Yönetmeliği EK- 24’te bulunan)“Yerleşim Yeri Değişiklik Bildirimini”;

Genel kurul toplantıları dışında dernek organlarında meydana gelen değişiklikleri (Dernekler Yönetmeliği EK- 25’te bulunan) “Dernek Organlarındaki Değişiklik Bildirimini”

Doldurmak suretiyle, değişikliği izleyen otuz gün içinde mülki idare amirliğine bildirmekle yükümlüdürler. Bu belgeler, büyükşehir belediyesi sınırları içinde kalan ilçeler hariç diğer ilçelerde bulunan dernekler tarafından iki suret olarak verilir.

Dernek tüzüklerinde yapılan değişiklikler de tüzük değişikliğinin yapıldığı genel kurul toplantısını izleyen otuz gün içinde, (Dernekler Yönetmeliği EK-3’te bulunan) “Genel Kurul Sonuç Bildirimi “ ekinde mülki idare amirliğine bildirilir.

J-Taşınmazların bildirilmesi

Dernekler edindikleri taşınmazları tapuya tescilinden itibaren otuzgün içinde (Dernekler Yönetmeliği EK- 26’da bulunan)“Taşınmaz Mal Bildirimini Formu” nu doldurmak suretiyle mülki idare amirliğine bildirmekle yükümlüdürler.

Bu form, büyükşehir belediyesi sınırları içinde kalan ilçeler hariç diğer ilçelerde bulunan dernekler tarafından iki suret olarak verilir.

K-Mal bildirimi

04.5.1990 gün, 20508 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 3628 sayılı “Mal Bildiriminde bulunulması Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu”na ve bu Kanuna atfen çıkartılmış olan “Mal Bildiriminde bulunulması Hakkında Yönetmelik” gereğince, Türk Hava Kurumunun Genel Yönetim ve Merkez Denetleme Kurulu Üyeleri ile Genel Merkez Teşkilatında ve Türk Kuşu Genel Müdürlüğünde, Türkiye Kızılay Derneğinin Merkez Kurullarında ve Genel Müdürlük teşkilatında görev alanlar ve bunların Şube Başkanları ve Kamuya Yararlı Derneklerin Yönetim ve Denetim Kurulu Üyeleri (Mal Bildiriminde bulunulması Hakkında Yönetmelik ekinde bulunan) “Mal Bildirim Formu”nu tek nüsha olarak doldurmak ve tarih belirterek imzalamak suretiyle mal bildiriminde bulunmak zorundadırlar.

Türk Hava Kurumunun, Türkiye Kızılay Derneğinin ve Kamuya Yararlı Derneklerin Yönetim ve Denetim Kurulu Üyeleri için İçişleri Bakanlığına, bunların Şube Başkanları için bulundukları İl Valiliklerine, Türk Hava Kurumu ile Türkiye Kızılay Derneğinde görev alanlar için Kurum ve Dernek Genel Başkanlığına,

Bu göreve başlama tarihini izleyen bir ay içinde mal bildiriminde bulunmak zorundadırlar.

Mal bildiriminde bulunacak olanların kendilerine, eşlerine ve velayetleri altındaki çocuklarına ait bulunan taşınmaz malları ile 1 inci derece Devlet Memurlarına yapılan aylık net ödemenin beş katından fazla tutarındaki her biri için ayrı olmak üzere, para, hisse senetleri ve tahviller ile altın, mücevher ve diğer taşınır malları, hakları, alacakları ve gelirleriyle bunların kaynakları, borçları ve sebepleri bu mal bildiriminin konusunu teşkil eder.

Mal varlığında önemli bir değişiklik olduğunda bir ay içinde,

Görevin sona ermesi halinde, ayrılma tarihini izleyen bir ay içinde,

Görevlere devam edenler, sonu (0) ve (5) ile biten yılların en geç Şubat ayı sonuna kadar,

Mal bildirimlerini yenilerler.

L-Derneğin İç Denetimi

Dernekte genel kurul, yönetim kurulu veya denetim kurulu tarafından iç denetim yapılabileceği gibi, bağımsız denetim kuruluşlarına da denetim yaptırılabilir.

Genel kurul veya yönetim kurulu, gerek görülen hallerde denetim yapabilir veya bağımsız denetim kuruluşlarına denetim yaptırabilir.

Genel kurul, yönetim kurulu veya bağımsız denetim kuruluşlarınca denetim yapılmış olması, denetim kurulunun yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz.

Derneğin denetleme kurulu; derneğin tüzüğünde gösterilen amaç ve amacın gerçekleştirilmesi için sürdürüleceği belirtilen çalışma konuları doğrultusunda faaliyet gösterip göstermediğini, defter, hesap ve kayıtların mevzuata ve dernek tüzüğüne uygun olarak tutulup tutulmadığını, dernek tüzüğünde tespit edilen esas ve usullere göre ve bir yılı geçmeyen aralıklarla denetler ve denetim sonuçlarını bir rapor halinde yönetim kuruluna ve toplandığında genel kurula sunar.”

İktibas: Dernekler Dairesi Başkanlığı